Göz Kapağı Estetiği İşlemine Nasıl Karar Verebilirim?
Göz Kapağı Estetiği İşlemine Nasıl Karar Verebilirim?
Göz kapağı estetiği (blefaroplasti) için dikkate almanız gereken bazı önemli faktörler:
- Doktor Seçimi:
- Uzmanlık: Göz kapağı estetiği işlemi için deneyimli bir plastik cerrah seçmelisiniz. Cerrahın estetik cerrahi alanında uzmanlık veya sertifikalarını kontrol edin.
- Lisans ve Sertifikalar:
- Cerrahın, geçerli bir tıp lisansına sahip olduğundan ve ulusal veya uluslararası tıbbi kuruluşlardan sertifikalarını aldığından emin olun.
- Deneyim ve Referanslar:
- Cerrahın daha önce yaptığı göz kapağı estetiği işlemlerinin sonuçlarını inceleyin ve mümkünse cerrahın daha önceki hastalarından referanslar isteyin.
- Klinik ve Tesis:
- Cerrahın çalıştığı klinik veya hastane, uygun tıbbi ekipmanlara ve sterilizasyon standartlarına sahip olmalıdır.
- İşlem Öncesi Danışmanlık:
- Cerrahın işlem öncesinde size detaylı bir danışmanlık sunması önemlidir. İşlem süreci, riskler, beklentiler ve sonuçlar hakkında size açık ve doğru bilgi vermelidir.
- İşlem Maliyeti:
- Göz kapağı estetiği maliyeti, cerrahın deneyimi, kliniğin konumu ve işlem kapsamına bağlı olarak değişebilir. Tedavi maliyetini anlamak ve ödeme seçeneklerini incelemek önemlidir.
- İşlem Sonrası Bakım:
- Cerrahın işlem sonrası bakım ve kontrol randevularını düzenlemesi gerekir. İşlem sonrası şişlik, morluklar ve iyileşme süreci hakkında size bilgi vermelidir.
- Riskler ve Yan Etkiler:
- Cerrah, işlem sırasında ortaya çıkabilecek riskler ve olası yan etkiler hakkında sizi bilgilendirmelidir. Bu, gerçekçi beklentiler oluşturmanıza yardımcı olacaktır.
- Hastanenin veya Kliniğin Ünü:
- Cerrahın çalıştığı yerin iyi bir itibara sahip olduğundan emin olun. İnternet üzerinden veya başka kaynaklardan klinik veya hastane hakkında yorumları kontrol edebilirsiniz.
- İletişim ve Güven:
- Cerrahla iletişim kurma ve ona güvenme hissi çok önemlidir. Cerrahınıza rahatça sorular sorabilmeli ve endişelerinizi paylaşabilmelisiniz.
Göz kapağı estetiği, kişinin görünümünü iyileştirmesine yardımcı olabilecek bir işlem olabilir, ancak bu kararı vermeden önce dikkatli bir şekilde düşünmelisiniz. İşlem öncesinde birçok detayı göz önünde bulundurarak en iyi sonucu elde etmeniz önemlidir. Ayrıca, işlem sonrası düzenli takip ve bakımın da göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Görüşmeye geldiğinizde Op.Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Göz Kapağı Estetiği Nedir?
Göz Kapağı Estetiği Nedir?
Göz Kapağı Estetiği: Genç ve Taze Görünüm İçin Yeniden Tanımlama
Göz Kapağı Estetiği Nedir ; Gözler, yüzümüzün en belirgin ve ifade dolu bölgelerindendir. Ancak yaşlanma süreci, göz kapaklarındaki sarkma, kırışıklıklar ve gözaltı torbaları gibi estetik sorunları beraberinde getirebilir. Bu nedenle, birçok insan gençliklerindeki canlı ve enerjik görünümü geri kazanmak için göz kapağı estetiği (blefaroplasti) yöntemine başvuruyor. Bu sayfada, göz kapağı estetiğinin ne olduğunu, kimler için uygun bir seçenek olduğunu, prosedürün nasıl işlediğini ve potansiyel faydalarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Göz Kapağı Estetiği Nedir?
Göz kapağı estetiği, üst ve alt göz kapaklarındaki yaşlanma belirtilerini düzelten cerrahi bir işlemdir. Bu işlem, kişinin gözlerini daha genç, dinç ve taze göstermek amacıyla gerçekleştirilir. Göz kapağı estetiği, hem estetik hem de işlevsel nedenlerle tercih edilebilir. Bu prosedürün temel amacı şunları içerir:
- Üst göz kapaklarında bulunan sarkma ve fazla derinin giderilmesi.
- Alt göz kapaklarında oluşan gözaltı torbalarının azaltılması.
- Göz çevresindeki kırışıklıkların ve ince çizgilerin düzeltilmesi.
Kimler İçin Uygun Bir Seçenek?
Göz kapağı estetiği, genellikle aşağıdaki durumlarda düşünülen bir seçenektir:
- Yaşlanma belirtilerini hafifletmek isteyen kişiler.
- Göz kapağı sarkması nedeniyle görme sorunları yaşayanlar.
- Genetik faktörler veya travma sonucu oluşan estetik sorunlar yaşayanlar.
- Göz makyajının düzgün uygulanmasını engelleyen fazla deri veya torbalanma yaşayanlar.
işlem Nasıl Yapılır?
Göz kapağı estetiği prosedürü, kişinin ihtiyaçlarına bağlı olarak üst ve alt göz kapaklarında veya her ikisinde birden uygulanabilir. İşte genel olarak adımlar:
- Anestezi: Prosedür, hastanın konforu için lokal veya genel anestezi altında yapılabilir.
- Kesiler: Cerrah, incelikli kesiler yaparak fazla deriyi çıkarır ve torbaları düzeltebilir.
- Dikişler: Kesiler dikkatlice dikilir.
- İyileşme: İyileşme süreci, kişiden kişiye değişebilir ancak genellikle birkaç hafta içinde tamamlanır.
Potansiyel Faydalar
Göz kapağı estetiğinin bazı önemli faydaları şunlar olabilir:
- Genç ve taze bir görünüm elde etme.
- Göz makyajının daha rahat ve düzgün uygulanabilmesi.
- Görme sorunlarının iyileştirilmesi.
- Kişinin kendine güveninin artması.
Göz kapağı estetiği, uzman bir plastik cerrah tarafından yapılmalıdır ve uygun bir değerlendirme ve danışma sürecinden sonra gerçekleştirilmelidir.
Sonuç olarak, göz kapağı estetiği, gözlerinizi genç ve canlı bir şekilde yeniden tanımlamak için etkili bir seçenek sunar. Ancak her cerrahi prosedür gibi, riskleri ve komplikasyonları vardır.
Görüşmeye geldiğinizde Op.Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Üst Göz Kapağı İşleminden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Üst Göz Kapağı İşleminden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Üst göz kapağı estetiği sonrasında dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar vardır. İşte ameliyat sonrası dönemde göz önünde bulundurmanız gereken bazı öneriler:
- Dinlenme ve İyileşme: Ameliyat sonrası ilk birkaç gün dinlenmeye özen gösterin. Başınızı yüksekte tutarak uyumak, şişlikleri ve morlukları azaltmaya yardımcı olabilir.
- Soğuk Paketler: Ameliyat sonrası şişlik ve morlukları azaltmak için buz veya soğuk kompresler kullanabilirsiniz. Ancak buzun cilde direkt temasını önlemek için bir bezle sarın.
- Göz Kapaklarına Temas: Operasyon sonrası dönemde göz kapaklarınıza fazla temas etmekten kaçının. Özellikle gözleri ovuşturmak veya sert bir şekilde temas etmek şişlik ve morluklara neden olabilir.
- Göz Damlaları ve Merhemler: Cerrahınızın önerdiği göz damlalarını veya merhemleri düzenli olarak kullanın. Bu, gözleri nemli tutmaya yardımcı olur ve iyileşmeyi hızlandırabilir.
- Gözlük ve Lens: Ameliyat sonrası bir süre gözlük veya lens kullanımından kaçının. Doktorunuzun talimatlarını takip edin.
- Gözleri Koruma: Işık hassasiyeti olabilir, bu nedenle güneş gözlüğü kullanarak gözlerinizi koruyun. Ayrıca rüzgar ve tozdan korumak için gözleri koruyucu bir şekilde kapatabilirsiniz.
- Beslenme ve Hidrasyon: İyi beslenme ve yeterli su içme, iyileşme sürecini destekleyebilir. Antioksidan açısından zengin gıdalar tercih ederek vücudunuzun iyileşmeyi desteklemesine yardımcı olabilirsiniz.
- Ağır Fiziksel Aktivitelerden Kaçınma: İlk birkaç hafta ağır fiziksel aktivitelerden kaçının. Aşırı efor ve egzersiz, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.
- Doktorun Talimatlarını Takip Etme: Cerrahınızın verdiği talimatlara tam olarak uyun. Kontrolleri ve pansumanları düzenli olarak yapmaya özen gösterin.
- Sigara ve Alkol: Ameliyat sonrası dönemde sigara ve alkol tüketiminden kaçının, çünkü bu iyileşme sürecini yavaşlatabilir.
- Stres ve Endişeden Kaçınma: Pozitif bir zihinsel durum, iyileşme sürecini destekleyebilir. Stresten ve aşırı endişeden kaçınmaya çalışın.
Ameliyat sonrası dönemde doktorunuzun önerilerini dikkatlice takip etmek, hızlı ve sorunsuz bir iyileşme için önemlidir. Eğer herhangi bir sorun veya endişeniz olursa, derhal doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op.Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Üst Göz Kapağı Nasıl Yapılır
Göz Kapağı Estetiği: Genç ve Işıltılı Bakışlar
Günümüzde estetik cerrahi alanındaki gelişmeler sayesinde, kişiler istedikleri görünüme kavuşmak için çeşitli seçeneklere sahiptir. Göz kapağı estetiği, yüzdeki en belirgin bölgelerden biri olan göz çevresine odaklanan popüler bir estetik prosedürdür. Bu işlem, üst göz kapağının fazla derisinin veya yağ dokusunun çıkarılması yoluyla gerçekleştirilir. Hem estetik kaygılar hem de görme alanını açma amacıyla tercih edilebilir.
Prosedürün Avantajları:
- Gençleştirme Etkisi: Yaşlanma süreciyle birlikte cilt sarkmaları ve göz kapaklarının gevşemesi ortaya çıkabilir. Üst göz kapağı estetiği, göz bölgesini gençleştirerek daha canlı ve taze bir görünüm elde etmenizi sağlar.
- Görme Alanının Açılması: Fazla deri veya yağ dokusu göz kapağının üzerinde biriktiğinde, görme alanını kısıtlayabilir. Bu durum günlük aktiviteleri etkileyebilir. Üst göz kapağı estetiği, görme alanını genişleterek daha net bir görüş sağlayabilir.
- Estetik Denge: Gözler yüzün merkezinde önemli bir rol oynar. Dengeyi korumak ve yüzün diğer bölgeleriyle uyum sağlamak için göz kapağı estetiği tercih edilebilir.
Prosedürün İşleyişi:
Üst göz kapağı estetiği genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrah, fazla deriyi ve yağ dokusunu dikkatlice çıkararak göz kapağını yeniden şekillendirir. Kesi izleri doğal göz kapağı kıvrımlarına gizlenir, böylece sonuçlar oldukça doğal görünür.
İyileşme Süreci:
İşlem sonrası hafif şişlik ve morluklar görülebilir. Bunlar genellikle birkaç hafta içinde kaybolur. İyileşme süreci bireyden bireye farklılık gösterebilir, ancak çoğu insan birkaç gün içinde günlük aktivitelere geri dönebilir.
Sonuç:
Üst göz kapağı estetiği, gençleştirici ve yaşam kalitesini artırıcı etkileriyle popüler bir estetik prosedürdür. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi, prosedür öncesinde detaylı bir danışma ve uzman bir cerrahla görüşme önemlidir.
Unutmayın ki her bireyin ihtiyaçları ve beklentileri farklıdır. En iyi sonuçları elde etmek için, deneyimli bir estetik cerraha başvurmanız önerilir.
