İçerik etiketlendi: ‘Çağrı Sade’
VASER LIPOSUCTION HI-DEF YONTEMI
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/vaser-liposuction.jpg)
Vaser Liposuction Hi-Def Yöntemi
Vaser Liposuction Hi-Def Yöntemi , 3.nesil liposuction yöntemi olan vaser liposuction, ultrason enerjisi ile (ses dalgalarıyla) sadece yağ dokusuna etki ederek, işlemin daha zahmetsiz ve konforlu olmasını sağlar. Bu teknik genellikle kalça, basen, sırt gibi geniş alanlarda kullanıır. Ayrıca kombine bir operasyon planlandıysa yani liposuction işlemine yüze ya da popoya yağ transferi gibi bir bir başka işlem de dahil edildiyse, vaser liposuction bu kapsamlı ameliyat için en uygun yöntemdir. Vaser liposuction ile alınan yağ yüze veya popoya enjekte edilebilir. Klasik liposuctionda iyileşme sürecinin daha uzun olması, morarma ve şişlik gibi yan etkiler vaser liposuctionda daha az görülür.
Diyet ve spor gibi yaşam disiplinlerine dirençli küçük bölge işlemleri için ise, lazer liposuction daha pratik bir uygulama olduğu için idealdir. Vücut şekillendirme yöntemleri içinde en pratik ve hasta konforunun yüksek olduğu işlem olan lazerliposuction, lokal anestezi altında küçük bölgelerde birikmiş yağ fazlalıklarından sizi kurtarır.
Ayrıca her iki işlemin de cilt germe özelliği sayesinde, ekstradan germe yapmaya gerek kalmaz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Liposuction olacak hastalarımız için hazırladığımız kataloğumuzu aşağıdaki linkten inceleyebilir veya videosunu izleyebilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
BBL – BRAZILIAN BUTT LIFT – BREZILYA POPOSU
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/bbl-brazilianbutt.jpg)
BBL – BRAZILIAN BUTT LIFT – BREZILYA POPOSU
Brazilian butt lift – Brezilya Poposu işlemi, Vaser liposuction ile vücuttan toplanan yağların, popo bölgesine transfer edilmesiyle daha dolgun ve şekilli bir görünüme kavuşma imkânı veren, oldukça popüler bir operasyondur.
Genel anestezi altında yapılması tavsiye edilir. Fakat küçük yağ hacmi transferinde lokal anestezi seçeneği de tercih edilebilir.
Kısa ve hasta konforunun yüksek olduğu bir işlemdir.
BBL ile daha yuvarlak ve tam bir görünüm elde edilir.
Yağ transferi, implantla yapılana oranla daha doğal bir görünüme sahiptir. Başka bir yararı da, silikon kalça implantları ile karşılaştırıldığında enfeksiyon riskinin daha düşük olmasıdır.
İşlem sonrasında bir süre korse giymek gerektirebilir
Tam sonucu görmek için, 6 ay kadar beklenmesi tavsiye edilir. Bazı durumlarda tekrarlanabilir.
Hastaların işlemden 2 gün önce Covid-19 PCR testi yaptırması ve tomografi çektirmesi gerekmektedir. Ameliyat sonrası 5-6 gün post-op check up süresi gerektirir. Sonrasında sosyal hayata geri dönülebilir.
1 ay sonra spor yapmaya başlanabilir.
Brazilian Butt Lift ile çok daha şekilli ve dolgun bir görünüm elde etmek mümkün.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme Protezi ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından meme protezi hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Görüşme Randevusu İçin Arayın
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Botoks
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/botox.jpg)
Botoks
Botoks işleminde amaç yüz bölgesindeki kırışıklıkları, deri altında yer alan mimik kaslarının kasılmaları sonucu oluşan kırışıklıkları gidermektedir. Ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemlerinden üst yüz bölgesindeki kırışıklıkların düzeltilmesinde daha çok botoksu, alt yüz bölgesindekiler içinse dolgu maddelerinden yararlanmaktayız.
Botoks nedir?
Botoks, kasların gevşemesini sağlayan bir bakteri toksinidir.
Birçok hastalığın tedavisinde 20 yılı aşkın süredir kullanılmakta olup, son yıllarda kozmetik alanda da kullanımı oldukça popüler hale gelmiş bir ilaçtır. Botoks enjeksiyonu ile mimik kaslarında yani yüzdeki ince kırışıklığa neden olan kaslarda gevşeme meydana gelir.
Bu da, kasların üzerini örten cildin kırışıklıklarının azalmasını yada tamamen ortadan kalkmasını sağlar.
Botoks mimik kaslarının aşırı kullanımı sonucunda özellikle alın bölgesindeki yatay çizgilerde burun sırtında, kaşların arasındaki dikey çizgilerde ve kaz ayağı denilen göz kenarındaki kırışıklıklarda, kısaca yüzün üst yarısında ortaya çıkan tüm çizgi ve kırışıklıklara karşı uygulanan en etkili tedavi yöntemidir.
Botoks nasıl yapılır?
İlaç, çok az miktarda ve ince bir iğne yardımıyla tedavi edilecek kasın içine enjekte edilerek kasın gevşemesine yol açar. Böylece sinir iletimini geçici olarak engeller. Kasın gevşemesiyle yüzdeki mimik kırışıklıkları düzelir.
Botoks sonrası;
İyileşme, uygulamadan sonra ilk haftada kendini gösterir ve ortalama 4-6 ay boyunca sürer.
Hamileler ve birtakım nörolojik hastalıkları olanlar hariç, herkese uygulanabilir.
Botox İlacı ;
Bu ilac kaslara enjekte edilen ve reçeteli bir ilaçtır. Bu ilacın hastalara uygulamasını alanında uzman doktorların yapması tüm dünyadaki sağlık kuruluşları tarafından önemle tavsiye edilmiştir.
Botoks Yaptıranlar ;
Bu uygulamayı yaptıran hastalarımızın yüzde yüze yakını memnun kalmıştır. Çünkü Op. Dr. Çağrı Sade bu işleme çok önem vermektedir. Uygun hastaya uygun doz kullanımı ve uygulanan bölge sayısı çok önemlidir.
Botox Firmaları ;
Bu işlem çok basit gibi gözüksede uygun olmayan steril şartları sağlamayan yerlerde geri dönüşü çok zor durumlarla karşılaşabilirsiniz. Onun için bu işlemi hijyen şartları en üst seviyelerde olan kliniklerde yaptırmalısınız. Bu işlemi mutlaka bir plastik cerrahın yapmasına dikkat ediniz.
Botox Fiyatı Ne Kadar ;
Botox 2020 yılı fiyatları kliniğimize uygulanan bölgeye göre değişmektedir çünkü farklı botox uygulamalarımız vardır. Bu uygulamalarımız Göz çevresi, alın bölgesi, kaş arası, el ve ayak terleme, migren, koltuk altı botoksu gibidir. Bu sebeble fiyatlarımızı öğrenmek için aşağıda linke tıklayıp bizi arayabilirsiniz
Botox Fiyatları İstanbul ;
Botox fiyatlaları İstanbul’da bir çok özel hastane ve özel kiliniklerde yapıldığı için farklılık göstermektedir. Siz araştırmanızda fiyat konusundan çok, kullanılan ilaç ve işlemin bir doktor tarafından yapılmasına öncelik vermelisiniz.
Kliniğimiz İstanbul Nişantaşı’nda bulunan Abdi İpekçi caddesinde hizmet vermektedir. Kliniğimizin tam adresini öğrenmek ve yol tarifi almak için İletişim sayfasına bakabilirsiniz.
İstanbul Anadolu yakasındaki hastalarımız için sadece Pazartesi günleri öğleden sonra İstanbul Başkent Üniversitesi Altunizade hastanesinde hizmet vermekteyiz
![alın-kırışık-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/alın-kırışık-botox-1-f66d564211.jpg)
Alın Kırışıklıkları Botox
![boyun-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/boyun-botox-1-5f0315a505.jpg)
Boyun Çizgileri Botox
![dekolte-bölgesi-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/dekolte-bölgesi-botox-1-1e59f3220f.jpg)
Dekolte Bölgesi Botox
![dudak-üstü-botoks-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/dudak-üstü-botoks-1-946d46ed27.jpg)
Dudak Üstü Botox
![göz-çevresi-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/göz-çevresi-botox-1-92f421fac6.jpg)
Göz Çevresi Botox
![kaş-çatma-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/kaş-çatma-botox-1-cdf3584a64.jpg)
Kaş Çatma Botox
![migren-tedavisi-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/migren-tedavisi-botox-1-529c6482b0.jpg)
Migren Tedavisi Botox
![terleme-el-ayak-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/terleme-el-ayak-botox-1-130aef28a2.jpg)
El ve Ayak Botox
![terleme-koltukaltı-botox-1](/wp-content/plugins/widgetkit/cache/gallery/4704/terleme-koltukaltı-botox-1-f594437d71.jpg)
Koltuk Altı Botox
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Botox işleminin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Büyütme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/sayfa-1-meme-protezi.jpg)
Meme Büyütme ( Gögüs Büyütme )
Meme Büyütme, Göğüs dokusunun yeteri kadar gelişmemesi ya da kilo kaybı veya emzirme gibi nedenlerle göğüsler küçülmüş olabilir.
Meme büyütme ameliyatlarında meme dokusunu taklit etmek amacıyla silikon protezler kullanılır.
Meme dokusu veya kas altına yerleştirilen bu protezler yardımı ile memede istenilen büyüklük ve form elde edilir.
Operasyon Öncesi:
Hastanın meme ve yağ dokusu miktarı, şekli ve meme-vücut ölçüleri göz önüne alınarak meme büyütme ameliyatı planlanır. Hastanın bireysel özelliklerine göre hangi tip ve boyutta protez kullanılacağına karar verilir.
Protezin yerleşiminde izlenen tekniğe bağlı olarak, meme başının çevresinde, kol altında veya memenin alt kısmında kısa bir iz kalacaktır.
Operasyon:
Meme büyütme ameliyatı, meme dokusu arkasına silikon implantın yerleştirilmesi işlemidir.
Kesi, 3,5-4 cm. civarında olup, 3 yerden yapılabilir:
Koltuk altı çizgisi, meme ucunun alt kısmında kahverengi ve beyazın birleşim yeri ya da memenin alt kıvrımı.
İmplant 3 ayrı noktaya konulabilir:
Meme dokusu altı, göğüs kasını örten zarın altı (subfascial- fasya altı) ve ya kasın arkası. (submuscular-kas altı).
Protez Modelleri ;
Kullanılacak olan silikon tipi çok çeşitlidir:
– Şekline göre: Yukarıda da bahsettiğimiz damla (anatomik), (round)
– Yüzey yapısına göre: Dokulu yüzeyli (textured), düz yüzeyli, (smooth)
– Yüksekliğine (projeksiyon) göre: Yayvan (low profile), orta derecede çıkıntılı (moderate), ileri derecede çıkıntılı (high profile) ve çok ileri derecede çıkıntılı olabilir. (very high profile)
– İçeriğine göre: Koheziv (cohesive) jel ya da serum fizyolojik içerikli protezler kullanılabilir.
Yuvarlak protezler, üst kısmı daha boş olan göğüslerde tercih edilir. Yeterli dokuya sahip göğüslerde ise, sadece orta kısmının dolgunlaştırılması yeterlidir.
Meme dokusu az olanlarda üst kısmı ince, aşağıya doğru genişleyen damla şeklindeki protezler uygun seçenekler arasındadır.
Bu protezler, yumuşak bir açı yaratmak için idealdir.
Kesi yeri, silikon yerleştirileceği yer ve silikon tipi, Kişiden kişiye değişir. Muayene sonrasında sizin için en doğru olan yöntem ve silikon türü, istek ve beklentiler göz önüne alarak size önerilir.