Görüşmeye geldiğinizde Op.Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Dolgusu Ne Kadar Kalıcı Oluyor?
Görüşmeye geldiğinizdeOp.Dr. Çağrı Sadetarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudağa Dolgu Nasıl Yapılır?
Dudağa Dolgu Nasıl Yapılır?
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Dolgusu Yapıldıktan Sonra Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Dudak Dolgusu Yapıldıktan Sonra Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Dolgusu yaptırmaya nasıl karar vermeliyim
Dudak dolgusu yaptırmak kişisel bir tercihtir ve herkesin ihtiyaçları ve beklentileri farklı olabilir. Bu nedenle, dudak dolgusu yaptırmaya karar vermeden önce, dikkate almanız gereken birkaç faktör vardır:
- Amacınız: Dudak dolgusu yaptırmak istediğiniz nedeni belirlemelisiniz. Dudaklarınızın daha dolgun görünmesini mi istiyorsunuz, yoksa çizgilerinizi azaltmak mı istiyorsunuz?
- Sağlık durumunuz: Dudak dolgusu yaptırmadan önce sağlık durumunuzu değerlendirmek için bir doktora danışmanız önemlidir. Bazı sağlık sorunları veya alerjiler nedeniyle dudak dolgusu yaptırmak uygun olmayabilir.
- Bütçeniz: Dudak dolgusu fiyatları, işlemi yaptıran yer ve doktorun tecrübesine göre değişebilir. Bütçenizi göz önünde bulundurarak, size uygun bir seçenek belirleyebilirsiniz.
- Riskler: Dudak dolgusu işlemi genellikle güvenlidir, ancak herhangi bir tıbbi işlemde olduğu gibi riskler vardır. Bu riskleri anlamak ve alınabilecek önlemleri öğrenmek önemlidir.
- Alternatifler: Dudak dolgusu, dudaklarınızı iyileştirmenin tek yolu değildir. Bazı insanlar dudaklarını daha dolgun görünmesi için makyaj veya doğal yöntemler kullanmayı tercih edebilirler.
Bu faktörleri dikkate alarak, dudak dolgusu yaptırmaya karar vermek için zaman ayırın veya telefonla kliniğimizi arayarak bilgi ve randevu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Botoks İşlemi
Botoks İşlemi
Botoks işlemi Türkiye’de ve dünyada en çok kullanılan estetik ve plastik cerrahi işlemidir. Bu işlem sayesinde yüzdeki kırışıklar yüksek bir oranda yok edilebilir.
Botoks ( Botox ) işlemi yüzümüzü ikiye ayıracak olursak genelde üst yüz bölgesine uygulanan bir işlemdir. Bu işlemde istediğimiz deri altında mimik kaslarından dolayı oluşan kırışıkların yok edilmesidir.
Botoks işlemi yaşlanma ve anti aging kremlerle önüne geçemediğiniz kırışıklıkları yok etmek için yapılır. Botoks işlemine karar vermek öncelikle doktorunuzun görevidir fakat siz aynaya baktığınızda zamanın oluşturduğu kırışıklıkları ve cildinizdeki parlaklığın azaldığını görüyorsanız ve bunların yok edilmesini istiyorsanız botoks yaptırmanız gerektiğini anlarsınız.
Botoks işlemi Nişantaşı klniğimizde çok kısa sürede yapılır. Geldiğinizde anestezik krem sürülür 10-15 dk. krem etki süresi için sizi bekletiriz. Sonrasında Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kısa süre içinde yapılır.
Botoks işlemi uygulanan bölgeye göre değişiklik gösterir. Yüz bölgesi botoks, Alın kırışıklıkları botoks, kaş çatma botoks, dudak üstü botoks, boyun çizgileri botoks, göz çevresi botoks, dekolte bölgesi botoks, migren tedavisi botoks, terleme tedavisi botoks olarak çeşitli bölgelere kliniğimizde yapılmaktadır.
Botoks yaptırmaya karar verdiyseniz iletişim sayfamızdan bize ulaşıp randevu alabilirsiniz.
Alın Kırışıklıkları Botox
Boyun Çizgileri Botox
Dekolte Bölgesi Botox
Dudak Üstü Botox
Göz Çevresi Botox
Kaş Çatma Botox
Migren Tedavisi Botox
El ve Ayak Botox
Koltuk Altı Botox
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Botox işleminin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
H-100 Gençlik Aşısı
H-100 Gençlik Aşısı
H-100 Gençlik Aşısı ile ciltteki kırışlık ve elastikiyet kaybını şimdiye kadar hiç olmadığı kadar azaltmak mümkün.
H-100 gençlik aşısı oldukça zengin bir kokteyl serumdur; İçinde çeşitli kollajen büyüme faktörleri, amino asitler ve pek çok anti oksidan vitaminleri bir arada barındırır.
İçeriğindeki yoğun hyluronik asit ile nem kaybını engelleyerek cilt elastikiyetini artırır.
Fakat asıl sihirli dokunuşu bilinen en güçlü anti oksidan olan Mannitol ile yapar. Mannitol, ciltteki serbert radikalleri hapsederk hücre ve dokuların yenilenmesini sağlar. Mannitolün bir başka özelliği de, ödem çözücü olmasıdır. Bu sayede hyaluranik asitin ciltteki kalıcılığını arttırmış olur.
15 gün arayla bir kaç kez tekrarlandığında, en düşük cilt kalitesini dahi istenilen düzeye yükseltir.
Bu gençlik iksiri yüze, ellere, dekolte bölgesine, gıdıya ve boyna uygulabilir.
Her hangi bir ön hazırlık gerektirmez ve ağrısız bir uygulamadır. Sosyal hayatı kısıtlamadığı gibi, etkisini kısa sürede gösterek memnuniyeti iki katına çıkarır.
H-100 gençlik aşısı ile iltifat ve beğeniler sizin için artık sıradan ve olağan bir rutine dönüşecek.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Prp Saç Tedavisi
Prp Saç Tedavisi
Prp Saç Tedavisi saç köklerinin yeterli oksijen alması ve beslenmesi, saçın tel yoğunluğu ve kalitesi için son derece önemlidir.
Gün boyu kapalı kalarak yeterli oksijeni alamayan köklere bağlı saç telleri zayıflayarak incelir ve zamanla dökülme başlar.
Saç köklerine uygulanacak prp tedavisi, saça doping etkisi yaparak güçlenmesine ve sağlık kazanmasına neden olur.
PRP sizden alınan kanın trombositlere ayrıştırılması ve tekrar size geri verilmesi işlemi olduğudan, herhangi bir yan etki ya da allerji riski içermez.
Eğer saatler boyunca saç kökleri havayla az temas ediyorsa, uygulanacak bir kaç seans PRP, hem onarım hem de gür ve sağlıklı dolgun saç tellerine kavuşmanızı sağlar.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Aqua Gold Fine Touch
Aqua Gold Fine Touch
Aqua Gold Fine Touch ince çizgiler ve kırışıklıklar görünümünüze yıllar katar. AQUAGOLD, yeniden yapılandırılması zor olan geniş alanları tedavi etmenin yeni ve en kolay yoludur.
Özellikle ince çizgiler ve kırışıklıklar, sivilce, yara izi, cilt elastikiyetinin azalması ve yüz hacminin kaybı gibi birçok kozmetik sorununun tedavisi için kullanılan çok amaçlı bir yöntemdir.
AQUAGOLD, cildin kaybettiği nemi hızlıca geri kazandırarak genç ve ışıltılı görünmesini mümkün kılar.
İşlemin en güzel özelliklerinden biri de, kuruluk, ince çizgiler ve kırışıklıklar gibi birden fazla sorunu eşzamanlı olarak ele alarak tek adımda acısız ve hızlıca tedavi edebilmesidir.
Kullanılacak olan anti-aging madde, altın micro iğneler sayesinde cildin alt tabakasına direkt nüfuz eder.
Diğer benzer uygulamalardan farklı olarak, tamamen ağrısızdır ve herhangi kanamaya neden olmaz. Bu nedenle gündelik yaşamı kesintiye uğratmaz ve size sosyal yaşamınıza ara vermeden devam etme imkanı tanır.
AQUAGOLD, ince altın iğneleri sayesinde yüz, boyun ve dekolte bölgesindeki her türlü yaşlanma belirtisini ortadan kaldırmak için konforlu ve güvenli bir tedavi fırsatı sunar.
Uygulanan alana bağlı olarak, birkaç dakika içinde yapılan hızlı ve basit bir tedavidir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Liposuction
Liposuction
Liposuction ; İnatçı yağlar için ne yapılsa fayda etmez bazen. Bu gibi durumlarda liposuction bölgesel yağları almak için estetik ve plastik cerrahinin dünyada ve Türkiye de en çok yapılan işlemdir.
Spor, pilates, yoga, çeşitli diyetler ya da kalori hesaplamaları. Tabii ki vücudunuzun bu direnci göstermesinin bir nedeni var; eğer bir gün ciddi hastalığa yakalanır ve hareketsiz yatmak zorunda kalırsanız enerjiye ihtiyacı olacak. Ciddi hastalıktan kastım, beslenmenize mani olacak kadar ciddi. Metabolizma hızınızı iyice yavaşlatacak ve enerjiyi hem tedavi hem de yaşamsal iç organları çalıştırmak için kullanacak. Bu nedenle kadınlarda bel çevresi ve basenler, erkeklerde göbek çevresi yağları her türlü rejime ve egzersize dirençlidir.
Liposuction, tam da bu noktada önem kazanıyor. Birkaç hafta korse kullanmak dışında başka hiçbir ciddi sıkıntısı olmayan bu işlemle, vücudu yeniden şekillendirmek mümkün. Ama genel bilinenin aksine liposuction bir kilo verme yöntemi değildir. Yani operasyona kilolu biri olarak girip, sıfır beden olarak çıkamazsınız. Daima spor yapmalı ve dengeli beslenmelisiniz. Bu bir yaşam biçimi olmalı.
Bir türlü veremediğiniz kilolardan sizi liposuction kurtarır. Hatta alınan o yağların bir kısmı gerekli görülen başka bir alanlara nakledilebilir. Örneğin popo bölgesine, çeneye, elmacık kemiklerinin üzerine ya da dudaklara.
Bu aktarılan yağların bir kısmını vücudunuz kendi uygun gördüğü yerlere koyacaktır ama yeteri kadarı doktorun enjekte ettiği yerde kalır.
Böylece tek operasyonla hem fazlalıklardan kurtulur, hem de gözünüze hacimsiz görünen bölgeleri dolgunlaştırmış olursunuz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yüz Germe Ameliyatları
Yüz Germe Ameliyatları
Yüz germe ameliyatı (ritidektomi), yüzde yaşlanmaya bağlı olarak oluşan deri ve yumuşak doku sarkmasını (derin kırışıklıklar, boyun bantları, gıdı, hatta bazı bölgelerde elastikiyetini kaybeden cildin bir kumaş gibi katlanmasını) düzeltmek için uygulanan estetik bir operasyondur.
Çene hattı, yanaklar ve elmacık kemikleri belirginleşirken, boyun konturü eski görünümüne kavuşur. Bugün yapılan yüz germe ameliyatları, genelde yüz ile boyun bölgesindeki kasların sıkılaşmasını sağlayan farklı tekniklerle kombine edilir. Eğer gerekiyorsa çene altındaki fazla yağın liposuction tekniği ile alınması, yüz ovaline daha genç ve taze bir görünüm verecektir.
Yüz germe ameliyatı sonrasında bir gece hastanede kalıyorsunuz. Ertesi gün sizi taburcu ediyoruz. 3 gün sonra kliniğimize kontrol için geliyorsunuz. İstanbul dışından ve yurt dışından gelen hastalarımıza 1-2 hafta ortalama istanbul’da kalmalarını tavsiye ediyoruz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Dinamik Yüz ve Boyun Askılama (Frenchlift)
Dinamik askımala ya da diğer ismiyle Frenchlift estetiği, sadece lokal anestezi altında gerçekleştirilen minimal invaziv mini yüz germe tekniğidir.
Bu işlem sayesinde şaşırtıcı derecede doğal, uzun süre kalıcılığa sahip bir gençleşme elde etmek mümkündür.
Orta yüzde ve y boyunda meydana gelen sarkma ve çizgilenmeden, yanak bölgesindeki sarkıklıktan, akne yüz görünümünden, ağız ve burun çevresindeki rahatsız edici kırışıklıklardan kurtulmak isteyenler için dinamik askılama, son derece güvenilir ve etkili bir yöntemdir.
Frenchlift estetiği, hem erkekler hem de kadınlar için mükemmel bir çözüm sunar. Özellikle ağır kırışıklık ve akne yüz sorunu olanlar ya da alt yüz ve boyun bölgesinde sarkma sorunu yaşayanlar için idealdir.
Cerrahi müdahale olmaksızın dinamik askılama ile yüz ve boyundaki birikmiş cilt dokusunu toparlamak mümkündür.
İşlemde propilenden (biyo uyumlu bir malzemeden) yapılmış sütürler özel üretilmiş iplerle saç çizgisinin gerisine tuturulur. Bu sütürler, hafif yukarı doğru gerilim uygulayarak altta yatan dokuyu destekler. Böylece sarkma, yanak bölgesindeki dokunun yukarı doğru askılanmasıyla giderilmiş ve nazolabial kıvrımların görünümünü azaltılmış olur.
Yaklaşık 30 dakikada lokal ile anestezi ile uygulanır.
Saç çizgisindeki gizli kesiler bir kaç gün içinde iyileşerek kolaylıkla kapanır.
Frenchlift’in etkisi yaklaşık 5 yıl sürer yani, uzun süre herhangi bir ek tedaviye ihitiyaç duyulmaz.
Tek seansta gerçekleştirilen Dinamik Askılama ile, sarkma ve kırışıklıklar ortadan kaldırılarak daha genç bir görünüm elde edilir.
Frenchlift estetiğinin hemen hemen hiç bir yan etkisi yoktur. Uygulama yapılan alanda hafif kızaklık ve ödem oluşabilir. İşlem gören bölgenin iyileşme süreci son derece hızlıdır.
Karın ve Uyluk Germe
Bazen karın ve uyluk bölgesini vücutla uyumlu hale getirmek için egzersiz ve diyet yeterli olmaz. Bu bölgelerde oluşan yağlar oldukça inatçıdır ve çoğu zaman cerrahi yardım gerekir. İstediğiniz kiloya ulaşmanıza rağmen bu bölgelerdeki yağlardan kurtulmak pek mümkün olmaz.
Karın ve uyluk germe ameliyatı ile istenen görünüme kavuşmak mümkün.
Karın Germe (Abdominoplasti)
Karın germe ameliyatı, hamilelik ve aşırı kilo kaybı gibi nedenlere bağlı olarak gelişen karın bölgesindeki sarkma ve fazlalıkları alarak, gevşek kasları sıkılaştırma işlemidir.
Bikini altına gizlenen bir iz kalır.
Ameliyat genel anestezi altında yaklaşık olarak 3.5 saat sürer. Bir gece hastanede kalmayı gerektirir.
Bazı durumlarda göbek deliğinin yerini değiştirmek gerekebilir.
10-15 gün içerisinde sosyal hayata dönülebilir.
Uyluk Germe
Uyluk germe işlemi, iç veya dış baldırlara ya da her ikisine aynı anda yapılabilir.
Bu durumda kullanılabilecek bir dizi teknik söz konusu.
Her anatomi farklı olduğundan size en uygun olnanını doktorunuz muayene sonrasında belirleyecektir.
Karın ve uyluk germe estetiği ile ideal kiloya ulaşan kişiler daha estetik bir vücut görünümüne kavuşarak hayat kalitelerini arttırabilirler.
Ancak bu işlemler kilo almayı önlemediğinden, ideal kiloyu korumak için sağlıklı ve doğru beslenip egzersiz yapmak çok önemlidir.
BRAZILIAN BUTT LIFT (BBL)
Kalçaların şekli ve proposyonu hoş bir görünüm için bir gerekliliktir. Brezilya poposu ameliyatında dolgun, yuvarlak bir kalça konturu elde etmek için özel bir yağ transferi tekniği kullanılır. Herhangi bir implant kullanılmadan kalçaların boyutunu ve şekline volüm kazandıran özel bir yağ transfer prosedürüdür. Vücutta bulunan fazla yağ kalça, karın, alt sırt ya da uyluklardan liposuction ile alınır ve bir kısmı kalçalara enjekte edilir.
Brezilya poposu ameliyatı, tüm alt gövdenin orantısı daha iyi bir görünüme kavuşmasını sağladığı gibi, hastanın yağ fazlası olan problemli alanlarının daha iyi bir görünmesine yardımcı olur.
kalçaların şekli ve oranı genetik yapımıza bağlıdır. İskelet yapınız ve vücudumuzun yağ tutma kabiliyeti özellikle kadınlarda alt gövdenin görünümünü belirler. Diyet ve egzersizle, sağlıklı bir kiloda kalmak ve kas oranı elde etmek bir seviyeye kadar mümkün olsa da, genelde pek çok kadın düz kalçalara sahiptir ve bu nedenle kalçalarının görünümünden memnun değildir.
Brezilya poposu ameliyatı bel, kalça ve çevresini yeniden şekillendirerek genetik faktörlerin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.
İşlem İçin İyi Bir Aday Mıyım?
Brezilya poposu ameliyatı aşağıdaki adımları içerir:
•Yağ, kalça, alt sırt, uyluk veya karın bölgelerinden liposuction ile yağ alınır.
•Ekstre edilen yağ saflaştırılır ve transfer için hazırlanır. Ardından kalçanın belirli noktalarına enjekte edilir.
Ameliyat genel anestezi veya intravenöz sedasyon kullanılarak yapılır.
LIPOFILLING
Yıllar geçtikçe cilt elastikiyetini kaybeder ve sarkmaya başlar. Kırışıklıklar ortaya çıkmaya başladığında ifademiz yorgun ve mutsuz hal alır.
Tek başına kozmetik tedaviler istenen etkiyi vermediğinde, cilde hacim kazandırmak için bu operasyon en doğru seçenektir.
Lipofilling işlemi ile bir bölgelerinden alınan yağ dokuları ihtiyaç olan bir başka bölgeye nakledilir. Hastanın kendi yağının kullanılması bu işlemi güvenilir kılar.
Lipofilling, cilt ve cilt altı dokusunu dengelemeye ihtiyaç duyan kadınlar ve erkekler için uygundur. Özellikle kırışıklara uygulanır, aynı zamanda dudakların hacmini de büyütür. Lipofilling sırasında işlem hangi alana uygulanacaksa yağ da oraya en yakın bölgeden alınır. Örneğin dolgu yüz bölgesinde kullanılacaksa, gereken miktarda yağ çeneden alınabilir. İşin püf noktası ise, yeterli miktarlarda küçük boyutlu yağ hücrelerinin bulunmasıdır. Ardından yağ, iz bırakmayan küçük bir iğne ile ihtiyaç olan alana enjekte edilir.
Lipofilling genellikle şu bölgelere uygulanmaktadır:
•Dudaklar
•Yüz ve elmacık kemiklerinin üzeri
•Yara izleri
•Kırışıklıklar
•Vücuttaki asimetrinin düzeltilmesi gereken alanlar
•Meme bölgesi
Lipofilling tedavisinin en büyük avantajı hastanın kendi yağının kullanılmasıdır. Bu durumda herhangi bir alerjik reaksiyon ya da vücudun maddeyi reddetmesi gibi bir sorunla karşılaşılmaz.
Aynı zamanda fazlalık olan bölgelerdeki yağlar alındığından, daha uyumlu bir vücut görünümü sağlanır.
Yapay dolgu maddelerine kıyasla hastanın kendi yağının kullanılması, bu işlemin çok daha güvenli olmasını sağlar.
Lipofilling çok küçük iğnelerle yapıldığından vücutta iz bırakmaz. Bu nedenle iz endişesi yaşayan kişiler tarafından güvenle tercih edilir.
Lipofilling tedavisinin tek dezavantajı, aktarılan yağın bir kısmının vücut tarafından geri emilmesidir. Etkinin devam etmesi için işlemi yinelemek gerekir.
AKNELIFT
Dinamik askılama (FrenchLift) tam yeni çağın gereklerine karşılık veren bir uygulama, sağlıklı, pratik, işlevsel anında güzellik.
Genel anestezi ve uzun işlemler gerektirmeyen bu pratik yöntemi kaşlara, gıdı bölgesine, ve orta yüze hemen uygulamak ve anında inanamayacağınız güzellikte sonuçlar almak mümkün.
İşlem genel anestezi gerektirmeden yarım saatte tamamlanır. AKNELIFT yöntemi, silikon askıları ve özel ipi sayesinde 5 yıl süreyle hatta, kendinize iyi bakarsanız daha da uzun süreli kullanım imkanı veren pratik ve çok etkili bir yöntem.
Yüz sinirlerine ve kaslarına hiçbir olumsuz etkisi olmadığından, ifadenizin bozulması yada ya da değişmesi endişelerini de ortadan kaldırıyor.
Yaşınız 35-65 arası ise, yüzde sarkma varsa, çene konturu belirgin değilse ya da bolluk, kaşlarda düşüklük ve/veya gerdan şikayeti varsa, bu işlem için uygunsunuz demektir.
AKNELIFT son derece şaşırtıcı sonuçlar veriyor. İşaret ve orta parmağnızı elmacık kemiklerinin gerisine yerleştirerek yukarı doğru çekin. Bu germe işlemi yüzün görünümünde düzelme sağlıyorsa, siz de bu işlemden faydalanabilirsiniz.
Pratik Güzellik
Yeni dönemin en pratik, en hızlı ve zahmetsiz yüz ve boyun askılama yöntemi ile tanışın, Dinamik Askılama.
Sadece yarım saatte yılların yüzünüzde ve boynunuzda oluşmasına neden olan sarkmalardan kurtulabilirsiniz.
Genel anestezi ve uzun işlemler gerektirmeyen bu pratik yöntemi kaşlara, gıdı bölgesine, ve orta yüze hemen uygulamak ve anında inanamayacağınız güzellikte sonuçlar almak mümkün.
İşlem genel anestezi gerektirmeden yarım saatte tamamlanır. Yüz ve boyun germe ameliyatı olmaktan imtina eden, hastane sürecini yaşamak istemeyenlerin tercih ettiği dinamik askılama yöntemi, silikon askıları ve özel ipi sayesinde 5 yıl süreyle hatta, kendinize iyi bakarsanız daha da uzun süreli kullanım imkanı veren pratik ve çok etkili bir yöntem.
Yüz sinirlerine ve kaslarına hiç bir olumsuz etkisi olmadığından, ifadenizin bozulması yada ya da değişmesi endişelerini de ortadan kaldırıyor.
Yaşınız 35-65 arası ise, yüzde sarkma varsa, çene konturu belirgin değilse ya da bolluk, kaşlarda düşüklük ve/veya gerdan şikayeti varsa, bu işlem için uygunsunuz demektir.
Akne tedavisi için dinamik yüz askılama son derece şaşırtıcı sonuçlar veriyor. İşaret ve orta parmağnızı elmacık kemiklerinin gerisine yerleştirerek yukarı doğru çekin. Bu germe işlemi yüzün görünümünde düzelme sağlıyorsa, siz de bu işlemden faydalanabilirsiniz.
Dinamik askılama (FrenchLift) tam yeni çağın gereklerine karşılık veren bir uygulama, sağlıklı, pratik, işlevsel anında güzellik.
Piezo Burun Estetiği
Piezo cerrahisi burun estetiği ameliyatında bir devrimdir. Piezo burun estetiği cerrahisinde sert dokuları kesmek için ultrasonik enerji (titreşim) kullanılır. Böylelikle cilt gibi yumuşak dokuları kesmeden kemik gibi sert dokular kolaylıkla kesilerek şekillendirilebilir.