Göğüsleri istediği şekil ve büyüklüğe kavuşan kadınlar, kendilerini daha güzel ve çekici hissettiklerini ifade ederler.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme Protezi ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından meme protezi hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Görüşme Randevusu İçin Arayın
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
LIPOSUCTION
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/liposuction.jpg)
Liposuction
Liposuction ile vücudunuzun daha biçimli, daha orantılı olmasını sağlayabiliriz fakat bir kilo verme yöntemi değildir ve selülit görünümünü düzeltemez.
İnsan vücudunda cilt yüzeyi ve cildin altındaki dokular arasında bir yağ katmanı bulunur.
Kadınlar ve erkekler farklı bölgelerde yağ depolamaya eğilimlidirler. Örneğin erkeklerde problemli bölgeler karın, göbek ve göğüs iken, kadınlar genelde kalça, üst bacak ve karın bölgesinden kilo alırlar. Sıkı bir diyet ve egzersiz rutini ile kilo verilse bile, bu bölgelerdeki yağlar vücudun diğer bölümlerine göre çok daha dirençli oldukları için istenen görünüme kavuşmak genelde mümkün olmaz.
Operasyon sırasında önce yağlı dokuya bir sıvı enjekte edilir. Ardından işlem yapılacak bölgeye minik kesilerden girilerek içi boş, ince tüpler yerleştirilir. Bu tüpler yağın vakumlanarak çekilmesini sağlarlar.
Ultrason teknolojisinin kullanıldığı liposuctionda ise, yağ dokusu ses dalgaları ile parçalanarak sıvı hale getirildikten sonra vakumlanır. Bu tekniğin en önemli artıları ise, ciltte daha az morarmaya neden olması ve iyileşme sürecini hızlandırmasıdır.
Ameliyat sonrasında hastanın belli bir süre özel bir korse giymesi gerekir. Bu korsenin yarattığı baskı sayesinde cildiniz yeni formuna adapte olurken, genelde ameliyattan birkaç hafta sonra egzersiz ve spor yapabilirsiniz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Liposuction olacak hastalarımız için hazırladığımız kataloğumuzu aşağıdaki linkten inceleyebilir veya videosunu izleyebilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Estetik Burun Ameliyatı
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/burun-estetik-ameliyatı.jpg)
Estetik Burun Ameliyatı
Estetik Burun Ameliyatı, hastane ortamında ve genel anestezi altında tercih edilir. Yapılacak işlemlere bağlı olarak ortalama 1,5-2 saat arasında süren bir işlemdir. Genelde hastanede kalmayı gerektirmez ancak hastanın şiş ve morlukların daha az olması amacıyla hilotherm isimli soğuk su maskesini kullanması için bir gece hastanede kalmalarını tavsiye ediyorum. Ameliyat sonrasında 5 ile 7 gün arası burnu sabit halde tutmak için bir atel kullanılır. Tampon genelde kullanılmaz, gerekli ise nefes almaya da olanak sağlayan silikon kanallı yada özel sünger yapıdaki tamponlar kullanılır.
Ameliyat sonrası göz çevresinde morluk ve şişlikler olabilir. Genel olarak iyileşme 3-5 gün içinde gerçekleşir, 1 hafta sonra çalışmaya başlanabilir, 1 ay sonra spor yapılabilir ve 3. aydan itibaren gözlük kullanılabilinir. Burun son şeklini, kişiden kişiye farklılıklar göstermekle beraber, 1 yıllık bir sürede alır. Burun estetiğinde amaçlanan çeneye, gözlere ve yanaklara uyumlu bir burundur. Bu nedenle yüzünün genel özelliklerini tanıyan, burnuyla ilgili spesifik olarak ne istediğini bilen ve operasyonun limitleri olduğunu kabullenen hastalar en çok memnun olan hastalardır. Ne istediğinden emin olmak ve hekimle iyi bir diyaloğa girmek çok önemlidir. Bunun yanı sıra ameliyat öncesi bilgisayar çalışması yapılması yani, hastanın kendi fotoğrafı üzerinde yapılan düzeltmeler ameliyat sonucuna dair hastaya fikir verir.
Ameliyat sonrasında burnun alacağı şekli belirleyen en önemli faktörler kişinin kemik, kıkırdak ve yumuşak dokusu, cilt yapısı ve iyileşme özellikleridir. Burnun alacağı son şekil, tüm bu değişkenlerin bir araya gelmesiyle belirlenir.
Sonuç olarak estetik burun operasyonunun başarısı, ameliyat olduğu anlaşılmayan doğal, yüzle uyumlu ve estetik ölçülere uygun bir görünüm ile ortaya çıkar.
Ameliyat Sonrası Dönem
Yukarıda da belirttiğim gibi ameliyat sonrasında önceden nefes alma problemi yoksa tampon konmaz ancak, belirgin septum deviasyonu yada konka hipertrofisi gibi hastanın nefes almasını engelleyen bozukluklar mevcutsa, tampon yerleştirilir ve 2 gün sonra bu tamponlar alınır. (Tampon çıkarılması esnasında hasta acı duymaz). Ameliyatın 1. hafta sonrasında da burun üzerine yerleştirilen plastik kalıp çıkarılır ve bir bant yapıştırılır. Bu bantlar da 3 gün kaldıktan sonra çıkarılır.
Alçı çıktığı anda bile eski burundan çok daha güzel bir burunla karşılaşılır ancak şişliklerin 2-3 ay gibi bir sürede iyileşmesi sonrasında her geçen gün burun daha güzel bir hale gelmektedir. Burnun tam olarak oturması ve son halini alması 1 yıllık bir süreçtir.
Bu Ameliyat İle İlgili Ayrıntılı Bilgiler:
Burun yüzün tam ortasında yer alan, görünüm ve solunum açısından çok önemli olan bir organdır. Buruna yönelik girişimler her yönüyle çok iyi planlanmalı ve incelikle gerçekleştirilmelidir. Burada yer alan bilgiler, burnuna yönelik bir girişim düşünen kişiler için aydınlatıcı olması için hazırlanmıştır.
Burnunuzla ilgili şikayetlerinizi tüm detayları ile aktarmanız gerekir. Solunumla ilgili şikayetlerinizin olup olmadığı, oluyorsa bunların mevsimlerle ilişkisi, aktivitelerle artıp artmadığı, gece uykuları, ağız kuruluğu, baş ağrısı, horlama, akıntı gibi sorunlara yol açıp açmadığı ayrıntıları ile konuşulmalıdır;
Geçirilen travmalar, daha önce burun ameliyatı olup olmadığı ve zamanları bildirilmelidir.
Şekille ilgili rahatsızlık duyulan özellikler, beklentiler anlatılmalıdır.
Daha sonra burun analizi ve muayenesi yapılarak bulgular size aktarılır.
Görüntü çalışması yapılarak, burun şekli ile ilgili yapılacak değişiklikler karşılıklı konuşulur.
Bunu izleyen aşama, bazı ön hazırlıklar ile (laboratuvar tetkikleri vs.) ameliyat için bir engel olup olmadığının belirlenmesidir. Ameliyatlar iki şekilde yapılabilir; işlem sırasında kişinin tam olarak uyutulduğu genel anestezi, veya kısmen sakinleştirilerek ameliyat bölgesinin uyuşturulduğu sedasyonla lokal anestezidir. Bu yöntemler size ayrıntıları ile anlatılarak hangi yöntemin size uygun olacağına karar verilir.
Ameliyat Süresi
Ameliyat öncesinde size anlatılan detaylara göre ameliyat süresi değişkenlik göstermekle birlikte genellikle 1,5-2 saat civarındadır.
Ameliyattan sonra odanızda, kendinize geldiğinizde burnunuzun üzerinde alın ve yanaklara uzanan bir alçı kalıp ve burun içinde soluk alıp vermenize ve yutkunmaya kısmen izin veren sondalı tamponlar olacaktır. Ameliyat sonrası şişliği sınırlamak amacıyla aralıklı olarak soğuk kompres tatbik edilecektir. İlk saatlerde ağrı pek olmamakla birlikte bulantı ve baş dönmesi görülebilir. Bu durumlar için bazı ilaçlar tedavinizde yer alacaktır.
Ameliyattan 4 saat sonra sulu gıdalar ile beslenmeniz başlar ve dolaşmanıza izin verilir.
Ameliyattan sonraki ilk 48 saat boyunca dinlenmeniz gerekir. Alın ve yanaklara 2 saatte bir 15 dakika soğuk kompres uygulanması sizi rahatlatacak ve şişlik ve morlukları sınırlayacaktır.
Eğer sondalı bir tampon koyulmuşsa, genellikle ameliyattan 2 gün sonra alınır. Üçüncü günden itibaren şişlik ve morluklar hızlı bir şekilde geçmeye başlar. Günlük rutine yavaş yavaş dönülür.
Ameliyattan 1 hafta sonra alçı kalıp alınarak sadece burnu örten ince bir bant yapıştırılır. Amaç, kalıbın alınmasını takiben burunda oluşabilecek şişlikleri kontrol etmektir. Bu bant da yaklaşık 1 hafta tutulur.
Estetik burun ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler;
Burnunuzdaki bantlar açıldığında ana hatları ile şeklini görebilseniz de, detayların ortaya çıkması zaman alır. Özellikle ilk aylarda sabahları burun daha şiş olabilir, gün içinde azalır.
Burun ucuna yapılan girişimlerin yoğunluğuna ve kullanılan tekniğe bağlı olarak, burun ucunda ameliyat sonrası uyuşukluk ve sertlik olabilir. Geçmesi bazen ayları bulabilir.
Ameliyattan sonra erken dönemde burnun travmalardan korunması gereklidir. Bu nedenle vücut teması gereken sporlar ilk 8 hafta içinde sakıncalıdır. Aynı şekilde sauna, buhar odası ve solaryum da aynı süreyle yasaktır. Buna karşın ikinci haftadan itibaren hafif egzersiz ve bireysel sporlar yapılabilir.
Ameliyattan sonra ilk günler ve haftalarda burun içindeki ödem ve kabuklar nedeniyle solunum genellikle rahat değildir. Bu dönemde bazı damla, sprey ve kremler önerilecektir.
Estetik Burun Ameliyatı sonrası 1,3,6 ve 12. aylarda kontroller yapılarak iyileşme süreciniz izlenir. Ameliyat öncesi ve sonrasında 6. ayda çekilen resimlerle kıyaslamalar yapılır.
Ameliyat Sonrası Çıkabilecek Sorunlar
Her ameliyatta olduğu gibi ameliyat sonrası bazı istenmeyen durumlar söz konusu olabilir. Bunları erken ve geç dönem sorunları olarak ikiye ayırabiliriz. Erken dönemde, öncelikle anesteziye bağlı sorunlar düşünülür. Hazırlık döneminizde saptanan ve ileri tetkik gerektiren bir durum ameliyatınızın ertelenmesine yol açabilir. Bu ameliyatlar acil ameliyatlar olmadığından kuşkuya yer kalmayacak bir şekilde ameliyat hazırlığı yapılır ve risk alınmaz. Bütün bunlara karşın anestezinin az da olsa bir riski vardır. Bu risk modern anestezi imkanları ile minimuma indirilmeye çalışılır. Ameliyattan sonra bulantı olabilir. Bunu azaltacak ve kontrol edecek ilaçlar mevcuttur ve gerekirse kullanılır. Ameliyat sonrası burun deliklerinden sızıntı beklenir ve ilk saatlerde burun ucuna yerleştirilen bir gazlı bezle kontrol edilir. Sızıntı ilk saatlerde daha belirgin olmak üzere giderek azalarak ilk 24-48 saat devam edebilir ve genellikle kırmızıdan sarıya doğru renk değiştirir.
Burun içine tampon uygulanan hastalarda hapşırma hissi oluşabilir. Hastalar üşüttüklerini, hastalandıklarını düşünürler. Aslında bu his tampona bağlıdır ve tampon alınınca hızla kaybolur.