Çoğu hasta bir cerrahın burun estetiği ameliyatı için kemiklerini kırması fikrinden pek hoşlanmamaktadır. Standart burun estetiği ameliyatı için kullanılan aletler 100 yaşın üzerindedir ve istenen sonuçlara ulaşabilmek adına burun için geliştirilmiş çekiç ve keski kullanılmaktadır. Piezo teknolojisiyle kemikler hafifçe şekillendirilebilir, daha az morarmayla ve daha az şişme ile artık hastalar, korkularını geride bırakıp yeni burunlarının hayalini kurabilirler.
Piezo burun estetiğinin ameliyat sonrasında hastanın toparlanma süresini kısalttığı da kanıtlanmıştır.
Piezo burun estetiği, ayrıntılardaki hassasiyeti azımsanamayacak boyuttadır. Piezo burun estetiği ile asimetri ve düzensizlikler hassas bir şekilde şekillendirilebilir ve ameliyat sırasında tüm kemik kesikleri görselleştirilir.
Burun estetiği ameliyatında piezo cerrahisini kullanarak elde edilen en önemli avantajlar şunlardır;
Kemik iyileşmesi standart mekanik tekniklerle karşılaştırıldığında %60 daha hızlıdır.
Cerrahi uygulama sırasında komşu dokulara hasar verme riski çok daha az olduğu için normal bir rinoplasti ameliyatının ardından göz altlarında oluşan morluklar, piezo burun estetiği ile çok daha azdır.
Sekonder Rinoplasti Ameliyatına Nasıl Karar Verilir?
Sekonder rinoplasti veya halk arasında bilinen adıyla revizyon burun estetik ameliyatı, daha önce ameliyat edilmiş olan bir burnun hem biçim hem de işlevini onarmak için tasarlanmış cerrahi uygulamadır. Yapılan burun estetiği sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu birçok kişi burnundan zor nefes alabilir veya önceden olduğu burun ameliyatı neticesinde burnunun estetik görünümünden memnun kalmayabilir. Ek olarak sekonder rinoplasti diğer uygulamalara göre çok daha karmaşık bir ameliyattır ve bu da düzeltmeyi yapacak cerrahı seçmeyi zorlaştırır.
Herhangi bir rinoplasti ameliyatı, (hastanın durumuna göre) 1-1,5 saat arasında sürebilmektedir. Sekonder rinoplasti ise 2-3 kadar zaman alabilir.
Genel anestezi altında gerçekleştirilen sekonder rinoplastide, ilkinden beklenen sonuç alınamadığı için düzeltme işlemi yapılır. Hiç işlem görmemiş bir buruna şekil vermek ile ameliyat edilmiş bir burunu düzeltmek arasında ciddi farklar vardır. Bu nedene rinoplasti ameliyatına kıyasla daha zor bir işlemdir. Ama bu da hastanın duruma göre farklılık gösterebilir. Bazı revizyon ameliyatları yukarıdaki tanımın aksine basit bir kaç değişiklikle da düzelebilir.
Kıkırdak doku yeniden konumlandırılabilir veya eksik yapılar tamamlanabilir. Arzu edilen sonuç elde edildiğinde, cilt yeni çerçeve üzerinde tekrardan çizilir ve kesikler kapanır. Yaklaşık olarak bir hafta içinde hasta sosyal yaşamına geri döner. Sonucun netleşmesi için ise bir kaç beklemek gerekir. Final görüntü kemik ödeminin geç inmesi nedeniyle 1 sene beklemeyi gerektirir.
Sigara ve Beslenmenin Estetik Operasyonlara Etkisi
Sigaranın bilindiği üzere vücuda çok ciddi zararlar verdiği artık günümüzde tartışmaya dahi kapalı bir konu. Sigara; akciğerler, boğaz, ağız, yemek borusu ve mide kanserleri gibi birçok kanser türüne yakalanma riskini arttırmasının yanı sıra kalp rahatsızlığı, anevrizma, bronşit, amfizem ve inme gibi diğer sağlık sorunlarında da bilinen bir risk faktörüdür.
Bütün ameliyatlarda olduğu gibi estetik cerrahi işlemlerinde de eğer sigara kullanıyorsanız ameliyat öncesinde birtakım düzenlemeler yapmanız şarttır. Açıkçası, sigarayı bırakmak için birçok iyi neden var. Bununla birlikte, ameliyat geçirmeyi planlıyorsanız kozmetik işlemler de dahil olmak üzere, bazı düzenlemeler yapmanız gerekir.
Sigara, kan damarlarınızı sıkıştırabilir ve oksijen erişimini engeller, bu da hücrelerinize giden oksijen miktarını azaltır. Yeterli oksijen olmaması ameliyatınızdan sonraki iyileşme sürecini ciddi şekilde etkiler. Zayıf iyileşmenin riskleri ciltte nekroz, kırmızı lekeler ve yaradır. Ek olarak, sigara içenlerin anestezi komplikasyonları geçirme ve ameliyattan sonra enfeksiyon kapma olasılıkları daha yüksektir. Tüm cerrahi uzmanlık alanlarında sigara içenlerin hastanede kalış süreleri daha uzundur.
Her ne kadar mümkün olan en kısa sürede sigara içmekten vazgeçmek en iyi seçenek olsa da, ameliyattan önce ve sonrasında en az iki hafta boyunca sigara içmemeniz oldukça önemlidir. Bu tür kısa vadeli sigarayı bırakma durumu ameliyatın sonucunu olumlu yönde etkilemekte ve komplikasyon riskinizi de azaltmaktadır.
Estetik ameliyatların öncesinde ve sonrasında beslenme de iyileşme sürecine etkileri noktasında oldukça önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenme özellikle ameliyat sonrasında iyileşme döneminde iyileşme sürecinizi kısaltabilme özelliğine sahiptir.
Bu nedenle estetik ameliyatlar öncesinde ve sonrasında besin gruplarından yeterli ve dengeli tüketmeye özen göstermeli, beslenme tutumunuzun iyileşme sürecine direkt etki ettiğini unutmamalısınız.
Büyük Göğüslerin Yarattığı Sağlık Sorunları
Büyük göğüsler birçok durumda bazı zorluklara neden olurken aynı zamanda kişiyi psikolojik olarak da etkilemektedir. Büyük göğüslerin sağlık risklerinden bazıları boyun ve sırt ağrısı, meme altında kızarıklıklar ve çeşitli cilt problemleri, solunum zorlukları, duruş sorunları, olumsuz psikolojik etkiler yani sinirsel problemleridir. Büyük göğüslerin şiddetli sağlık sorunlarını meme küçültme estetiği ile geride bırakabilirsiniz.
Sırt Ağrısı
Büyük göğüsleri olan kadınların karşılaştığı en yaygın sağlık problemi sırt ağrısıdır. Ağır göğüsler, omurga üzerinde fazladan baskı yaratarak ağrıya neden olurlar. Sırt ağrısı, özellikle fiziksel egzersizlerin yanı sıra günlük faaliyetlerinizi yerine getirmenizi engelleyici ciddi bir sağlık sorunu olabilir.
Olumsuz Psikolojik Etkiler
Büyük göğüslerin yarattığı sağlık problemleri hayatı olumsuz olarak etkilemesinden kaynaklı olarak yaşam kalitesini düşürür bu da beraberinde mutsuzluk, yaşamdan keyif almama ve zamanla kronik sinir problemlerini beraberinde getirebilir. Sinir problemleri ellerde ve kollarda uyuşma ve karıncalanmaya neden olabilir.
Deri Döküntüleri
Vücuda fazla gelen ağır ve hacimli göğüsler cilt problemlerine neden olabilir. Bu sorunlar genellikle göğüs kıvrımının altında görülür. Büyük göğüsleriniz varsa, ağırlığı desteklemek için büyük boyutlu sütyen gerekecektir. Ancak, büyük sütyen askıları, omzun üzerinde izler, kızarıklıklar ve çiziklere neden olur.
NEDEN LAZER LIPOSUCTION?
Estetik işlemlerde her gün farklı bir yenilik olması normaldir. Çünkü teknoloji ilerledikçe estetik problemlerin çözüm seçenekleri de artmaktadır. Günümüzde kırışıklıklardan kurtulmak, fit görünmek ve rahatsız olunan herhangi bir kusuru düzeltmek zor değil. Bu nedenle de her uygulamanın muadili ve çeşidi de buna göre kullanılmaktadır. Tıpkı liposuction işleminin çeşitlerinin artması gibi her estetik uygulamanın başka bir seçeneği olacaktır.
Liposuction halk arasında yağ aldırma işlemi olarak da bilinmektedir. Liposuction uygulamasının bir çeşidi de lazer liposuction uygulamasıdır.
Lazer liposuction işleminde belirli dalga boyu ve frekanslar sayesinde vücuda şekil veriliyor ve yağların kaybolması sağlanıyor. Bu uygulama ile kısa sürede sonuçları görmek mümkün oluyor. Aynı zamanda iyileşme süresinin de kısa olması lazer liposuction işleminin daha da cazip hale gelmesine neden oluyor.
LAZER LIPOSUCTION UYGULANABİLEN BÖLGELER
Lazer liposuction incelme amacıyla bel, basen, sırt, kol ve göbek gibi bölgelere uygulanabilirken, sıkılaştırma amacıyla gıdı, boyun, kol içi ve bacak içi gibi bölgelere de uygulanabilmektedir. Aynı zamanda lazer liposuction aşırı terleme tedavisinde ve selülit tedavisinde de rahatlıkla tercih edilebilir.
NEDEN LAZER LIPOSUCTION?
Klasik liposuction yöntemine göre lazer liposuction’ın birçok avantajı bulunmaktadır. Bunlardan ilki liposuction uygulamasında vücuda sıvı verilerek yağların emilmesini sağlamaktır. Lazer liposuction uygulamasında lazer ışığının kanülden çıktığı bölgedeki etkisi sonucunda yağ hücrelerinin zar bütünlüğü bozulmakta ve vücut tarafından dışarı atılmaktadır. Bu durumda istenirse yağlar vücuttan emilebilir.
Liposuction uygulamasında olan uzun nekahet dönemi lazer liposuction ile yok olmaktadır. Uygulma sonrasında hasta sadece 5 güne kadar özel korse kullanır. Sonrasında ise normal hayatına geri dönebilir.
Liposuctionda ise bu süre çok daha uzundur. Diğer yandan lazer liposuction ile normal liposuction uygulamasıyla ulaşılamayan alanlarda da şekillendirme sağlanabilir.
Kombine Güzellik: Botoks ve Dolgu
Bazı estetik uygulamalar birbirleriyle kombine edildiği zaman ortaya daha hoş bir görüntü çıkıyor. Özellikle son zamanlarda çok fazla kullanılan botoks ve dolgu işlemleri de birbirine yakışan ikililer arasında bulunuyor.
Cilt zaman geçtikçe yaşlanır ve deforme olmaya başlar. Ameliyatsız bazı küçük numaralarla cildi eski haline getirmek mümkündür. Özellikle kırışıklıkların yeni oluşmaya başladığı ve cildin yenilenmeye ihtiyaç duyduğu zamanlarda botoks ve dolgu uygulaması iyi sonuç verecektir.
Botoks nedir?
Yüzümüz çok hareketli bir mekanizmadır aslında. Gülme, kızma, konuşma veya düşünme gibi durumlarda sürekli mimiklerimiz hareket eder ve bu bölgelerde çizgiler meydana gelir. Sürekli kaşları havada olan birinin alnında çizgilerinin olması gerektiğinden daha önce oluşması anormal değildir. Aynı şekilde gülerken ortaya çıkan kaz ayaklarının zamanla belirginleşmesi de anormal değildir. Bu gibi durumlarda botoks uygulaması kullanılmaktadır. Botoks uygulamasında cildin altına cildi harekete geçirip sıkılaştıracak maddeler enjekte edilmektedir. kas içine enjekte edilen maddeler kasları rahatlatır ve çizgiler de kaybolur. 5-10 dakika süren bu işlemin dayanıklılık süresi ise 4-5 ay kadardır.
Botoks uygulaması göz çevresi, alın ve kaş arası, dudak çevresi, boyun bölgesi ve yanak sarkmaları gibi durumlarda uygulanabilmektedir.
Dolgu nedir?
Dolgu uygulaması cildin kaybettiği hacim ve genç görünümü tekrar kazanmak için kullanılmaktadır. Vücut tarafından da üretilen hyaluronik asit maddesinin cilt altına enjekte edilmesiyle derin çizgiler, çöküntüler, yara izlerini tedavi etmek ve ince dudakları kalınlaştırmak için kullanılmaktadır. Dolgu uygulaması 10 dakika arasında sürmektedir. Çok ince iğneler yardımı ile cilt altına girilerek bölge uyarılmaktadır. İlk aşamada yüzde çok fazla şişlik olsa da zamanla bu şişlik inecektir. 9 aya kadar kalıcılığı bulunan dolgu uygulaması çok sık tercih edilmektedir.
Dolgu ve botoks uygulamaları birbirleriyle kombine şekilde gerçekleştirilebilir. Böylelikle cilt kendine gelecek ve aynaya baktığınızda daha güzel bir yüze bakmış olacaksınız.
Uzun Bacakların Sırrı: Diz içi Lıposuctıon Uygulaması
Liposuction bilinen ismiyle yağ aldırma ameliyatı hemen herkesin bildiği bir estetik uygulamadır. Liposuction ile sorunlu bölgelerdeki yağlar emilir ve vücuda daha fit bir görünüm sağlanır. Liposuction uygulamasının farklı yöntemleri olduğu gibi farklı alanlara uygulama şekilleri de vardır. Klasik liposuction uygulaması vücudun hemen her bölgesine yapılabilmektedir.
Kilo almak estetik bir sorundur ve ameliyatla birden bire Afrodit gibi olmak mümkün değildir. Zayıflamak yeme düzeninin değişmesi ve sporla mümkün olmaktadır. Ancak bütünbunlara rağmen kilo verilse bile bir türlü vücuttan gitmeyen yağlar vardır. Bu yağlar kişi kilo verse bile moralini bozar ve modunu düşürür. Bu durum inatçı yağlara karşı liposuction uygulaması yapılmaktadır. liposuction uygulaması ile yağlar vücuttan dışarı atılmakta ve kişi istediği görünüme kavuşmaktadır.
Diz içi liposuction uygulamasında ise dizlerin içinde biriken yağ fazlalıkları hedef alınmaktadır. Bu yağ fazlalıkları bacakların kalçadan ayak bileğine kadar süregelen sütun görüntüsünü bozmakta ve ortaya karışık bir görüntü çıkarmaktadır. Diz içi liposuction uygulamasıyla bu görünümü tersine çevirmek mümkündür. Aynı zamanda diz içindeki fazla yağlar bacakların çarpık görünmesine de neden olabilmektedir.
Diz içinde bulunan yağlar zor eriyen yağlardandır. Bu nedenle de liposuction uygulaması elzem olmaktadır.
Liposuction uygulaması diz içi yağların alınması için en uygun uygulamadır. Diz içi liposuction uygulamasında lokal anestezi kullanılmaktadır. Kısa sürede yapılan işlemde ince kanüller yardımı ile deri altına girilir ve buradaki fazla yağlar içi boş olan kanülden dışarı çıkarılır.
Böylelikle diz içi yağlardan kurtulmuş olursunuz. Uygulama sonrasında girilen delikler kendiliğinden kapanacak ve herhangi bir iz kalmayacaktır. Bir süre ağrı ve şişlik olması normaldir. Ancak sonrasında dizlerinizdeki o yağlardan eser kalmayacak.
Sorularla Burun Estetiği
Burun estetiği dünyada en çok uygulanan estetik yöntemlerden biridir. Burun yapısının yüzle daha uyumlu hale getirilmesi için gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatına rinoplasti adı da verilmektedir. Burun estetiği ameliyatında kişinin estetik kaygılarına son verilirken fonksiyonel sorunlara da çözüm bulunur.
Bu sorunların başında nefes alma problemleri, burun kemiği eğriliği ve burun eti bulunmaktadır.
Burun estetiği kişinin yüz karakterini tamamen değiştirmektedir. Çünkü burun yüzün tam ortasında bulunmakta ve en ufak değişiklikle bile insanı bambaşka biri haline getirebilmektedir.
Burun estetiğinin gülümsemeye olumsuz bir etkisi olur mu?
Ameliyatın ardından erken dönemde burun etrafında ve dudaklarda gelişen şişlikler nedeniyle gülüşünüzde bozulma olduğunu düşünmeniz normaldir. Ancak iyileşme süresiyle beraber gülüşünüz de yerine gelecektir.
Burun estetiği ameliyatı sonrasında morarma ve ağrı olur mu?
Ameliyatın ardından morarma ve şişlik minimumda görülecektir. Piezzo teknolojisiyle en az şişlikle bu süre geçirilir. Bu normal bir durumdur. Ağrı olmaz.
Ameliyat sonrası burunda düşme olur mu?
Doğru yapılan bir burun estetiği ameliyatında bu tip durumlar olmaz.
Meme Büyütme Operasyonu
Eğer göğüsleriniz ergenlik döneminde yeterli büyüklüğe ulaşmamışsa yada memelerden birinin gelişimi durmuşsa yani asimetri varsa, hamilelik sonrası hacim kaybı olmuşsa ya da aşırı kilo kaybı yaşadıysanız operasyona uygunsunuz demektir.
İdeal sayılan göğüs büyüklüğü, varlığını hissettirmeli ama vücuttan taşmamalıdır. Amaç, vücut yapınıza en çok yakışan ve sağlıklı şekilde yaşamınıza devam etmenize olanak tanıyan işlemi yapmaktır.
Ameliyat için üç farklı yöntem kullanılır, koltuk altından, göğüsün katlandığı alt çizgiden yada meme başından operasyon yapılır. Sizin için en uygun yöntemi ve hangi tip protezin kullanılacağını muayenede beraber kararlaştırmak en doğrusu olur.
Operasyon 1.5-2 saat kadar sürer ve bir gece hastanede kalmayı gerektirir.
Ameliyattan sonraki bir hafta 10 günlük süre içinde göğsünüzde gerginlik hissetmeniz normaldir.
Dren takılmışsa, yani vücudunuzun atması gereken sıvı ve doku artıklarının dışarı çıkmasını sağlayan tüpler konulmuşsa, operasyondan sonraki ya da onu takip eden gün drenleriniz alınır. Yaklaşık 1 hafta sonra sosyal hayatınıza geri dönersiniz.
1-2 ay alışmanız için göğüslerinizin üstüne yatmanızı tavsiye etmeyiz ama operasyonu takip eden haftadan itibaren yan yatmaya başlayabilirsiniz.
İlk haftanın sonunda duş alabilirsiniz.
Alınacak herhangi bir dikiş yoktur.
İki hafta süreyle size tavsiye edilen sütyeni kullanmanız gerekir.
İlk haftanın sonunda uzun yürüyüşlere çıkabilir, uçakla seyahat edebilirsiniz. İki ay sonra ödem yani şişlik tamamen inecek ve göğüsler görünenden %20/%30 oranında daha küçük olacaklardır.
Artık aynaya her baktığınızda kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz.
Aklınıza gelebilecek bazı sorular;
Meme büyütme ameliyatı yaptıranlar çocuk emzirebilir mi, hamilelik döneminde protezin çıkartılması gerekir mi?
Bu ameliyatı yaptıranlar çocuk emzirmede hiçbir sıkıntı yaşamazlar, süt kanallarıyla protezin birbirine komşu olduğunu düşünebilirsiniz, herhangi bir zararı olmaz çünkü implant yerleştirilirken süt kanallarına hiç dokunulmaz. Hamilelikte yada sonrasında, hatta yaşlılık döneminde bile implantları çıkartmaya gerek yoktur.
His kaybı olur mu?
Geçici bir süre için his kaybı hastaların yaklaşık olarak %10’unda görülebilir ve 1 sene içinde normale döner.
Silikon vücuda zarar verir mi, kanserojen midir, kanser ve benzeri hastalıkların teşhisini güçleştirir mi?
Hayır, teşhis sürecine olumsuz etkisi yoktur ve silikon implant kanser yapmaz ama başka nedenlerden kanser riski herkes için vardır.
Silikonun patlama riski var mı?
Çok yüksek basınca dayanıklıdırlar, normal şartlar altında neredeyse patlaması imkansızdır, kesici yada delici bir maddeye maruz kalmadığınız sürece sorun yaşamazsınız.
Crısalıx teknolojisi ile ameliyat sonrası görünümünüzü 3D olarak deneyimleyin!
Crisalix, ameliyat olmak isteyen ama neticeden emin olamayan herkesin denemesi gereken harikulade bir uygulama. Diyelim ki göğüs büyütme operasyonu olmayı düşünüyorsunuz, fakat hangi tip protezin yada hangi boyun size daha uygun olacağından emin değilsiniz. Operasyon öncesi ve sonrası fotoğraflar fikir verse de, ameliyatın sizin üzerinizde nasıl sonuç vereceğini bilmek istiyorsunuz.
Bir tür simülasyon programı olan Crisalix, size özel bir modelleme hazırlıyor.
Öncelikle çekilen fotoğraflarınız sisteme yükleniyor. Ardından doktorunuzun size önereceği protez tipi ve boyut skalası arasından istediğiniz protez tipi ve boyu fotoğrafınıza uygulanıyor. Hepsini tek tek denemek, boyutlarını ve şeklini değiştirmek, büyütüp küçültmek mümkün oluyor. Bu modelleme sayesinde istediğiniz görünümü operasyon aşamasına geçmeden planlayabilirsiniz.
Özel gözlüğü sayesinde 3D olarak her açıdan hangi protezin sizde nasıl duracağını böylelikle deneyimlemiş oluyorsunuz.
Sadece meme ameliyatlarında değil burun estetiği, liposuction, yüz germe gibi tüm estetik plastik cerrahi işlemlerinde Crisalix, 3D olarak size sonucu gösteriyor. Böylece tıpkı üç boyutlu bir film izliyormuş gibi kendi simülasyonunuzu izleyip, size neyin daha çok yakıştığına karar verebiliyorsunuz.
Sizce de harika değil mi?
Doğum ve Emzirme Sonrası Meme Ameliyatları
Hamilelik sonrasında göğüslerde deformasyon görülebilir. Eğer anneyi rahatsız edecek kadar bir sarkma oluşmuşsa veya hamilelikten önce de var olan sarkıklık daha da artmış ve göğüslerin içi boşalmış gibi duruyorsa, emzirme dönemi bittikten sonra yapılacak bir meme dikleştirme ameliyatı ile bu durum düzeltmek mümkün.
Göğüsler doğal bir açı çizerek dik bir görünümde olmalıdır. Eğer meme dokusu yeterliyse, doku toparlanarak meme dik bir hale getirilir ve lolipop şekeri gibi bir iz kalır.
Eğer meme dokusu yetersizse, mutlaka protez desteği de eklenmelidir. Meme toparlama operasyonlarında, memedeki izden çok, şekil önemlidir.
Meme asimetrisi ameliyatı ise bir göğsün büyük, diğerinin küçük olduğu orantısız durumlarda uygulanır ve göğüslerin ikisi de eşit büyüklüğe getirilir. Bu şekilde denge sağlanmış olur.
Sonuç olarak, yeni annelerin vücutlarında oluşabilecek kontür bozukluklarını düşünmeden bebekleri ile yaşacakları dönemin tadını çıkarmalarını öneriyor ve sonrasında spor ve diyetle düzelme olmaması halinde, estetik müdahaleler ile eski formunu kazanabileceklerini müjdeliyoruz.
Lıposuctıon için hangi yöntemi tercih etmeli?
3. nesil liposuction yöntemi olan vaser liposuction, ultrason enerjisi ile (ses dalgalarıyla) sadece yağ dokusuna etki ederek, işlemin daha zahmetsiz ve konforlu olmasını sağlar. Bu teknik genellikle kalça, basen, sırt gibi geniş alanlarda kullanıır.