Ameliyatların nadir de olsa bir komplikasyonu enfeksiyondur. Ameliyat başlangıcında koruyucu amaçla antibiyotik kullanılması bu olasılığı çok azaltır. Burnunuza tampon konulmuş ve ameliyatın ikinci gününde ateşlenme, titreme gibi bulgular olursa tamponun hemen alınması gerekir bu nedenle haber verilmelidir. Daha sonraki günlerde burnunuzun herhangi bir yerinde ağrılı bir şişlik ve dokunmakla artan bir hassasiyet olursa ve kendinizi düşkün hissederseniz bu başlayan bir enfeksiyonun habercisi olabilir. Bu durumda muayeneniz yapılıp başlanacak bir enfeksiyon tedavisi uygulanır.
Alçının alınması basit bir işlem olmakla birlikte, doktorunuz tarafından alınması gerekir. Alçı buruna şekil vermekten çok, şekli korumak amacıyla konulan ve şişliği kontrol eden bir emniyet aracıdır. Alçı alındıktan sonra kullanılan bant, bir süre için ödemi kontrol eder. Erken dönemde karşılaşılabilen bir diğer sorun, kazayla olan travmalardır. Hafif travmalar bir sorun yaratmazken şiddetli travmalar deformasyona yol açabilir. Böyle bir durumda hemen yapılacak basit bir girişimle sorun ortadan kalkabilir. Bu nedenle travma sonrası acil müdahale edilmesi gerekir.
Ameliyat sonrası dönemler;
Geç dönemde oluşabilecek sorunlar ise, solunum ve görünümle ilgili olabilir. Solunumla ilgili olanlar ameliyata bağlı olabileceği gibi, ameliyat öncesi mevcut bir sorunun düzeltilmemesi veya ameliyattan önce mevcut olan fakat fark edilmeyen bir durumun ameliyatta yapılan bazı manevralar ile daha belirgin hale gelmesinden kaynaklanabilir. Ayrıca alerjik nedenlerle solunum sorunları yaşanabilir. Şikayetlerinize ve muayene bulgularınıza göre ilaç tedavisi veya ikincil müdahaleler gündeme gelebilir.
Görünümle ilgili sorunlar arasında en sık rastlanan durun, erken ameliyat sonrası dönemde henüz şişlikler tamamen düzelmeden burnun şekliyle ilgili bazı sorunların aktarılmasıdır. Estetik nedenle yapılan ameliyatlarda sonucun bir an önce alınmasını beklemek şüphesiz doğaldır. Fakat ameliyat sonrası iyileşmenin uzun zaman alacağı, gün içinde değişen şişlikler olabileceği unutulmamalıdır. Burnun son şeklini almasından sonra istenmeyen durumlar için %5 oranda revizyon denilen ikincil girişimler gerekebilir. İkincil girişimleri azaltmanın en önemli yolu, ameliyat öncesi beklentiler ve yapılabilecekler ile ilgili ayrıntılı bir görüşmedir. Burnun yapısal özelliklerine bağlı olarak her olgu için bazı sınırlar vardır ve bunlar etraflı bir şekilde konuşulmalıdır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Estetik Burun Ameliyatı size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Göz Kapağı Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/üst-göz-kapağı.jpg)
Göz Kapağı Estetiği
Göz Kapağı Estetiği, gözlerin ruhun aynası olduğu söylenir, gerçekten de tüm duygularımız gözlerimize yansır. Maalesef yılların izlerinden en çok nasibini alan yerlerden biri de gözlerimizdir. Birikmiş göz kapağı derisi sizi yorgun, gençlik ışıltısını kaybetmiş bakışlara mahkum eder ya da hissettiğinizden daha yaşlı görünmenize neden olur.
Göz kapağı estetiği, size yıllarla birlikte kaybolan dinlenmiş, taze görünümünüzü geri vermenin en etkili yoludur. Göz çevresindeki yaşlanma belirtileri söz konusu olduğunda sık karşılaşılan iki problem vardır. Bunlardan ilki, göz kapağının elastikiyetini kaybetmesi ile oluşan kırışıklıklar ve sarkan derinin birbiri üzerine katlanarak birikmesidir. Bu durum hem gözlerin şeklinde deformasyona neden olur hem de yüze yorgun bir görünüm verir. Göz çevresinde sık rastlanan diğer bir yaşlanma belirtisi ise, göz altlarındaki yağların incelen deriyi dışarı doğru iterek bir bombe oluşturmasıdır. Gözaltı torbaları da, aynı göz kapağındaki sarkma gibi yüze yaşlı ve yorgun bir ifade verir.
Ameliyatı;
Göz kapağı estetiği ameliyatında, göz çevresindeki cilt fazlası alınır, gerekiyorsa deri altındaki yağ dokusu kısmen çıkarılarak gözlere daha genç bir görünüm verilir. Lokal anestezi ile gerçekleştirilen bu ameliyat, iyileşme süreci açısından birçok estetik operasyona göre son derece konforlu ve ağrısız bir müdahaledir. Kesi izleri göz çevresindeki derinin doğal çizgileri içine gizlendiği için, ameliyat sonrasında görünen hiçbir iz kalmaz.
Kazayağı olarak da bilinen göz çevresindeki ince mimik çizgileri ise, her gözünüzü kıstığınızda ya da gülümsediğinizde bu bölgedeki kasların kasılması yüzünden oluşur. Bu yüzden de bu çizgileri hafifletmek için en etkili yol bu kasların gevşemesini sağlayan Botoks enjeksiyonudur. Ayrıca yaşla beraber göz kapağı derisinde ya da göz çevresinde oluşan ince kırışıklıklar için lazer tedavilerinden de yardım alabilirsiniz. Bu tedaviler göz çevresindeki derinin kalitesini düzelterek, bu bölgeye daha genç ve taze bir görünüm verecektir. Unutmayın; estetik müdahalelerde en iyi sonuçlar kombine tedavilerle alınır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Göz kapağı işleminin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yüz Dolgusu | Dudak Dolgusu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yüz-dolgusu.jpg)
Yüz Dolgusu | Dudak Dolgusu
Yüz dolgusu; zamanla yüzde hacim azalması nedeniyle hatlar orijinal formunu yitirebilir. Bu değişimler zamana bağlı olabileceği gibi çevresel faktörler, hızlı kilo alıp vermeye bağlı da olabilir. Yüz hatlarındaki bu olumsuz değişimleri bu uygulama ile düzeltmek mümkün.
Yüz Dolgusu Nasıl yapılır?
Bu işlem bir ameliyatsız estetik uygulamasıdır. İşlem, klinik ortamında anestezik krem yardımıyla acısız ve ağrısız bir şekilde yaklaşık 20 dakikada tamamlanır.
Bu uygulamada hyalüronik asit kullanılır. Vücutta da bulunan bu asit doğal bir dolgu malzemesidir.
Yüz Dolgusu hangi bölgelere uygulanır?
- Alın bölgesine (iki kaş arasına),
- Burun dolgusu (ameliyatsız burun estetiği amacıyla),
- Ağız çevresine (dudakların üst kısmı ve burun etrafında kalan bölgelere),
- Dudak dolgusu,
- Çatı dolgusu ( Elmacık kemiklerinin üzerine )
- Çene dolgusu uygulanan ameliyatsız estetik uygulamasıdır.
Nasıl karar verilebilir?
Yüz hatlarınızda silikleşme veya herhangi bir asimetri olduğunu düşünüyorsanız Op. Dr. Çağrı Sade ile İstanbul Nişantaşı’ndaki kliniğimize görüşmeye gelerek yüz dolgusuna ihtiyacınız olup olmadığına doktorunuzla birlikte karar verebilirsiniz. Eğer yüz dolgusuna veya dudak dolgusuna karar verdiyseniz kliniğimizde aynı seans içerisinde ameliyatsız estetik uygulamanız Op. Dr. Çağrı Sade tarafından yapılır.
Eğer her ikisinide yaptırmayı düşünüyorsanız, tek seferde her ikisi de yapılabilir.
Hangi madde kullanılır?
Bu işlem en çok tercih edilen ameliyatsız estetik uygulamasıdır. Bu uygulamada iki farklı yöntem kullanılır.
İlki, hyalüronik asit dolgusudur ve yukarıda anlatıldığı gibi uygulanır.
Diğeri ise, vücudun bir bölgesinden alınarak yapılan yağ transferidir.
Doldurulması gereken bölgelere hyalüronik asit takviyesinin yeterli gelmediği zamanlarda tercih edilen bir yöntemdir (örneğin alt çene gibi yüz konturunu belirleyen alanlarda).
Hastanede sedasyonla, ya da genel anestezi altında gerçekleştirilir ve (genellikle) hastanede kalmayı gerektirmez.
Hyaluronik asit dolgusu ne kadar sürede yapılır?
Bu uygulamaya doktorunuz Op. Dr. Çağrı Sade tarafından karar verildiyse eğer size anestezik krem sürülür ve etki etmesi için belirli bir süre bekleriz. Sonrasında dolgu uygulaması yapılır. Bu işlem tahmini 25-30 dk gibi bir sürede uygulanmış olur.
Yüz Dolgusu Etkisini Ne Zaman Gösterir?
İşlem yapıldığında hemen etkisini gösteren bir ameliyatsız estetik uygulamasıdır.
Yüz Dolgusu ne kadar dayanır?
Yapılan kişilerde etkisini ortalama 1 yıl olarak göstermektedir. Dudak dolgusu ilk kez uygulanan hastalarda ortalama 3-9 ay arası etkisi görülmektedir. Yapılan işlemlerde kişinin metabolizma hızı ve vücut yapısına göre bu sürelerde değişiklik görülebilir.
Yüz dolgusu zararları var mıdır?
İşlem sonunda uygulama alanında kızarıklık ya da şişlik gözlemlenebilir. Fakat bu etkiler kısa süre içerisinde normale döner.
Yüz Dolgusu ve Dudak Dolgusu Fiyatları?
Bu dudak dolgusu ve yüz dolgusu işleminin 2020 yılı fiyatlarını öğrenmek için kliniğimizi arayarak bilgi alabilirsiniz. Telefon 0(212) 248 08 08 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz. Diğer adres ve numaralarımıza iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Yüz Dolgusu işlemi sonrası dikkat edilmesi gerekenler:
Bu işlemden işleminden 1 gün sonra spor yapmanız ve sert gıdalar tüketmeniz tavsiye edilir. Aynı gün işlem sonrasında yüzünüze masaj uygulamamalı ve duş almamalısınız.
Yüz Dolgusu Kimlere uygulanmaz?
Kronik böbrek rahatsızlığı olan hastalara bu işlem uygulanamaz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemi size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Thermage
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/thermage-2.jpg)
Thermage
Thermage, modern estetik uygulamaları içinde yer alan, cilt kesisi olmadan yüz ve vücut hatlarını yenileyip sıklaştıran ve sağlıklı kollajen (cildin temel yapı taşı) dokusu oluşturan tek uygulamadır.
Thermage uygulaması, radyo dalgalarını (RF) kullanır. Bu teknolojinin cilt ve cilt altı dokular üzerindeki yenileyici ve sıkılaştırıcı etkisi klinik olarak kanıtlanmış, Amerikan İlaç Dairesi FDA tarafından da onaylanmıştır.
Thermage tek seanslık bir tedavi seçeneği sunması nedeniyle diğer cilt yenileme sistemlerine göre avantajlıdır. İğne ve cerrahi müdahale olmadan uygulanır. Hızlı ve kolaydır. iyileşme süreci kısadır. Günlük hayatı kesintiye uğratmayan bir tedavidir. Hastaların tamamı uygulamadan hemen sonra günlük yaşantılarına dönerler. Bazı hastalarda orta derecede bir kızarıklık görülebilmekle beraber, kısa süre sonra bu da kaybolur.
Tedaviden sonra hiçbir özel bakım veya uygulama gerektirmez. Thermage seansının hemen ardından cildin daha gergin ve daha genç göründüğünü fark edilir. Zamanla bu his daha da artarak devam eder.