Ayrıca kombine bir operasyon planlandıysa yani liposuction işlemine yüze ya da popoya yağ transferi gibi bir bir başka işlem de dahil edildiyse, vaser liposuction bu kapsamlı ameliyat için en uygun yöntemdir. Vaser liposuction ile alınan yağ yüze veya popoya enjekte edilebilir. Klasik liposuctionda iyileşme sürecinin daha uzun olması, morarma ve şişlik gibi yan etkiler vaser liposuctionda daha az görülür.
Diyet ve spor gibi yaşam disiplinlerine dirençli küçük bölge işlemleri için ise, lazer liposuction daha pratik bir uygulama olduğu için idealdir. Vücut şekillendirme yöntemleri içinde en pratik ve hasta konforunun yüksek olduğu işlem olan lazerliposuction, lokal anestezi altında küçük bölgelerde birikmiş yağ fazlalıklarından sizi kurtarır.
Ayrıca her iki işlemin de cilt germe özelliği sayesinde, ekstradan germe yapmaya gerek kalmaz.
Yeni dönem yüz germe ameliyatları
Yaşlanma kimliğimizin en önemli parçası olan yüzümüzde kendini göstermeye başladığında, aynalarla aramıza bir soğukluk girer. Neyse ki yüz germe ameliyatlarının kategorilere ayrılmasıyla işlemler kolaylaşarak, korkutucu olmaktan uzaklaştı.
Eğer cilt elastikiyetiniz iyiyse alınması gereken cilt fazlası yoktur, bu nedenle orta yüz germe işlemi tercih edilir.
Yanak altındaki kas ve bağ dokuları eskiden oldukları yerlere, yani yukarı elmacık kemiklerinin üstüne konumlandırılırlar.
Mini yüz germe ameliyatında da aynı işlem yapılır ama diğerinden farklı olarak cilt fazlalığı alınır. Kulak önünde küçük bir iz olur, diğer kesiler saçlı alanda olacağından gözükmezler. Yüzün ihitiyacına göre işlem yapılacağından, kullanılacak teknik izin verirse iz kulak içine gizlenebilir. Tüm bu işlemlere (gerek görülürse) boyun da dahil edilebilir. Böylece sarkma ve kordon görünümü ortadan kalkar.
Operasyon, bir gece hastanede kalmayı gerektir. Yine kişinin durumuna bağlı olarak, genel anestezi ya da sedasyon (uyutma)yöntemleri tercih edilebilir.
Ameliyat sonrasında kızarıklık ve ödem, beklenen vücut reaksiyonlarıdır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, bir hafta on günlük süre içinde azalarak yok olurlar. Fakat (genel anlamda) sabırlı olmak ve morali yüksek tutmak yüz germe ameliyatlarında büyük önem taşır. Arzu edilen sonuç iki ay sonra kendini göstermeye başlar çünkü, iyileşme ve ifadenin oturması zaman alan bir süreçtir.
KARIN GERME (ABDOMİNOPLASTİ) AMELİYATI
Birden fazla doğum yapma, karın bölgesindeki cilt yapısının deforme olması, kaslarının elastikiyetini kaybetmesi ve zamanla yağlanmanın artması sonucu bu bölge, doğal görünümünden uzaklaşarak istenmeyen bir form alır.
Bazı durumlarda karındaki sarkma o kadar belirgindir ki, ciltte katlanma oluşabilir. Bu deformasyonun nedeni hamilelik, kilo alma ya da kilo verme gibi faktörlerdir. Nedeni ne olursa olsun, bu problemlerin bir ya da birkaçının bir arada bulunduğu durumlar için en etkili hatta tek çözüm abdominoplasti, yani karın germe ameliyatıdır.
Bu operasyonun hedefi, daha sıkı ve düz görünümlü bir karın yaratmaktır.
Karın germe ameliyatı genelde alt karında, tam olarak pubik bölgesinin hemen üst kısmında yapılan yatay bir kesi ile gerçekleştirilir. Böylece ameliyat sonrasında kesi izi bikini içine gizlenebilir. Operasyon sırasında, karın bölgesindeki yağ, liposuction ile alındıktan sonra fazlalıklar düzeltilir ve gevşemiş karın kasları dikişlerle sıkılaştırılır.
Hastahanede tek gece kalmak yeterlidir. Bir hafta sonra sosyal hayatınıza geri dönebilirsiniz.
Diz İçi Lıposuctıon ile Pantalonlara Veda!
Dizin iç kısmında biriken yağ dokusu, rejim ve egzersize olduğu kadar, ameliyatsız yağ kırma/şekillendirme işlemlerine de direnç gösterir. Bu inatçı yapıdan, liposuction yöntemiyle kurtulmak mümkündür.
Uyluk ve bacağın geçiş noktası olan dizlerdeki doku kalınlığı bir kaç cm’yi geçiyorsa, dizlerin estetik görünümü bozulur. Bacağın iç yüzü boyunca akıyormuşcasına gözükmesi gereken silüet, deforme olur ve bacaklar olduğundan daha kısa görünür. Bacak bacak üstüne atıldığındaysa durum daha da tatsız bir hal alır çünkü, basınç nedeniyle diz içi fazlalıkları belirginleşir.
Bacak, uyluk ve diz bölgesi arasındaki denge çok önemlidir. Kişiyi olduğundan uzun ya da kısa gösteren şey, bu orandır. Bazı bölgelerden yağ alınırken, bazı bölgelere yağ hücresi enjeksiyonu (takviyesi) gerekebilir.
Klasik ve lazer liposuction teknikleri birlikte kombine bir şekilde kullanılabilir.
Operasyon sonrasında ayakta hareketsiz durmak yerine, yürümeniz tavsiye edilir. Yani işlem hiçbir şekilde sosyal hayatınızı kesintiye uğratmaz ve konforunuzu bozmaz.
İleri Yaş Dudak Dolgusu
Tüm yaşayan organizmalarda bulunan hyluronik asit, zamanla azalır ve su tuttuğu alanlarda volüm kaybına neden olur. Cilt sıkılığını yitirdiğinden, sarkma ve çizgiler oluşur, var olanlar ise, daha da belirginleşir. Bu durum yaş alma nedeniyle oluşur ve kaybın takviye edilmesi gerekir.
70 yaşında bir bayanın dudak dolgunluğu azalmış, içi boşalmış ya da dudakların tamamen incelmiş olması olağandır.
Özellikle ileri yaşlardaki bayanlarda, smoker line denilen dudak üstü çizgilerine ve dudaklara hyaluronik asit dolgusu uygulandığında, kaybolan hacmin geri kazanılmasını ve dudakların orijinal dolgun formuna kavuşması sağlanmış olur.
İşlem öncesi anestezik kremle uyuşturulan dudak, birkaç dakikada normal formunu geri kazanır. 30’lu yaşlarda azalmaya başlayan hyalüronik asit, hem doğal görünür hem de gençleştirir.
En az 4 aya kadar dayanıklılık gösteren asit, zamanla etkisini yitirir ve tekrar uygulanır.
Dudak Estetiği
Dolgun dudak görünümü gençliğin, güzelliğin simgesidir. Zaman içinde vücuttaki östrojen hormonu azalır ve dudaklar incelir. Tabii yapısal olarak, doğuştan dudakları ince olanlar da var ve bu durumdan şikayetçiler.
Dudak estetiği dudakları yapısal olarak ince olan zamanla incelen, kalın ve dolgun dudaklarla yüzündeki gençlik ve güzellik ifadesini güçlendirmek isteyenler tarafından tercih ediliyor.
Dudaklar estetik ve fonksiyonel açıdan yüzümüzün en önemli yapısıdır. Dudakların rengini ve ıslaklığını veren mukoza denen kısım dudakları gösteren temel yapıdır. Dudakları dış ortama ve çevre yapılara birleştiren deri, bu iki dokunun arasında kalan ve dudağın hem fonksiyonu hem de dolgun ya da zayıf görünmesinde önemli rol oynayan kaslar, yağ ve bağ dokuları oluşturur. Yüz üzerinde en dikkat çekici yapılardan biri olan dudak görünümü oldukça önemlidir.
Dudakların estetik görünümü için anatomik olarak normal olmasının yanında çene, burun ve yüz yapılarının da birbirleri ile olan uyum ve oranı da oldukça önemlidir.
Dudak kalınlaştırma işlemi 3 şekilde yapılabilir.
1- Otojen madde kullanımı; Kişinin kendi vücudundan doku alınarak yapılan kalınlaştırma işlemidir. Yağ dokusu enjeksiyonları, dermal ve fascial doku implantasyonu.
2-Kalıcı protezler kullanılarak dudak kalınlaştırma işlemleri
3-Dolgu malzemeleri (Hyalüronik Asit) kullanılarak yapılan dudak kalınlaştırma işlemleri.
Bu yöntemlerim her birinin diğerine bazı üstünlükleri ve eksiklikleri olabilir.
En sık kullanılan dolgu malzemesi olan hyaluronik asit, ortalama 4-6 ile 9-12 ay arası kalan geçici bir etkiye sahiptir.
Hyaluronik asit tüm canlıların derisinin dermis tabakasında yer alan bir maddedir. Deri dışında göz, eklem ve kas dokusunda da bulunur. Su tutma özelliği sayesinde cilt elastikiyetinin sağlanmasında rol alır. Doldurulacak olan bölgeye göre farklı molekül ağırlığındaki hyaluronik asit maddesi seçilir. Hyaluronik asit ile dudak, kaz ayağı, kaş arası, burun kenarı olukları gibi bölgelerin yeniden şekillendirilmesi mümkündür.
Fraksiyonel C02 Lazer tedavisi ile birlikte PRP
Yüz ve vücut gençleştirme, leke ve izlerin giderilmesinde Fraksiyonel Co2 Lazer tedavisi, günümüzdeki en etkin yöntemdir. Bu işlem PRP birlikte uygulandığında, ciltteki değişim çok etkileyici oluyor. PRP lazerin yeniden yapılandırdığı bölgenin daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.
Trombositler vücumuzun onarım için kullandığı yapı taşlarıdır ve kanımızda doğal olarak bulunurlar. Lazer cildin alt tabakasını uyardığında, vücut orayı hemen yeniden inşa etmeye başlar. PRP tam da bu noktada devreye giriyor ve kontrollü olarak oluşturulmuş hasarın onarımında çok etkin bir rol oynuyor.
Bazı durumlarda Fraksiyonel C02 Lazer tedavisi, yine vücudumuzda doğal olarak bulunan (ve dudak dolgusunda da kullanılan) hyaluronik asit dolgusu kombine edilir. Görevi su tutmak olan hyluronik asit, lazer sonrası cilde veriliyor. Hem PRP hem de asit dolgusu bazı durumlarda beraber de uyulanabiliyor. Böylece aydınlık, ışıltılı genç bir cit görünümü elde ediliyor.
İşlem, sonbahar aylarında uygulanmaya başlıyor. Yazın güneşin etkisinin yüksek olması nedeniyle yapılamıyor. Yani şuan bu tedaviden faydalanmak için en doğru zaman. Çünkü bazı durumlarda istenilen sonucu almak tek seferde mümkün olmayabiliyor. Bir sonraki seans için ise, cildin tamamen iyileşmesini beklemek gerekiyor. Bu da yaklaşık 2 ila 4 hafta demek. İşlemden sonra hafif kızaklık yada az ödem beklenen bir durum. Üç gün içinde cilt kendini topluyor ve sosyal ya da iş hayatı sekteye uğramıyor.
İşlem süresi 20 dakika
3- 6 seans uygulamak gerekli.
Üst Göz Kapağı Estetiği (Blepheroplasty)
Gözler, iletişimin başlangıç noktasıdır ve duygular bakışlarla aktarılır. Bu nedenle, yüzyıllardır sanatın en kıymetli eserlerinde gözler daima baş rolü oynamıştır.
Genetik nedenlerle ya da zamanla üst göz kapağında biriken cilt fazlası, yüzde taze ve genç bir ifadenin oluşmasına izin vermez. Üstelik makyaj yapmayı da güçleştirir. Bu işin estetik yönü, bir de sağlık boyutu var. Zamanla birikme artarak devam eder ve bir süre sonra görme kusuruna neden olabilir.
Göz kapağı estetiği, çok basit, uygulanması kolay bir işlemdir. on dakika lokal anestezinin etki etmesi beklenir. 20 dakikada her iki kapaktaki fazlalık alınır ve toplam 30 dakikada tüm işlem bitmiş olur.
Ameliyat göz kapağının kat yerinden yapılır. Estetik dikiş atılır ve bir haftada iyileşir. ikinci ve üçüncü gün biraz şişlik ve kızarıklık olması beklenir. Operasyon sonrası gözler kapatılmaz, günlük işlerinizi rahatlıkla yapabilirsiniz.
Bir ay sonra botoks yapılırsa, yüz ifadesi ve bakışlar daha da genç ve güzel görünür.
Meme Büyütme
Meme Büyütme Ameliyatında, göğüsler büyütülürken işlevinden hiçbir şey kaybetmeyebilir. Plastik cerrahide en çok sorulan sorularından biri, eğer meme büyütme ameliyatı olursam ileride anne olduğumda emzirmek sorun olur mu sorusudur. Yanıt, hayır olmaz. Çünkü evlenmemiş bayanlara meme büyütme ameliyatı yapıldığında, silikon implant (genellikle) kas altına yerleştirilir ve süt kanallarına hiç dokunulmaz. Sonuç olarak boyutu büyürken, işlevi aynı kalır.
Meme implantı ameliyatının bir diğer vaz geçilmez sorusu da, hamile kalınması durumunda implant çıkarılmalı mıdır sorusudur. Bunun da yanıtı aynı, hayır çıkarılmasına gerek yoktur. 2000 yılından sonra üretilen implantlar cohesive jel içeriklidir ve ömür boyu garantilidir. İyi yapılmış bir ameliyat, hamilelik ve emzirme süresince göğsün formunu korur. Ayrıca implantın patlaması anca dışarıdan ciddi bir müdahale ile olur. Kaza geçirmek yada delici bir cisme maruz kalmak gibi. Böyle bir talihsizlikte bile jel akışkan sıvı olmadığından, doku içerisinde dağılmaz.
Bir kadının öz güvenli oluşunu sadece göğüslerinin güzelliğine bağlayamayız fakat, bu durumun önemini de yadsıyamayız. İdeal sayılan göğüs büyüklüğü kendini belli etmeli ama, vücuttan taşmamalıdır. Hangi kadın Monica Belluci’nin ya da Lindsay Lohan’ın göğüslerine sahip olmak istemez ki ?
Doğallıktan Uzak Burunlar
Mutlaka size de denk geliyordur, hokka gibi kalemle çizilmişcesine doğallıktan uzak, insan burnu olmaktan çıkmış, üstelik seri üretim konfeksiyon gibi fabrikayon hissi yaratan estetikli burunlar.
Her yüze aynı tip burnun yakışması mümkün olabilir mi? Anatomik ve genetik özelliklerimiz aynı mı ki herkesin burnu standart olsun..
Özellikle burun estetiği kesinlikle kişinin şahsına özel tasarlanmalı. Belki çok yerinde bir örnek olmayabilir ama, bu aynı marketten falanca marka bisküvi almaya benzer. Tadı bildik ve herkesteki aynı.
Estetik cerrahinin alameti farikası kişiye özel olması, tabii gözükmesi ve ömür boyu sağlık sorunu yaratmaması olmalı. Bu tanımın dışındaki tüm işlemler 2. ya da 3. sınıf plastik cerrahi sayılır.
1. kalite estetik işlemler, yaş almaya bağlı oluşabilecek hastalıklarda işlemin kendisi nedeniyle herhangi bir soruna sebebiyet vermezler.
Yaşlanma durdurulamayan bir süreç olduğundan, zaman içerisinde insan çeşitli rahatsızlıklara yaşayabilir. İlerleyen yaşlarda metabolizma yavaşlayacak ve genetik faktörler, hareketsizlik, yanlış beslenme alışkanlıkları gibi nedenler bazı rahatsızlıkları tetikleyecektir. Geçirdiğiniz estetik operasyon size ek bir problem yaratmamalı, yaşamsal bir soruna neden olmamalıdır.
Bakılır bakılmaz işlem gördüğü belli olan burunlar, ördek dudaklar ya da yüze donuk bir ifade vermiş botoks uygulamaları sahte ve iticidirler. Estetik ve plastik cerrahinin adını lekeleyen bu işlemlerin hepsi ile maalesef sık sık karşılaşmak mümkün. İnsanı maddesel bir olguymuş gibi, alçıdan yapılmış cansız vitrin mankenine dönüştüren bu tatsız örnekler, pek çok kişide estetik cerrahiye karşı bir ön yargı oluşmasına neden oldu. Yaptığımız konsültasyonlarda duyduğumuz ilk şey, “doktor bey doğal olacak değil mi” sorusunun olması bu ön yargının hala aşılamadığının kanıtı. Ne işlem yapılırsa yapılsın elbette doğal görünmeli ve size özel olmalıdır.
Saç ekimi
40 yaş itibarı ile saçlarıyla vedalaşan erkekler, orta yaş krizinin de etkisiyle kendilerini depresyonun eşiğinde bulurlar.
Düşünün ki sahip olduğunuz ve size kendinizi çok iyi hissettiren, doğuştan gelen bir özelliğiniz var ve bu şey hayatınızda en çok ihtiyaç duyduğunuz bir dönemde sizden alınıveriyor. O şey saçlarınız. İş arkadaşlarınız saçlarının kırlaşmasından yakınırken, sizin şikayet edeceğiniz kır saçınız bile yok..
Saç ekimi, yeni tekniklerle oldukça sıradan bir işlem haline geldi. Kendinize 1 hafta ayırın.
İşlem 7-8 saat kadar sürüyor. Sedasyonla yani uyutularak yaptırmanızı tavsiye ederim. Hasta konforunun çok yüksek olduğu bir anestezi biçimidir.
Operasyona 1 hafta kala yeşil çay (eğer kullanıyorsanız aspirin gibi) kan sulandırıcıları kesmek gerekir.
İşlemi takip eden 10 gün boyunca ph dengeli bir şampuan ve nemlendiricili bir kremle bakım yapılır. 10. Günün sonunda kabuklanma tamamen bitmiş olur. Hafif bir kızaklık kalır o da 10. Günü takip eden hafta içinde azalarak yok olur.
Sonra şok uzama dönemi başlar. Daha sonra ise biraz moral bozucu dönem başlar. Şok uzamayı şok dökülme takip eder. 2. ayda, ekilen saçların %70’şi (belki daha fazlası) dökülür ve 1.5 ay kadar hiç çıkmaz. Bu süre zarfında kendinizi mutsuz hissedebilirsiniz. Tam bu mutsuzluğa yenik düştüğünüz anda saçlar tekrar çıkmaya başlar. Hem de daha güçlü ve daha güzel olarak.
6. ay, aynalarla barışma dönemidir. 8. ay ise operasyonun etkisinin iyice kendini gösterdiği aydır. Yani yeni modelleri denemeye başlayabilirsiniz.
40’lar artık sizin için yeni 20’ler.
Botoks-Dolgu
Aynaya her baktığımızda genellikle tek bir şey görürüz o da, şikayetçi olduğumuz şeydir. Örneğin ince bir üst dudak ya da daha fenası, ince bir üst dudakla ile birlkte ince bir alt dudak.
Rujla kalınlaştırmaya çabalamak ya da parlatıcıdan medet ummak maalesef bir yere kadar idare eder. Hele ki hacimli dudaklarıyla ofisi yakıp kavuran bir iş arkadaşımız varsa… Ya bu durum sineye çekilecek yada selfie dünyasında boyut atlamanın yolları aranacak. Tam bu noktada neyse ki hyalüronik asit dolgusu veya yağ enjeksiyonu mucizeleri imdadımıza yetişiyor.
Ayrıca volüm kaybıyla birlikte, büzme hareketi nedeniyle bıyık hattında enine çizgilenmeler oluşabilir. Bu sinir bozucu durumdan Botoks’la kurtulmak mümkün.
Zavallı botoks, ekranda gördüğümüz kızgın mı, mutlu mu belli olmayan porselen yüzler nedeniyle yani kötü uygulamalar yüzünden yıllarca günah keçisi oldu. Oysa iyi bir doktor tarafından yapılmış bir botoks, “Hollywood Botoksu” denilen ifadeyi zedelemeyen, dinlenmiş taze bir görünüme kavuşmamızı sağlar.
Tüm bu işlemler bölgesel olarak uyuşturularak yapılır.
Size bir tüyo, yüz botoksunu öğle yemeği arasında bile yaptırabilirsiniz. Eğer çok zamanınız yoksa yanınızda kapatıcı getirin. Böylece sivri sinek ısırığını andıran minik izlerden kurtulmuş olursunuz. Fondöteniniz yanınızda değilse, klinikte bir kahve eşliğinde biraz dergi karıştırırsınız, bu süre içinde izler kaybolacaktır.
Hangi dolgu maddeleri kullanılır?
Geçici dolgu maddesi olarak hyalüronik asit gibi zararsız malzemeler kullanılır. Vücudumuzda da doğal olarak bulunan hyalüronik asit, en yaygın olarak kullanılan malzemedir ve görevi su tutmaktır. Çok küçük iğneler ile enjekte edilen kolay bir uygulamadır.
Dört ile altı ay kadar kalıcı olur.
Kişinin kendi vücudundan alınan yağ da dudaklara (ve eğer gerekiyorsa başka alanlara da) enjekte edilebilir. Üç ile altı ay içinde bu yağın yüzde 20-30 kadarı kalır, diğer kısmı vücut tarafından emilir.
Ruhunuzu canlandırın
Soğukların yerini güneşli havaya bıraktığı şu günlerde, sebze meyve ağırlıklı beslenme programlarıyla uygulanan detokslar kadar, ruhu da detoksla canlandırmak gerekiyor. Yoğun iş temposu, kışın enerjisi azalan sosyal yaşam, soğuk hava şartları gibi nedenlerle yaşanan iç sıkıntısı, yaşantımızda dikkat edeceğimiz bazı detaylarla etkisiz hale getirilebiliyor. İlkbaharda ruhumuzun de detoksa ihtiyacı olduğunu belirten uzmanlar, konuyla ilgili görüşlerini paylaştı.
Öncelikle Stresten Arının
Yaşam kalitemizi büyük ölçüde ve olumsuz etkileyen stresten arınarak ruhumuzu canlandırmamız, yaşam kalitemizi yükseltmemiz mümkündür. Hayata uygulanabilecek bazı ufak değişiklikler yaşantımızda büyük önemli değişimler yaratabilir.
Örneğin; olaylara çok yönlü bakmaya çalışmak, olumlu düşünmek, nedenlere takılmadan çözüm odaklı düşünmeye çalışmak, yaşanan her olaydan bir ders çıkarmak psikolojinin stresten arınmasına yardımcı olacaktır.
Hobilerinize ve Egzersize Ağırlık Verin
Sevdiğiniz işlerle uğraşmak stresi azaltmanıza yardımcı olur. Bu nedenle öncelikle nelerden hoşlandığınıza karar verin ve bunları düzenli olarak yapmaya çalışın. Daha önce düzenli egzersiz yapmadıysanız yavaş yavaş başlayıp giderek seviyesini artırabilirsiniz. Egzersizler ve hobiler, stresten arınmaya yardımcı yöntemlerdir. Egzersize, arabanızı gideceğiniz yerin uzağına park etmekle, asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmakla başlayabilirsiniz.
Derin Nefes Alarak Rahatlayın
Derin nefes alarak, psikolojik ve fizyolojik olarak gevşeyip rahatlayabilirsiniz. Sırtınız dik olarak oturarak veya ayakta durarak, yavaş ve derin derin nefes alın. Havanın vücudunuza dolması ile birlikte karnınız şişecektir. Nefes alışınızı hissetmek için elinizi karnınıza koyun. İçinizi mümkün olduğunca havayla doldurduktan sonra birkaç saniye süreyle nefesinizi tutun. Sonra bir mum üflüyormuş gibi nefesi dudaklarınızın arasından verin. Nefesin vücudunuzdan dışarı çıkarken hissettiğiniz duygu üzerinde yoğunlaşın. Bu işlemi dört beş kez tekrarlayın ve sonra da birkaç dakika sakince oturun.