Yaşlanma karşıtı kremler kısa süreli tedavi sağlar; cerrahi işlemler ise bazen aşırı bir çözüm gibi görünebilir. Thermage ise size yaş alma karşıtı kusursuz bir sıkılaştırma çözümü sunar. Tedaviden hemen sonra bile makyaj yapabilme ve sosyal yaşama dönebilme olanağı sağlar.
Thermage’ın kullandığı benzersiz RadyoFrekans (RF) teknolojisi, güvenle cilt altındaki katmanlara ısı verirken, cildin yüzeyini soğutarak seans süresince rahatlık sağlar. Bu derin ısı verme işlemi vücudunuzun doğal cilt yenileme sürecini canlandırır, var olan kollajenin sıkılaşmasını ve yeni kollajen oluşumunu sağlar. Zamanla sarkmaların veya kırışık cildin yerini kollajen bakımından zengin, canlı ve daha pürüzsüz bir cilt alır.
Thermage, yanaklardaki sarkmalar, aşağı meyletmiş çene çizgisi veya kaybolmuş çene çizgisi, çene altından sarkan cilt (turkey neck), ağız çevresindeki ince çizgiler ve dudak kenarlarındaki birikmiş cilt tedavisi için ameliyatsız uygulamalar içinde en iyi sonucu veren işlemdir.
UYGULAMA VE SONRASI:
FDA güvencesine sahip Thermage sistemi ameliyatsız cilt germe yöntemi olarak tek seansta hiçbir iz ve morluk oluşturmadan, kalça ve bacaklarda sıkılaşma, toparlanma ve gerginlik sağlamak amacıyla kullanılır.
Tek seansta uygulandığından, bikini sezonu gelmeden önce kısa sürede diri bacaklara sahip olmak isteyen birçok kadın tarafından bu yöntem tercih edilmektedir.
Thermage tedavisi dünya çapında 80’den fazla ülkede yetkili estetik kliniklerinde mevcuttur.
Thermage uygulamaları tedavi edilen bölgeye göre 20 dakika ile 1 saat arasında sürer. ThermaCool cihazı sayesinde soğutucu bir sprey ile deri yüzeyi korur. Diğer yandan elle kullanılan bir cihaza takılan ThermaTip hafifçe deriye temas ederek zararsız CRF enerjisini derinin altına göndererek deri ve altındaki dokuda bulunan dip kolajen liflere ısı verir. Bu ısıtma işlemi, derinin altındaki yapıların ani olarak sıkılaşmasını sağlar ve zamanla yeni ve düzgün kollajenler meydana getirerek, deriyi sıkılaştırıp etkisini gösterir.
Hastalar tedavi sırasında biraz ısı hissederler. Hastaya rahat bir tedavi sunmak ve en iyi sonucu alabilmek için bu ısı sürekli ayarlanır.
Tedaviden hemen sonra makyajınızı yapabilir ve sosyal yaşama dönülebilir.
Sellülit görünümünü de gerileten bu yöntem, her yaş ve kilodaki kişilere uygulanabilir. Özellikle çok kilolu olmayan ancak sık diyet yapan, doğum ve hareketsizlikten esnekliği azalan kişilerde uygun bir tedavi seçeneği sunar.
Mevsimsiz, tek seans uygulama olmasıyla öne çıkar. İlk sonuçlar hemen görülebileceği gibi, iyileşme altı ay süresince devam eder.
Thermage, güvenli, yan etkisiz, dinlenme gerektirmeyen, tek seanslık kozmetik bir uygulamadır.
SONUÇ:
FDA onaylı Thermage, cildin dirileşmesine yardımcı olurken, yüzdeki ve vücuttaki doğal şeklin yeniden belirginleşmesini sağlar.
Bütün bunlar tek bir oturum sonucunda iyileşme sürecine gereksinim duyulmaksızın elde edilir. Böylece, kısa sürede anlamlı bir etki elde edilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Görüşme Randevusu İçin Arayın
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Thermage – Alt Yüz Germe
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/thermage-alt-yüz.jpg)
Thermage – Alt Yüz Germe
Thermage – Alt Yüz Germe Yüzün 1/3 alt kısmındaki gevşeme ve sarkmalar ameliyat haricinde sadece Thermage işlemi ile düzelebilmektedir.
Alt yüz bölgesinde oluşan sarkma ve deformasyonlara cerrahi olmayan müdahale şansı oldukça azdır. Cilt toparlansa bile yine de rahatsız edici görüntü, hastaların hoşuna gitmeyen sonuçlar doğurabilir. Gelişen teknolojinin nimetleri, çene, boyun ve gıdı estetiğinde yol alınmasını sağladı. Geçen yılların bedenimizde yarattığı problemlerden biri, gıdı ve boyun bölgesindeki sarkmadır.
Bu bölgede oluşan sarkma ve kırışıklıkların ameliyatsız olarak alt yüz germe yöntemi olarak bilinen Thermage, radyo dalgalarının kullanarak kolajen üretimini artıran, cildin sıkılaşmasını ve gerginleşmesini sağlar.
Alt yüzde gevşeme ve sarkmaların, çene altı (gıdı) sarkmalarında, boyun kırışıklarında etkili bir yöntem olan Thermage ile, neştersiz ve acısız güzelliğe dakikalarla sayılı sürede kavuşabilirsiniz.
30-45 yaş aralığında, alt yüzde sarkma şikayeti olan kişilerce tercih edilen bir yöntemdir.
Anti-aging tedavi yöntemleri içerisinde oldukça popüler bir yer edinen Thermage, radyo frekans dalgaları ile deri altı bağ dokusunu oluşturan kollajen bantlarının ısınmasını sağlar. Isının etkisiyle kolajen liflerinin gerilmesi sağlır.
Uygulama ;
RadyoFrekans teknolojisiyle çalışan yöntem, cilt altındaki katmanlara ısı verirken, yüzeyi soğuk tutarak zarar görmesini engelliyor. Bu derin ısı verme işlemi, vücudun doğal cilt yenileme sürecini canlandırıyor, varolan kolajenin sıkılaşmasını ve yeni kolajen oluşumunu sağlıyor. Zamanla sarkmaların veya kırışık cildin yerini kolajen bakımından zengin, canlı, daha pürüzsüz ve sıkı bir cilt alıyor. Tek bir seans uygulaması ile yıllarca etkisini devam ettiren tedavinin sonuçlarını ilk haftadan itibaren gözlemlemek mümkün.
Thermage; alt yüzdeki boyun ve dekolte bölgelerindeki cilt sarkmasında iyi sonuçlar veriyor. 20-60 dakika süren seans sonrası normal hayata hemen dönülebiliyor. Sonuçları bir haftada gözlemlenebilen uygulamanın etkisi, cilt yapısına bağlı olarak bir buçuk yıl sürebiliyor. Çoğu zaman tek seansın yeterli olduğunu vurguluyor ve işlemden sonra hastanın güneş koruyucu kullanmasını tavsiye ediyor. Uygulamadan hemen sonra gündelik yaşantıya devam edilen Thermage tedavisi her mevsim uygulanabiliyor.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Thermage – Karın Cildi Gençleştirme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/thermage-karın.jpg)
Thermage – Karın Cildi Gençleştirme
Thermage – Karın Cildi Gençleştirme, karın cildinde gerginlik oluşturabilecek karın germe ameliyatı haricindeki tek uygulama, Thermage işlemidir.
Doğum öncesi kilonuza döndüyseniz ya da kilo kaybından sonra karnınızın görüntüden memnun değilseniz Thermage sizin için uygun bir çözüm olabilir. Sarkan ve gevşeyen cilt sporla eski haline gelmiyor ve ameliyat olmak istemiyorsanız, Thermage karın bölgesinin sıkılaştırılmasına, sertleşmesine ve şekillenmesine yardımcı olur.
Bu uygulama, cilde derinlemesine ısı vererek kolajen üretimini arttırır. Tek seans sonunda gözle görülür sonuçlar elde edilmesine rağmen, daha sonra yapılacak uygulamalarla daha iyi ve kalıcı sonuçlar sağlayacaktır.
Diğer enerji bazlı uygulamalarda olduğu gibi Thermage da, bir cerrahi müdahalenin sonuçlarını vermez.
İşlem süresi, uygulanan bölgeye göre 20 dakika ile 2 saat arasında değişir.
Thermage, cildi sıkılaştırıp düzeltmek, derinin kontur oluşumunu sağlamak için kullanılan etkili bir yöntemdir. Cildinizin derin tabakalarındaki liflerin kollajen moleküllerinin kısalıp, gerginleşmesini ve destek dokulardaki sarkıkları toparlayarak, cildinizi eskisinden daha genç görünmesini sağlar.
Nadiren de olsa, uygulamanın ardından bir ya da iki gün süreyle vücutta kızarıklık olabilir.
Günlük yaşam aktivitelerine aynı gün geri dönülebilir, her hangi bir iyileşme süreci yoktur. Yalnızca tek seans uygulanan monopolar bir radyofrekans yöntemi olan Thermage’ın en büyük artısı ise sonuçların yavaş yavaş ve artarak ortaya çıkması ve her deri tipinde uygulanabiliyor olmasıdır.
Cilt sıkılaştırıcı tedaviler kendi başlarına kullanılabilecekleri gibi, bir ameliyat sonrasında sonuçlan daha iyileştirmek için de kullanılabilirler.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Thermage – Kol İçi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/thermage-kol.jpg)
Thermage – Kol İçi
Thermage – Kol İçi cildinde gerginlik oluşturabilecek kol germe (brakioplasty) ameliyatı haricindeki tek yöntem kol bölgesine uygulanacak Thermage işlemidir.
Yaşlanma ya da yer çekimine bağlı olarak kol arka ve iç kısmında sarkıklık ve gevşemeler meydana gelebilir. Kilo alıp vermek, tüm vücuda zarar verir ama özellikle bazı bölgelerde estetik hasarı daha fazla olur. Bu bölgelerin başında da kollar gelir.
Üst kollarımız en sorunlu bölgelerimizden biridir. Buna rağmen kadınların çoğu kol germe ameliyatları konusunda isteksiz davranır çünkü, dirsekten koltuk altına kadar uzanan bir ize sahip olmak istemezler.
Kol toparlama tekniklerinden biri de, koltuk altına yapılan bir kesiden uygulanır. Bu yöntem sadece az ya da orta dereceli deri fazlalığı olduğunda işe yarar.
Thermage, FDA onaylıdır ve deri gevşekliği olup da ameliyat olmak istemeyen kişiler için ideal bir yaklaşımdır. Kol germe tedavisinde başarıyla kullanılan Thermage, radyo frekans enerjisiyle derinin alt tabakalarında bulunan ve uzayıp gevşeyen kollajen liflerinin, kısalıp gerilmesine yol açar.
Aşırı sarkmış, gevşemiş, çatlamış deri dokularında cerrahi operasyonlar daha iyi sonuç verirken daha az sarkma, gevşeme ve çatlağın olduğu kollarda Thermage daha iyi sonuçlar verebilir. Ancak cerrahi işlemler kadar gözle görülür bir netice verdiği söylenemez.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Thermage – Bacak İçi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/thermage-bacak-ici.jpg)
Thermage – Bacak İçi
Thermage – Bacak İçi için uyluk germe ameliyatı haricinde yapılacak tek uygulamadır.
Thermage; modern estetik cerrahide şu anda uygulanan yöntemler arasında cilt kesisi olmadan cildi sıkılaştıran, vücut hatlarını yenileyen ve sağlıklı kolajen dokusu oluşturan tek uygulamadır. Ameliyatsız germe yöntemi Thermage Body, tek seansta toparlayıp sıkılaştırma etkisine sahiptir.
Thermage, patentli bir radyo dalgasını [RF] kullanır. Bu radyo dalgasının cildi sıkılaştırdığı ve cildi yumuşak bir şekilde toparlayarak vücut hatlarını yenilediği klinik olarak kanıtlanmıştır.
Thermage’in diğer cilt yenileme sistemlerine üstünlüğü tek seanslık bir tedavi olmasıdır.
Ameliyatsız cilt germe yöntemi olarak FDA güvencesine sahip tek seansta hiçbir iz, morartı bırakmadığından, kalça ve bacak içi sıkılaşma, toparlanma ve gerginlik sağlamak amacıyla kullanılır.
Selülit görünümünü de gideren bu yöntem, her yaş ve kiloda uygulanabilir, özellikle çok kilolu olmayan ancak sık diyet yapan, doğum ve hareketsizlikten esnekliği azalan ciltler için ideal bir yöntemdir.
Bu uygulama, cildin derin tabakalarındaki liflerin, kolajen moleküllerinin kısalıp gerginleşmesini sağlarken, destek dokulardaki sarkıkları toparlayarak, vücudun eskisinden daha genç görünmesine yardımcı oluyor.
Diğer uygulamaların aksine iğne ve cerrahi müdahale olmadan uygulanan Thermage hızlı, kolay ve iyileşme sürecinin kısa olması ile, günlük hayata devam edebilye imkan tanıyan bir tedavidir.
İşlem, seanstan hemen sonra etkisini göstermeye başlar ve yavaş yavaş artarak devam eder. Üstelik her cilt tipine uygulanabilir.
Amerika ve Avrupa’da uygulanan ve FDA onayına sahip bu sistem daha biçimli, sıkı bir cilde sahip olmak ve cerrahi yöntemleri ertelemek isteyenler için iyi bir alternatiftir.
Bölge başına bir seans olarak uygulanır. Seans süresi, uygulandığı yere göre 1-3 saat arası değişebilir.
Mevsimsiz, tek seanslık bir uygulamadır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Thermage – Kalça Kaldırma
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/thermage-kalca.jpg)
Thermage – Kalça Kaldırma
Thermage – Kalça Kaldırma kalça ve basen bölgesine yönelik tedavinin amacı, bu alanlara yerleşmeye müsait selülit oluşumunu engellemek ve yer çekimi etkisiyle meydana gelen sarkmaya karşı koymaktır.Thermage, hamilelik ve doğum sonrasında vücutta oluşan ödemin atılması, şişliklerin giderilmesi, sarkan derinin sıkılaşması ve toparlanmasında da kullanılabiliyor.
Tedavi edilen bölgeye göre işlem süresi, 20 dakika ile 1 saat arasında sürer.
Hasta, tedavi sırasında belirli oranda ısı hisseder.Thermage kullandığı benzersiz RadyoFrekans (RF) teknolojisi, güvenle cilt altındaki katmanlara ısı verirken, cildin yüzeyini soğuk tutarak seans süresince hiçbir zarar görmemesini sağlar.
İşlem, vücudun doğal olarak cilt yenileme sürecini canlandırır. Var olan kollajenin sıkılaşmasını ve yeni kollajen oluşumunu sağlar. Sarkmış ve kırışık cildin yerini kollajen bakımından zengin, canlı ve daha pürüzsüz, sıkı bir görünüm alır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yüz Germe ( Facelift ) Kataloğu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/mini-yüz-germe.jpg)
Yüz Germe ( Facelift ) Kataloğu
Yüz Germe, yaş aldıkça yüzdeki yağ dokusu kaybolmaya başlar, cilt gevşer ve sarkar. Bu da kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Özellikle de çene ve boyun çevresinde kıvrımlar artar.
Rhytidectomy yani yüz germe, kasları ve cildi sıkılaştırarak yüze daha genç bir görünüm kazandırır.
Yüz germe işlemi, yaşlanma sürecini engelleyemez ama, yaşlılığın yüzde yarattığı olumsuz etkilerin çoğunu silebilir.
Kimler tam yüz germe ameliyatı için uygun bir adaydır?
Aşağıdaki koşullardan biri veya daha fazlası sizin Için geçerliyse, bu operasyon için uygunsunuz demektir.
Burun kenarından başlayıp ağıza kadar inen derin çizgi ve katlanma varsa,
Gıdıda yada çene hattında sarkma oluşmuşsa,
Yanaklarda derinleşmiş kırışıklar ve elmacık kemiklerinde sarkma varsa,
Ciltte gevşeme, kırışıklık, boyunda dikey çizgiler ya da yağlanma oluşmuşsa.
Operasyon yaklaşık olarak 1,5-2 kadar sürer ve genel anestezi altında gerçekleştirilir.
1 gece hastanede kalmayı gerektirir.
Ameliyat sonrası ;
Yüz ve kafa bölgesinde gerginlik ve ağrı hissedebilir, ilk 24-48 saatlik süreçte oluşabilecek kızarıklık ve ödemi en aza indirmek amacıyla bandaj kullanılır. Başlangıçta duygusal bir ruh hali ve üşüme hissedilebilir ama bu durum
geçicidir. Kızarıklık ve ödem, yüz ve boyun cerrahisi sonrası sıklıkla görülür ancak her iki durum da geçicidir ve genellikle ilk haftadan sonra azalır.
Ameliyattan sonra tekrar sarkma olur mu?
İşlem sonrası çok daha genç bir görünüm elde edilir, ama yaşlanma durdurulamaz
10 yıl sonra, ameliyat olmamış halinizden çok daha iyi görünürsünüz.
Pek çok hasta ikinci kez operasyon olmayı düşünmez.
Günlük hayata ne zaman dönülebilir?
7-10 gün istirahat tavsiye edilir. Kesin sonucu görmek için daha uzun beklemek gerekir. 2 hafta içinde işe dönebilir.
Facelift ameliyatında iz kalır mı?
İzler operasyon sonrası iyileşme sürecinin bir parçasıdır, doktorunuzun rehberliğinde zamanla azalarak zorlukla algılanabilir hale gelecektir.
Genellikle facelift ameliyatları, daha genç bir görünüm için kaş ve alın kaldırma, göz kapağı cerrahisi, yüz liposuction, çeneye yağ enjeksiyonu ve burun ameliyatı gibi diğer prosedürlerle birlikte yapılır.
Mini Yüz germe ile tam yüz germe ameliyatı arasında ne fark vardır?
Mini Face Lifting esnasında sınırlı bir alanda yüz cildi kaldırıldığı için, kesileri klasik yüz germeye oranla daha ufaktır ve yüz adalesi kesilmeden teyel dikişleriyle toplanır, ameliyat süresi kısadır. Bu nedenle kanama olmaz, şişlik ise minimaldir.
İşlem nasıl yapılır?
Mini yüz germe operasyonunda kulak memesinin önünden başlayan, kulak içi kısmına gizlenen ve yukarıya saçlı deriye uzayan bir kaç cm’lik bir kesi yapılır. Cilt gerilir, fazlalıklar alındıktan sonra doku dikilir.
İşlem genel anestezi altında gerçekleştirilir ve ortalama 1 saat sürer. 1 gece hastanede kalmayı gerektirir.
Yurt dışında yaşayanlar ne kadar süre Türkiye’de kalmalıdır?
1 hafta yeterlidir.
Ameliyattan sonra;
Mini facelift hızlı yapılan ve riski az bir işlemdir. 2 hafta sonra işe dönülebilir ancak kesin sonucu görmek için full facelift ameliyatında olduğu gibi daha uzun süreye ihtiyaç vardır (yaklaşık 1 ay).
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Üst Gözkapağı Estetiği Kataloğu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/Bleferoplasti.jpg)
Üst Gözkapağı Estetiği Kataloğu
Blefaroplasti
Üst Gözkapağı, Yaş ile beraber artan üst göz kapağı cildinin sarkması sizi hem yaşlı gösterir, hem de gözlere ağırlık yaparak kendinizi uykulu, yorgun hissetmenize neden olur.
Blefaroplasti denilen üst göz kapağı ameliyatı, hasta ve doktor için estetik cerrahinin en basit ameliyatlarından biridir.
Bu ameliyatta üst göz kapağınızın sarkan cildini çıkarıp estetik dikişle dikiyoruz.
İşlemler 15’er dakikadan toplam yarım saat sürüyor.
Lokal anestezi ile yapıyoruz bu sayede işlemden sonra hemen evinize gidebiliyorsunuz.
Üst göz kapaklarınızda ki cilt fazlalığının miktarına bağlı olarak, ameliyat sonrası 4 ile 7 yaş daha genç görüneceksiniz.
Üst Göz Kapağı Operasyon Öncesi
Operasyon öncesi yüzünüz temiz ve makyajsız olmalıdır.
Göz kapaklarınızın resmini çekiyoruz.
Çıkarılacak cilt miktarını hesaplamak için kalem ile çizim yapıyoruz. Böylece işlem sırasında ağrı hissedilmiyor. Bu işlem toplam 1-2 dakika sürer ve göz kapaklarında enjeksiyon sırasında çok az bir sızı hissedebilirsiniz.
Yüzünüzü antiseptik solüsyonla temizleyip, steril hale getiriyoruz.
Üst Göz Kapağı (Blefaroplasti ) Operasyonu
Daha önce çizilen miktardaki sarkmış cildi bistüri ile çıkarıyoruz.
Cilt fazlası alındıktan sora, ince damar kanamaları ve oluşabilecek morlukları bipolar koter denen bir cihaz ile en aza indiriyoruz. Bu esnada gözde hafif bir sıcaklık hissedilebilir, ancak rahatsız edici düzeyde değildir.
Koterizasyon işleminin ardından, göz kapaklarının katlandıkları yerden estetik dikiş yaparak işlemi tamamlıyoruz.
Not: Ameliyat gözleriniz kapalı iken ve sadece kapak üzerinde yapılacağından gözler tamamen güvende olacaktır. Gözünüze hiç dokunmuyoruz sadece göz kapağınızın en üst tabakasında işlem yapıyoruz. Bu nedenle rahat olun.
Operasyon Sonrası
Ameliyat bitiminde göz kapaklarının üzerine ( dikişleri kapatacak şekilde ) incecik bir bant yapıştırıyoruz. Hiç endişe etmeyin bu bantlar gözlerinizi açıp kapamanızı engellemez ya da görmenizi olumsuz etkilemez.
Ameliyat bitiminde ağrı olasılığı düşük olsa da her ihtimale karşı 1 tablet ağrı kesici veriyoruz. Böylece hiç ağrı hissetmiyeceksiniz.
Ameliyat sonra istirahate gerek yoktur, arzu ederseniz yemeğe çıkabilir ya ada aracınızı kendiniz kullanarak evinize dönebilirsiniz.
Eve Gittiğiniz
Ameliyat sonrası oluşacak ödemi azaltmak için buz kompresi uygulanmalıdır.
Uygulama şu şekilde olmalıdır, buz torbacıklarını 5 dakika gözlerinizin üzerinde tutmalı, 1 dakika kaldırıp ara vermelisiniz.
Ameliyat sonrası reçetenizde düzenli olarak her gün aynı saatte kullanmanız gereken bir antibiyotik olacak. İlacı üç gün kullanmanız gerekmektedir.
Üst Gözkapağı Ameliyatından Sonra Yapmanız Gerekenler
Birkaç gün boyunca yüksek bir yastıkta yatmanızı öneriyoruz.
Sabahları yüzün, akşama doğru da ayakların şişmesinin nedeni; bu bölgelerin uyku esnasında kalp seviyesiyle aynı hizada ya da daha aşağıda kalmasıdır. Bu nedenle akşam yüzünüz kalp seviyesinin yukarısında kalacak şekilde yatarsanız, olası şişliği azaltabilirsiniz.
Ameliyattan 2 gün sonra göz kapaklarınıza yapıştırdığımız ince bantların nazikçe alınmasının ardından banyo yapabilirsiniz. İlk 1 hafta boyunca yüzünüze sadece bebek şampuanı ya da Ph değeri 5.5 olan bir şampuan kullanmanızı öneriyoruz.