Fazla Kilolardan Kurtularak Depresyonu Kendinizden Uzak Tutun
Kış aylarında olumsuz hayat şartları, alınan kilolar gibi birçok sebep ile ortaya çıkabilen depresyon, kişilerin yaşam konforunu tehdit eder. Alınan kiloları doğru beslenme alışkanlığıyla vermek, düzenli egzersiz alışkanlığı kazanmak depresyona karşı yenilmemenizi sağlar.
Beslenme Alışkanlığızı Değiştirin
-
• Sabah kahvaltısı yapın. Öğün atlamayın, ara öğünlerle günlük öğün sayınızı arttırın. Söz gelimi iki tabak yemek yiyecekseniz tabağın birinin yemek değil, salata tabağı olmasına dikkat edin.
-
• Açık büfe restoranlarından uzak durun. Siparişlerinizi mümkünse tezgahtaki yemekleri görmeden verin.
-
• Bol bol su için.
-
• Mümkünse her gün aynı saatte kalkın.
-
• Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın. Diş fırçaladıktan sonra muhtemelen canınız bir şey yemek istemeyecektir.
Düzenli Egzersiz Yapın
-
• Sporu hayatınıza dahil etmek için özen gösterin. Egzersize vakit bulamadığınız ya da kısıtlı zaman ayırabildiğiniz takdirde ise günlük hayatınıza daha enerjik ve aktif hale getirebilecek ufak detaylar katın.
-
• Açık hava yürüyüşlerini ve oksijenin yoğun olduğu yerleri tercih edin.
-
• Kısa mesafelerde aracınızı kullanmayın, yürümeye özen gösterin.
-
• İşyeriniz, eviniz asansörlü ise kullanmayın, merdivenleri kullanın.
-
• Özellikle masa başı işiniz var ise arada yerinizden kalkıp ofisi dolaşın, gün içinde vücudunuzu hareketsiz bırakmayın.
-
• Her gün mutlaka duş alın. Önce sıcak, sonra soğuk geçişlerde vücudunuza jimnastik yaptırın. Suyun terapi etkisini unutmayın.
Suyla gelen güzellik
Vücudunuz tepeden tırnağa bakıma girerken biraz rahatlamak hiç fena olmaz diyorsanız SPA’ların gücünden destek alabilirsiniz. Aromaterapi yağlarının kokuları içinde gevşerken suyun gücünü ancak SPA’da geçirdiğiniz özel anlarda hissedebilirsiniz.
SPA, Latince’de suyla gelen sağlık ile dinlenme ve ferahlama anlamına geliyor. Vücut, cilt sağlığını, estetik güzelliği, suyun iyileştirici özelliği ile birleştirmeyi sağlayan SPA’lar, bedensel ve ruhsal açıdan da terapi sunuyor. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz June Jacobs markasının ürün müdürü Alegra Levi, SPA’lar ve SPA ürünleri hakkında bilgi verdi.
SPA seçimi yaparken nelere dikkat edilmeli?
SPA seçiminde hijyen ve kullanılan ürünler çok önemli. Dekorasyonundan, içerideki muma, karşılamaya kadar SPA kültürüne uygun hareket etmek gerekiyor.
SPA’nın vücuda etkileri neler?
SPA kan dolaşımını düzenliyor ve vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor. Vücuttaki negatif enerjiyi alarak, vücudun rahatlamasını sağlıyor. Bünyeye enerji kazandırıyor. Gerginlik, stres, zihinsel yorgunluk ve depresif rahatsızlıkları iyileştirici etkisi bulunuyor. Ayrıca SPA bakımlarının vücuttaki istenmeyen yağların eritilmesinde ve vücudun forma girmesinde de yüzde 75 oranında etkili olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmış durumda.
SPA ürünü seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor?
Her cilt tipine uygun ürün çeşidi olmalı. Ayrıca ürünlerin içeriği çok önemli, paraben ve diğer yabancı koruyucu maddeler içermemeli. Piyasada koruyucu madde içeren ürünler anlık ihtiyaçları gideriyor, uzun ömürlü değil, yani SPA keyfiniz bitip eve döndüğünüzde ertesi gün bir fark göremiyorsunuz. Oysa kullanılan ürünler sizi bir sonraki SPA keyfinize hazırlayabilmeli. Erkek ve kadın olmak üzere cilde uygun ürünler olması gerekiyor. Yanlış ürün kullanımı cilde zarar vermekle kalmıyor, uzun dönemde telafisi zor tecrübeler yaşatıyor.
Cildi yaza hazırlarken neler yapılmalı? Ne tür içeriklere sahip ürünler kullanılmalı?
Cilt tipinize uygun bir vücut bakımı ve cilt bakımı ile mutlaka profesyonel destek almalısınız. Bu destek sizi yaz sezonu boyunca sadece rahatlatmakla kalmaz aynı zamanda cildinizi gençleştirerek, yenileyerek yapılandırmaya da yardımcı olur. Bol su tüketimi ve meyve-sebze rejim programları artık herkesin bildiği konular. Doğru beslenmenin de önemini unutmamalıyız. Su tüketimi ve SPA bakımı, vücuttaki enerjiyi bile doğru yönlendiren bir ihtiyaç.
Masaj yapılırken hangi yağ ne işe yarıyor?
Lavanta aromaterapi yağı cildi canlandırıyor, onarıyor ve güçlendiriyor. Lavanta cildi temizleyen ve yatıştıran bir bitki olduğu için cilt için çok faydalı. Lavanta sayesinde vücut onarılmış, canlanmış ve gençleşmiş olarak ortaya çıkıyor. Vanda orkidesi aromaterapi yağı ise cildin doğal ph’ını koruyup, yatıştırmaya yardımcı oluyor.
Burun Ucu Estetiği
Burun ucu estetiği, burnun sadece uç kısmındaki kıkırdak dokuya yapılan küçük bir müdahaledir. Burun ucunda sarkıklık, asimetri, genişlik, düşüklük, mandala sıkılmış burun ucu deformasyonu, normalden daha geniş olması gibi durumların tümünde uygulanan çok basit bir operasyondur. Bu sayede kalın, sarkık, uzun veya geniş burun uçları yeniden şekillendirilebilir.
Burnun uç kısmındaki kıkırdaklar bazı kişilerde birbirinden ayrı ve büyük olabilirler. Tıpta bu duruma Bulböz Burun (Bullbous Nose) adı verilir.
Önden bakıldığında burunun uç kısmı ortadan ikiye ayrılmış gibi görünür. Burun kanatlarının aşırı büyük olması, burun deliklerinin de çok geniş gözükmesine neden olur. Ayrıca burun kanatlarında asimetri varsa operasyonla düzeltilebilmektedir. Burnun başka bir yerine dokunmadan sadece uç kısmındaki kıkırdak dokuya yapılan müdahalede kalın, sarkık, uzun veya geniş burun uçları yeniden şekillendirilip, burun kanatları daraltılır.
Eğer burun ucu aşağı doğru meylediyorsa ve bu eğim normal sınırların dışındaysa, hastanın nefes almasında sıkıntıya neden olur. Bu durumda da yine Tip Plasty en uygun çözümdür. Burun ucu kıkırdaklarının yeniden şekillendirilme işlemi, açık burun ameliyatı denilen basit bir teknikle yapılır. Yaklaşık olarak 20-25 dakika kadar sürer ve lokal anestezi ile ameliyathane koşullarında gerçekleştirilir.
Bu teknik burun ve dudak açısını ayarlamak için de en ideal yöntemdir. Çoğu kez alçı ve tampon koymayı bile gerektirmez. Böylece operasyon sonrasında nefes almada hasta sıkıntı yaşamaz. Yüzde morarma olmaz, burunda oluşabilecek ödem de bir kaç gün içerisinde azalır. Operasyondan hemen sonra evinize gidebilir, bir hafta kadar sonra da sosyal hayatınıza geri dönebilirsiniz.
En çok tercih edilen estetik operasyonların başında yer alan burun estetiğinde artık mükemmel küçük burunlar yerine yüzün geneliyle uyumlu, ameliyat olduğu anlaşılmayan doğal burunlar tercih ediliyor. 20’li yaşlarda burun estetiği için başvuran hastalarda, daha küçük ve kalkık burunlar tercih edilse de, belli bir yaş üstündeki kadınlara burun ucuna yapılan küçük operasyonlar önerilir.
Erkeklerde Meme Küçültme
Erkekte memenin büyümesine neden olan 2 problem vardır, bunlardan birincisi şişmanlığa yada yapısal bir bozukluğa bağlı olan ve diğeri gelişmekte olan memede aşırı yağlanma olmasıdır.
Aşırı yağlanma nedeniyle oluşan erkekteki meme büyüklüğü tedavisi çok basit bir yöntem olan liposuction işlemiyle lokal anesteziyle yarım saat gibi bir sürede yapılmaktadır ve hastanede kalmayı gerektirmemektedir.
Jinekomasti ise; Erkeklerde ergenlik döneminde sıkça görülen göğüslerdeki büyümenin ısrarlı olması, gerilememesi durumudur. Bazen ileri yaşlarda bazı hastalıklar, kullanılan ilaçlar veya kilo değişikliklerine bağlı olarak da oluşabilir. 3 derecede sınıflandırılabilen jinekomastinin tedavisinde vakumla emme, ve/veya cerrahi olarak doku çıkarılması teknikleri kullanılabilir.
Gerekli teknik ve iyileşme süreci muayenenizi takiben size anlatılacaktır.
Orta Yüz Kaldırma
Orta Yüz Kaldırma
Göz kenarlarıyla ağız kenarları arasındaki bölgeye orta yüz denmektedir. Bu bölgedeki cilt altı dokuları yılların ve yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru meyleder. Bu yaşlarda yüz gençliğin görüntüsü olan gençlik üçgeni kaybolarak, dikdörtgen bir form alır.
Cilt abartılı bir şekilde kırışmamışsa, orta yüz ameliyatlarıyla mükemmel görüntü elde edilir.
Bu ameliyat, ağız içerisinden ve saçlı deriden yapılan kesiler le yüzün aşağı doğru yer değiştiren kısmının yukarıya alınması ve beraberinde kaşların kaldırılıp alının da bir miktar gerilmesi işlemidir.
1-1.5 saat süren genel anesteziyle yapılan bir işlem olup, bir gece hastanede kalmayı gerektirir.
Orta yüz kaldırma ameliyatı sayesinde yüz dikdörtgen formdan, tekrar üçgen forma dönüştürülür.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Yağ Enjeksiyonu-Kök Hücre Transferi-Yüze Doku Enjeksiyonu
Yüz estetiği ile ilgili 4 ana bileşen vardır, bunlar:
- Yumuşak doku miktarı,
- Yumuşak doku dinamikleri,
- Yumuşak doku kalitesi ve
- İskelet desteğidir.
Yumuşak doku kalitesi ile ilgili sorunlar cilt rengi, dokusu, esnekliği, lekeler, pigmentasyon, yüzeysel kırışıklıklar ve izler olarak özetlenebilir.
Yaşlanma süreci cildin sadece esnekliğini kaybetmesi değil, aynı zamanda hacimsel kayıp nedeniyle çökük ya da içi boş bir görünüme de sebebiyet verebilir ve bu görünüm hiç de estetik değildir.
Daha büyük hacimsel değişiklikler için lokal anestezi altında yapılan yağ transferi daha az maliyetli ve daha etkili bir çözüm olacaktır.
Yağ transferi, belin yan kısımları (simit bölgesi) ya da karın gibi vücut alanlarından alınan yağların yüzdeki düzeltmeye ihtiyaç duyulan yerlere nakledilmesidir. Tipik bir yağ transferi işlemi yaklaşık 60 ile 90 dakika aralığında sürer ve işlem sonrasındaki 3-7 gün sürecek olan hafif şişme görülebilir.
Vücut, transfer edilen yağın yaklaşık olarak %30 ile %50’sini geri emer. Bu nedenle de kalıcılık sağlanması için işlemin tekrarlanması gerekebilir.