Ameliyattan bir hafta sonra dikişlerinizi alacağız.
Ameliyat sonrası ilk 2 hafta boyunca kaş aldırmak, gözleri ovuşturmak, yüz masajı yaptırmak gibi dikiş alanında travmaya ya da gerginlik yaratacak işlemlerden kaçınmanız gerekmektedir.
Ameliyattan 3 hafta sonra botoks yaptırabilirsiniz.
Beklenenler
Ameliyat sonrası ilk 2 gün üst göz kapaklarınızda, 3 ve 4. günlerde de alt göz kapaklarınızda hafif şişlik ya da morluklar olabilir. Bu çok normal bir durumdur. Bu durum kalıcı cilde sahipseniz daha uzun, ince cilde sahipseniz daha kısa sürecektir.
İlk iki aylık süreçte, üst göz kapağınızın kat yerinde makyajla kolaylıkla kapatabileceğiniz ince bir iz olacaktır. İkinci aydan itibaren yavaş yavaş silikleşmeye başlar ve 6 aydan itibaren ancak çok dikkatli bakınca seçilebilecek belli belirsiz bir iz kalacaktır.
Operasyon Sonrası Duygulanrınız
Blefaroplasti ameliyatı korkulan bir operasyon olarak görülmektedir.
Operasyon sonrası hastaların ortak düşüncesi şu yöndedir.
Bu kadar basit olduğunu bilseydim daha önce yaptırırdım, İyi ki yaptırmışım.
Anlattığınızdan çok daha basitmiş.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Büyütme Kataloğu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-büyütme.jpg)
Meme Büyütme ( Meme Implantı ) Kataloğu
Meme Büyütme operasyonu, bu konuda kişinin kendilerine verebileceği en güzel ve en kalıcı armağandır. Her kadın hayatının bir döneminde, özgüvenini tazeleme ya da yenilenme ihtiyacı duyabilir.
İdeal saylan göğüs büyüklüğü, varlığını hissettirmeli ama vücuttan taşınmamalıdır.
Göğüsler ergenlik döneminde yeterli büyüklüğe ulaşamamış ya da, hamilelik sonrası dolgunluğunu yitirmiş olabilirler. Bazen de, aşırı kilo kaybı nedeniyle sarkma olmaksızın volüm kaybı olabilir. Meme implantı ameliyatı, bu ve benzer sorunlar için en uygun çözümdür.
Operasyonun amacı kişinin vücut yapısına en çok yakışan formu elde etmek ve değişen koşullara uyum sağlayan (hamilelik, kilo alıp verme, yaş alma gibi durumlarda) sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamak.
Meme büyütme ameliyatı, meme dokusu arkasına silikon implant yerleştirmesi işlemidir. 3 ayrı yerden yapılabilir. Koltuk altı çizgisi, Meme ucunun alt kısmında kahverengi ve beyazın birleşim noktası ya da, memenin alt kıvrımı.
Implant 3 ayrı noktaya konulabilir, Meme dokusu altı, Dokunun altındaki kasın üst zarı ya da, Dokunun altındaki kasın arkası.
Silikon tipleri çeşitlidir, şekline göre damla ve yuvarlak. Yüzey yapısına göre, pürüzlü ve düz yüzeyli. Yüksekliğine göre yayvan, orta çıkıntılı, ileri çıkıntılı ve çok ileri çıkıntılıdır. İçeriğine göre, cohesive jel ve serum fizyolojikli.
Kesi yeri, protezin konulacağı yer ve kullanacak olan silikon tipi, kişiden kişiye değişir. Yapılan muayenenin ardından, en doğru yöntem ve silikon türü beklentileriniz göz önüne alınarak önerilir.
Ameliyat gününün menstrüasyon (regl) dönemine denk gelmemesine dikkat edilmeli ve 2 haftalık süre içinde aspirin ve yeşil çay gibi kan sulandırıcıların tüketilmemiş olması gerekir.
Ameliyat genel anestezi altında (tamamen uyutularak) yapılır ve yaklaşık 1 saat kadar sürer.
Operasyon sonrası en ağrılı süreç, ilk 12 saatlik olan kısmıdır. Bu süre içerisinde kullanılan serumda özel bir ilaç karışımı vardır Bu karışım sayesinde ağrı hissedilmez. Hastanede 1 gece kalması yeterlidir
ilk 1 ay, abartılı hareketleri yapmak (örneğin yükseğe uzanmak) ve yüz üstü yatmak tavsiye edilmez.
Sık Sorulan Sorular ve yanıtlar;
Bir süre sonra silikonun değiştirilmesi gerekir mi?
Hayır, gerek yoktur. Yeni silikonlar ömür boyu kullanılabilir.
Silikon kanser yapar mı?
Hayır, kanser yapmaz. Bilimsel çalışmalar, silikonun kanserle hiçbir alakasının olmadığını göstermiştir.
Implant patlar mı, ya da patlarsa içindeki silikon akar mı?
Yeni tip silikon implantların içerisinde sıvı kullanılmamaktadır. Implant, jole kıvamında akmayan (cohevesive) jel ile doludur, bu nedenle de implantın patlaması mümkün degildir.
Dikiş alınacak mı?
Hayır, alınması gereken herhangi dikiş yoktur.
Silikon implant cocuk emzirmeye engel midir?
Hayır, emzirmeye engel teşkil etmez.
Hamilelik esnasında silikon çıkarılmalı mıdır?
Hayır, çıkarılmasına gerek yoktur.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatın size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Burun Estetiği Kataloğu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/burun-estetik-ameliyatları.jpg)
Burun Estetiği Kataloğu
Burun Estetiği, nefes alma gibi yaşamsal bir işleve sahip olmasının yanı sıra, yüz güzelliğinin de çok önemli bir parçasıdır.
Rhinoplasty ameliyatı doğal, yüze yakışan ve rahat nefes almaya imkan veren tek çözümdür.
Ameliyata girmeden hemen önce bir görüşme daha yapılır. Bu son konsültasyonda genel durum gözden geçirilir.
Böylece işlem hakkındaki tüm detaylar netlik kazanmış olur.
Burun Estetiği ameliyatı bitiminde burnun üstünde küçük bir alçı ve burun deliklerinde yumuşak tamponlar olur.
Hastanede bir gece kalmak yeterlidir. Sabah taburcu edilirken evde kullanım için bir reçete verilir.
Ameliyattan sonraki gün, şişliklerin olması normaldir.
Bunu en aza indirgemek için hastanedeyken yüze soğuk kompres uygulaması yapılır.
Taburcu olduktan sonra da 24 saat boyunca uygulanacak buz kompresi, morluk ve şişlikleri kontrol altına alır.
Burun Estetiği ameliyatında burun tamponu kullanılmışsa, operasyonu takip eden üçüncü ya da dördüncü gün yapılacak kontrolde alınırlar.
Tampon yumuşak materyal olduğu için çıkartılırken ağrı hissedilmez. Ardından, buruna deliklerin simetrik şekillenmelerini sağlamak amacıyla burun estetiğine uygun silikon bir aparat yerleştirilir.
Bu aparat her sabah çıkarılıp temizlenmeli ve üzerine çokça antibiyotikli göz merhemi sürülerek, tekrar burun deliklerine yerleştirilmelidir.
Dişler ancak ikinci gün fırçalanabilir.
En az bir hafta yüksek yastık kullanılmalıdır. Bu oluşan ödemin daha hızlı çözülmesini sağlar.
Ameliyat Sonrası ;
Burun Estetiği ameliyatı sonrasındaki ilk iki gün şişlikler artar. Endişelenmeye gerek yoktur. Ameliyatın ertesi günü hapşırmak normaldir, bu durum tamponların çıkarılmasıyla sona erer.
Yaklaşık olarak altıncı günde, gözlerdeki şişlikler yer çekiminin etkisiyle yanaklara iner ve sonrasında kaybolurlar.
Ameliyattan 7 gün sonra, burundaki plastik alçı çıkarılır ve bir hafta kalacak olan bantlar yapıştırılır.
Ameliyattan sonra iki ay boyunca güneşlenmemeli, solaryuma girilmemeli ve gözlük kullanılmamalıdır.
Bir hafta sonra ise sosyal hayata dönülebilir.
İki ay geçtikten sonra sonuç, hem hastayı hem de yakın çevresini memnun eder. Burunun normale dönmesi altı ayı bulur. Kesin sonuç için ise bir sene beklemek gerekir.
Operasyondan 2 hafta sonra uzun yürüyüşlere başlayabilirsiniz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatın size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
PRP Cilt Gençleştirme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/prp-cilt.jpg)
PRP Cilt Gençleştirme
PRP Cilt Gençleştirme kendi kanınla gençleşme tedavisi olarak da bilinen PRP tedavisinde hastadan alınan kan ayrıştırılarak, tekrar cilde enjekte ediliyor. Yabancı bir madde kullanılmadan cildin gençleşmesi sağlanıyor.
PRP yaş ilerlemesi ile oluşan kırışıklık, sivilce, leke gibi izlerin tedavisinde uygulanan bir doku yenileme tedavisi, yüzdeki yorgun yıpranmış ifadeyi yok etmek ve cildi canlandırmak için kullanılan en etkin yöntemlerden biri.
Bu uygulama kendi kanınızın özel işlemlerden geçirilip, akyuvarlarının ve trombositlerinin ayrışması ile elde ediliyor ve aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesidir. PRP ile kandan alınan büyüme faktörleri, doku yenilenmesine destek oluyor yüz, boyun, dekolte ve el üzeri gibi vücut bölgelerindeki cilt kırışıklıklarında. Lekelerin azalmasını, sivilcelerden kalan izlerin yok olmasını, cildin daha gergin, canlı ve parlak görünmesini sağlıyor. PRP’nin deriye esneklik ve parlaklığının tekrar kazandırmasını sağlamak ve koruma amacıyla da uygulanabilir.
Yani PRP’yle damarlarımızda dolaşan sihirli gücü harekete geçiriyoruz diyebiliriz. Seanslar yaklaşık 30 dakika sürer. Ayda bir kez, üç uygulamadan oluşan bu tedavinin sonuçları en erken bir ay sonra kendini göstermeye başlıyor.
Kan Hücreleri İle Leke İzlerinde Azalma
PRP tedavisinde hastadan alınan kan ayrıştırılarak, trombositler tekrar cilde enjekte ediliyor. Böylece yabancı bir madde kullanılmadan cildin gençleşmesi sağlanıyor.
PRP; yaş ilerlemesi ile oluşan kırışıklık, sivilce, leke gibi izlerin tedavisinde uygulanan bir doku yenileme tedavisidir. Kendi kanınızın özel işlemlerden geçirilip, akyuvarlarının ve trombositlerinin ayrışması ile elde ediliyor. PRP ile kandan alınan büyüme faktörleri, doku yenilenmesine destek oluyor ve lekelerin azalmasını, sivilcelerden kalan izlerin yok olmasını, cildin daha gergin, canlı ve parlak görünmesini sağlıyor. PRP’nin amacının güneş ışınları ve yaşlanmayla birlikte ciltte ortaya çıkan kırışıkların azaltılmasını, çöküntülerin giderilmesini, deriye esneklik ve parlaklığının tekrar kazandırılmasını sağlamaktır. Ayda bir kez, üç uygulamadan oluşan bu tedavinin sonuçları en erken bir av sonra kendini göstermeye başlıyor.
Yara iyileşmesinin cildi yaşlanmasıyla nasıl bir ilgisi vardır?
Dokuların güneş ışınları gibi dış etkilerle veya yaşlanma ile gördüğü hasarlar benzerdir. Her iki durumda da yapılan uygulamalar birbirine yakın faydalar sağlar. Platelets Rich Plasma (PRP) uygulamasının yara iyileşmesinde ve deri yaşlanmasını önlemedeki etkisi bu benzerlikten kaynaklanır.
Uygulamanın sonuçları ne kadar süre kalıcı olur?
Plateletlerin salgıladığı 60 değişik büyüme faktöründen sadece birkaçı sentetik olarak elde edilebildiği ve “anti-aging mucizesi” olarak pazarlanan kozmetik ürünlerin bazılarına konulduğu düşünülürse, plateletlerin cildin yaşlanmasını önlemede ne kadar etkili olabileceğini siz hayal edin.
PRP uygulaması, size ait bir doku hasarının yine size ait bir biyolojik materyalle iyileşmesine aracılık eder. Uygulamanın çıkış noktası yara iyileşmesidir, ancak saç mezoterapisi gibi pek çok farklı alanda kullanılmaktadır.
Nasıl Uygulanır?
Kanınız steril tüplerde gözünüzün önünde santrifüj edilir ve elde edilen trombositler hiçbirşeyle temas etmeden, çok küçük iğneciklerle birkaç milimetre cilt derinliğine mezoterapi ve/veya dolgu işleminde olduğu gibi enjekte edilir. Ayrıca maske şeklinde de uygulanabilir.
İşlem yarım saatte tamamlanır ve iki saat sonra makyaj yapabilirsiniz. Sosyal hayatınız kesintiye uğramaz. Dolgu ürünü olmadığı halde çizgi ve kırışıklıkların azalmasını, leke giderici olmadığı halde cildinizin renk tonunun eşitlenmesini, kozmetik ürünü olmadığı halde gözaltı torba ve morlukların azalmasını ve bir saç güçlendirici olmadığı halde -saçlı deriye uygulandığında- saçlarda canlılık ve parlaklığın artmasını sağlar.
Cildin durumuna göre bir kaç haftalık aralarla 3 veya 4 kez yapılır. Gerekirse belirli bir düzende tekrarlanır. Uygulama sonrasında antioksidan özellikli kozmetik ürünlerle desteklenmesi tedaviye katkı sağlayacak.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/fraksiyonel-co2-lazer.jpg)
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer
Fraksiyonel karbondioksit lazer, derinin üst ve orta tabakalarına etkili olan yeni bir cilt yenileme yöntemidir. Fraksiyonel lazer tedavisinde, lazer ışığı çok sayıda toplu iğne başından minik noktacıklar halinde mmlik boşluklar bırakacak şekilde deriye gönderilir. Böylece derinin orta tabakasında yaratılan ısı hasarı ile kollajen üretimi uyarılır ve cilt yenilenme süreci başlar. Lazer ışığı almayan mmlik sağlam alanlardan gelen hücreler ile deri hızla onarılır. 1-2 hafta içinde iyileşen yeni cilt, sütunlar halindeki boşlukları kapatırken, yeni cilt hücreleri daha sıkı ve canlı görünüm kazanmasını sağlar.
· Her türlü kırışıklıkların tedavisi. (İnce ve derin kırışıklıklarda)
· Gözenekli cilt görünümü tedavisi.
· Güneş lekeleri, yaşlılıktan kaynaklanan lekeler, yüzeysel renk bozuklukları tedavisi.
· Sivilce iz ve lekelerinin (akne skarları) tedavisi.
· Göz kapağı plak tedavisi.
· Cilt kalınlaşması tedavisi. (Nasır, siğil, kondilom vs..)
· Ağır yaralanmalarda vücudun kendini onarımıyla oluşan kalınlaşmış iz ve dokuların tedavisi (hipertrofik skar).
· İyileşen yaralarda oluşan sert, kırmızımsı yumruların (keloid) tedavisi.
· Kitlesel cilt lezyonu tedavisi. (yaşlılık ve et benleri, kist vb..)
Uygulama Alanları Nelerdir?
Uygulama esnasında bazı hastalarda yanma, batma şeklinde rahatsızlık hissi olabilir. Lokal anestezik kremler veya soğuk hava kompresörleriyle bu rahatsızlık hissi kolayca giderilir. İşlem sonrasında güneş yanığında olduğu gibi, hafif bir kızarıklık ve ödem olabilir. Ciltte oluşan minik kabuklanmalar 1-2 hafta içinde soyularak geriler. CO2 Fraksiyonel Co2 Lazer’de tedavi seanslar halinde yapılır. Şikayetin cinsine göre doktrounuzun belirlediği seans sayısı 2-4 hafta aralıklarla yapılabilir. Fraksiyonel lazer sonrası hafif nemlendiriciler sürülebilir, makyaj yapılabilir, fakat solaryum seansına girilmemelidir. Gün ışığına çıkılmasa bile en az 50 koruma faktörlü güneş koruyucusu sürülmelidir. Nadiren de olsa eğer yüzde ödem yada kızarıklık meydana gelirse, buz aküleri ile soğutma işlemi faydalı olabilir. CO2 Fraksiyonel Lazer sonrası 6-12 ay süre ile güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneşten koruyucu kullanılmalıdır.
Lazerlerde görülen yan etkiler Fraksiyonel Co2 Lazer uygulamalarında da olabilir. Ancak yan etki görülme oranı oldukça düşüktür.
Pürüzsüz bir ciltle duru bir güzelliğe sahip olmak hayal değil, bu ve fazlası mümkün.
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer Cilt Lekeleri ve İzlerinin Tedavisi:
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer, ABD’deki Ulusal Gıda ve İlaç Otoritesi (FDA) tarafından cilt lekeleri ve izlerinin tedavisinde onaylanan ve tavsiye edilen bir yöntemdir. Bu yöntemle lekenin meydana geldiği dokuya ince ayar yöntemi ile işlem uygulanarak -klasik lazerle peeling ve leke giderme yöntemlerine nazaran- çok daha etkili ve kalıcı sonuçlar alınabilmektedir. En sık uygulama alanları cilt lekelerinin (yaş, güneş vb etkisiyle oluşan) ve yaşın ilerlemesi ile ciltte görülen kırışıklıkların tedavisidir. Bunlar kısaca cilt gençleştirme işlemleri olarak da adlandırılırlar. Diğer uygulama alanları içinde sivilce lekeleri, neşter izleri, dövme, ameliyat veya yaralanma sonrası izler, yanık neticesinde deride oluşan lekelenmeler ve izler sayılabilmektedir.
Uygulama ve Seansları;
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer Tedavisi cildin tüm katmanlarındaki suyu buharlaştırarak etkisini gösterir, yüzeysel ve kabuklaşma şeklinde cildi soyarak kalıcı sonuç elde edilmesini sağlar. Buharlaşan bu dokunun yerini yeni ve daha taze doku alır. Böylece hasarlı alanın iyileşmesi sağlanır, her seansta izler bir miktar azalır. Tedaviyle cilt altında yer alan kolajen lifleri kısalır ve bunun sonucunda ciltte gerilme, leke ve pürüzlerde azalma görülür. Ciltteki kaba ve geniş gözenekli görünüm, yaşlılık lekeleri ve yüzeysel renk bozuklukları giderilebilir.
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer uygulamasında seansların süresi ve sayısı tedavi edilen probleme göre değişiklik gösterir. Seanslar 4-6 haftada bir yenilenirken, mevcut probleme göre 3-6 seans önerilebilir. İşlem, lokal anestezik kremler kullanılarak yapıldığı için ağrı çekilen günler söz konusu değildir, ancak kabuklanmalar nedeniyle sosyal hayatı 1-5 gün etkileyebilmektedir.
Diğer lazerlere oranla çok daha derinlere ulaşabilen Fraksiyonel Karbondioksit Lazer, kırışıklık, lekeler ve akne izlerinin tedavisinde mevcut yöntemlerden daha radikal çözümler sunar. Bu lazerin özelliği, cildi soyarken aynı zamanda sıkıştırmasıdır. Bu yöntemle eski lazer sistemlerine kıyasla çok daha hassas bir şekilde istenilen deri tabakalarına ulaşabilme olanağı vardır. Fraksiyonel Co2 Lazer etkisi hafif bir soyma işleminden, daha derin soyma işlemine kadar farklı derinliklere ayarlanabilir. Uygulama sonrası, iyileşme süreci 1 haftaya yakın bir süreyi bulur. Sonrasında ise, güneş koruyucu kremler ve fondöten kullanımı önerilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Fraksiyonel CO2 Lazer – Sivilce
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/fraksiyonel-acne.jpg)
Fraksiyonel CO2 Lazer – Sivilce
Fraksiyonel CO2 Lazer – Sivilce ergenlik çağında en sık gözlenen cilt hastalığıdır. Sivilceler yüz cildinde izlere neden olabilir Akne izleri leke veya scar denilen pürüzlü izler şeklinde de olabilir. Özellikle yüzeyden kabarık ve çökük izler önemli derecede sorun oluşturmaktadır. Sivilce iz ve lekelerinin tedavisinde birçok yöntem denenmiştir. Sivilce izlerinde maskeler, kremler, bazı peeling tedavileri yerini son yıllarda lazerle iz tedavileri aldı.
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer tedavisi sivilce izleri, sivilce izi tedavilerinde uzunca süredir kullanılmaktadır. Ciltteki suyu hedef alan lazer, cildin tüm katmanlarındaki suyu buharlaştırarak yüzeysel ve kabuklaşma şeklinde cildi soyarak, kalıcı sonuç elde edilmesini sağlar.
Akne izleri tedavisinde de dünya çapında gelinen son nokta olarak biliniyor. Sivilce, leke gibi izlerin tedavisinde uygulanan bir doku yenileme tedavisi. Böylece doku kendini daha hızlı yeniler. Karbondioksit (CO2) Lazer lekelerin azalmasını, sivilcelerden kalan izlerin yok olmasını, cildin daha gergin, canlı ve parlak görünmesini sağlıyor.
Uygulama sonrası ;
Fraksiyonel Co2 lazer uygulandıktan sonra hasarlı cilt alanı kısmen buharlaştırılır. Buharlaşan bu dokunun yerini vücudun ürettiği yeni taze doku alır. Her seansta izler bir miktar azalır. Böylece hasarlı alanın iyileştirmesi gerçekleşir. Tedaviden sonra, cilt altında kollajen lifleri kısalıyor ve bunun sonucunda ciltte gerilme, leke ve pürüzlerde azalma görülüyor.
Ciltteki kaba ve geniş gözenekli görünüm, yaşlılık lekeleri ve yüzeysel renk bozuklukları giderilebiliyor. Kişinin günlük hayatını engelleyici bir yan etkisi yok.
Fraksiyonel Karbondioksit Lazer uygulamasında seans sayısı probleminize göre değişiklik gösteriyor. Bu iyileşme bir ay içinde tamamlanır. Seans aralıkları bir kaç haftada bir yapılırken mevcut probleme göre 3-6 seans önerilebilir.
İşlem, lokal anestezik kremler kullanılarak yapıldığı için ağrı söz konusu değildir fakat sosyal hayatı kabuklanmalar nedeniyle bir kaç gün etkileyebilmektedir.
Uygulama sayesinde cilt çatlakları özellikle de sivilce izlerinden kurtulabilirsiniz. Ama unutulmaması gereken en önemli şey ise, uygulamanın güneşin etkili olmadığı mevsimlerde (sonbahar ve kış aylarında) yapılması gerektiğidir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Fraksiyonel CO2 Lazer – Cilt Gözenekleri
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/fraksiyonel-cilt-gözenekleri.jpg)
Fraksiyonel CO2 Lazer – Cilt Gözenekleri
Fraksiyonel CO2 Lazer – Cilt Gözenekleri genişlemiş gözenekler cildimizde istemediğimiz bir görünüme neden olmaktadır. Bu gözenekleri sıkılaştırmak için bu işlemden sıklıkla faydalanılmaktadır.
Uygulamanın ardından ciltteki gözeneklerin çapında daralma, sıkılaşma, gözenek sayısında azalma gözlenir.
Fraksiyonel Co2 lazer uygulamasından sonra cilt üst tabakalardan başlayarak soyulur yenilenir. Soyulmuş cildi alt tabakalardan yeni hücreler tamir eder. Bu sayede gözenekler azalır ve sıkılaşır. Cilt daha gergin ve daha parlak hale gelir. Cilt yenilenir ve gençleşir. Ciltteki bu değişim uzun süre kalıcıdır.
Bu uygulama kişinin cildine göre 3-6 seans planlanır. Seans aralıkları ise 15 gün ya da bir aydır.
Diğer lazerlere oranla çok daha derinlere ulaşabilen Fraksiyonel karbondioksit lazer kırışıklık, lekeler ve akne izlerinin tedavisinde mevcut yöntemlerden daha radikal çözümler sunar. Bu lazerin özelliği, cildi soyarken aynı zamanda sıkıştırmasıdır. Bu yöntemle, eski lazer sistemlerine kıyasla çok daha hassas bir şekilde istenilen deri tabakalarına ulaşma özelliği vardır.
Fraksiyonel Co2 Lazer etkisi hafif bir soyma işleminden, daha derin soyma işlemine kadar farklı derinliklere ayarlanabilir.
Uygulama sonrası, iyileşme süreci 1 haftaya yakın bir süreyi bulur. Sonrasında ise, güneş koruyucu kremler ve fondöten kullanımı önerilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Fraksiyonel CO2 Lazer – Ameliyat İzi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/fraksiyonel-ameliyat-izi.jpg)
Fraksiyonel CO2 Lazer – Ameliyat İzi
Fraksiyonel CO2 Lazer – Ameliyat İzi , ameliyatlardan sonra iz oluşumu kaçınılmazdır. Cilt yapısı, ameliyat alanı, ameliyattan sonra enfeksiyon gibi faktörler iz oluşumunu etkiler. Özellikle de görünür bölgelerdeki izler kişiye daha çok rahatsızlık verir.
İlk başta ameliyat izleri pembe, kahve renklidir, daha sonra renk açılır ve normale döner. İzler yüzeyden kabarık ve çökük olabilir. Fraksiyonel karbondioksit lazerler iz tedavilerinde izin azaltılması için kullanılmaktadır.
Ameliyat izlerinin derinlerine kadar inen mikro fraksiyonel lazer atışları skar dokusunu nekroze eder, yani eritir. Çevredeki sağlıklı cilt dokusu bu alanı hızla yeni ve sağlıklı doku ile örter.
Her seansta izler yavaş yavaş azalır. Kozmetik açıdan rahatlatıcı bir hal alır.
Fraksiyonel karbondioksit lazer uygulamaları genellikle ayda bir kez yapılır. Seanslar kısadır. Örneğin 5 dakika kadar kısa bir sürede büyük bir ameliyat izi bile tedavi edilebilir.
İşlem öncesi lokal aneastezik krem uygulandığından, işlem neredeyse ağrısızdır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Fraksiyonel CO2 Lazer – Cilt Gençleştirme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/fraksiyonel-cilt.jpg)
Fraksiyonel CO2 Lazer – Cilt Gençleştirme
Fraksiyonel CO2 Lazer – Cilt Gençleştirme uygulamalarında altın değeri taşıyan bir yöntemdir, üstün cilt germe ve yenileme özellikleri nedeniyle sıklıkla tercih edilir.
Akne izleri ve kırışıklık tedavisinde de gelinen son teknolojik nokta olarak değerlendirilmektedir. Tedaviden sonra cilt altında kollajen lifleri kısalır ve bunun sonucunda ciltte gerilme, leke ve pürüzlerde azalma görülür. İnce veya derin kırışıklıklar, ciltteki kaba ve geniş gözenekli görünüm, yaşlılık lekeleri ve yüzeysel renk bozuklukları giderilebilir.
Yara, yanık ve sivilce izleriyle, gebelikten kaynaklanan çatlakları azaltmanın bir yolu Fraksiyonel Co2 Lazer tedavisidir.
İyileşme sürecinin uzunluğu ve işlem görmüş bölgenin tedavi sonrası korunmasının zorluğu gibi nedenler yüzünden eskiden kullanılan deri soyma yöntemleri, hızın ve zamanın çok değerli olduğu şu günlerde değerini kaybetmiştir. Modern tıbbın son mucizesi Fraksiyonel Karbondioksit Lazer yüzünüzü güldürecek, size kendinizi tazelenmiş ve canlı hissettirecek en etkili çözümü sunmaktadır.
Fraksiyonel Co2 Lazer, kullanıldığı bölgede yara oluşturmadan mevcut deformasyonları azaltan ya da yok eden yeni nesil bir lazerdir. Derinin üst ve orta tabakalarına etkili olan yeni bir cilt yenileme yöntemidir.
Temel prensibi; cilde derinlemesine nüfuz edip yıpranmış kollajeni tahrip ederek taze kollajen oluşumunu tetiklemek ve üst derideki kök hücreleri aktif hale getirmek ve böylece genç ve sağlıklı doku oluşumunu başlatmaktır.
Uygulanması ;
10.600 nm dalga boyu ile ciltteki her 1 cm2’lik alana mikron çapında 100 tedavi sütunu açarak, cildin hem üst hem de alt tabakasına etki etmektedir.
Fraksiyonel lazer ışınları cilt üzerinde 120 mikrometre çaplı mikroskobik tedavi alanları oluşturur. Bu da neredeyse bir saç kılının yarısı büyüklüğüne denk gelmektedir. Uygulama sonrasındaki üç aylık süre boyunca da cilt altında yeni kollajen oluşumu devam etmektedir. Bir başka değişle; cilt yenilenirken akne, yara, yanık ve ameliyat izlerini azaltmak mümkün hale gelmektedir.
Tedavi sonrasında aynaya her baktığınızda yıllardır görmeye alışık olduğunuz hoşnutsuzluğun kaybolduğunu ve yerini doğal bir güzelliğe bıraktığını fark edecek, güne taze bir başlangıç yapacaksınız.
Bu tedavide lazer ışığı toplu iğne başından minik noktacıklar halinde ve aralarında mm.lik boşluklar bırakacak şekilde deriye gönderilir. Böylece derinin orta tabakasında yaratılan ısı hasarı ile kollajen üretimi uyarılır ve cilt yenilenme süreci başlar. Lazer ışığı almayan mm.lik sağlam alanlardan gelen hücreler ile deri hızla onarılır. 1-2 hafta içinde iyileşen yeni cilt hücreleri hem sütunlar halindeki boşlukları kapatır hem de daha sıkı ve canlı bir görünüm oluşmasını sağlar.
Uygulama Alanları:
• Her türlü kırışıklıkların tedavisi. (İnce ve derin kırışıklıklarda)
• Gözenekli cilt görünümü tedavisi.
• Güneş lekeleri, yaşlılıktan kaynaklanan lekeler, yüzeysel renk bozuklukları tedavisi.
• Sivilce iz ve lekelerinin (akne skarları) tedavisi.
• Ameliyat izlerinin düzeltilmesi.
• Ağır yaralanmalarda vücudun kendini onarımıyla oluşan kalınlaşmış iz ve dokuların tedavisi. (hipertrofik skar)
• İyileşen yaralarda oluşan sert, kırmızımsı yumruların (keloid) tedavisi.
• Kitlesel cilt lezyonu tedavisi. (Yaşlılık ve et benleri, kist vb.)
Uygulama Sırasında ve Sonrasında:
Uygulama esnasında bazı hastalarda yanma, batma şeklinde rahatsızlık hissi olabilir. Lokal anestetik kremler veya soğuk hava kompresörleriyle bu rahatsızlık hissi kolayca giderilir.
İşlem sonrasında güneş yanığında olduğu gibi, hafif bir kızarıklık ve ödem olabilir. Ciltte oluşan minik kabuklanmalar 1-2 hafta içinde soyularak geriler.
Fraksiyonel CO2 Lazerde tedavi, seanslar halinde yapılır. Şikayetin cinsine göre doktorunuzun belirlediği seans sayısı 2-4 hafta aralıklarla yapılabilir.
Fraksiyonel Co2 lazer sonrası, hafif nemlendiriciler sürülebilir, fakat solaryum seansına girilmemelidir. Ayrıca gün ışığına çıkılmasa bile en az 50 koruma faktörlü güneş koruyucusu kullanılmalıdır. Nadiren de olsa eğer yüzde ödem ya da kızarıklık meydana gelirse buz aküleri ile soğutma işlemi faydalı olabilir.
Fraksiyonel CO2 Lazer sonrası doktorunuzun tavsiye edeceği süre boyunca güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneş koruyucu krem kullanılmalıdır.
Lazerlerde görülen yan etkiler, Fraksiyonel Co2 Lazer uygulamalarında da olabilir. Ancak yan etki görülme oranı oldukça düşüktür.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Fraksiyonel CO2 Lazer – Boyun ve Dekolte
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/fraksiyonel-dekolte.jpg)
Fraksiyonel CO2 Lazer -Boyun ve Dekolte
Fraksiyonel CO2 Lazer – Boyun ve Dekolte, çoğumuz günlük cilt bakımını yüzümüzle sınırlandırır, ürünleri boynumuza ve göğüs bölgemize sürmeyi ihmal ederiz. Oysa onlar da en az yüzümüz kadar özeni hak eder, çünkü sahip oldukları ince deri nedeniyle ekstra neme ihtiyaç duyarlar. Çenemizi göğsümüze yaklaştırdığımız zaman boynumuzda birbirine paralel olarak oluşan çizgiler botoks ile düzeltilmektedir. Etkisi 4 ay sürmektedir. Boyun ve dekolte bölgesindeki çok ince kırışıklıklar ise fraksiyonel karbondioksit lazer ile düzeltilebilmektedir.
İşlemden öncesi uygulama yapılacak bölgeye anestezik krem sürülür. Tedavi sırasında hafif derecede sıcaklık veya rahatsızlık hissi duyulabilir. Uygulaması yaklaşık 20-30 dakika sürmektedir. Fraksiyonel lazer uygulamasından sonra beliren ve birkaç saat süren kızarıklık, ertesi gün yerini pembeliğe bırakır. Sonraki birkaç gün ciltte çok ince, güneş yanığı sonrasına benzer soyulma görülebilir. İşlemin ertesi günü işe dönmek ve hatta hanımlarda makyaj yapmak mümkündür. İşlem sonrası uygulama alanlarına yüksek faktörlü güneş koruyucusu kullanmak önemlidir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
H-100 Gençlik Aşısı
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/genclik-asisi.jpg)
H-100 Gençlik Aşısı
H-100 Gençlik Aşısı ile ciltteki kırışlık ve elastikiyet kaybını şimdiye kadar hiç olmadığı kadar azaltmak mümkün.
H-100 gençlik aşısı oldukça zengin bir kokteyl serumdur; İçinde çeşitli kollajen büyüme faktörleri, amino asitler ve pek çok anti oksidan vitaminleri bir arada barındırır.
İçeriğindeki yoğun hyluronik asit ile nem kaybını engelleyerek cilt elastikiyetini artırır.
Fakat asıl sihirli dokunuşu bilinen en güçlü anti oksidan olan Mannitol ile yapar. Mannitol, ciltteki serbert radikalleri hapsederk hücre ve dokuların yenilenmesini sağlar. Mannitolün bir başka özelliği de, ödem çözücü olmasıdır. Bu sayede hyaluranik asitin ciltteki kalıcılığını arttırmış olur.
15 gün arayla bir kaç kez tekrarlandığında, en düşük cilt kalitesini dahi istenilen düzeye yükseltir.
Bu gençlik iksiri yüze, ellere, dekolte bölgesine, gıdıya ve boyna uygulabilir.
Her hangi bir ön hazırlık gerektirmez ve ağrısız bir uygulamadır. Sosyal hayatı kısıtlamadığı gibi, etkisini kısa sürede gösterek memnuniyeti iki katına çıkarır.
H-100 gençlik aşısı ile iltifat ve beğeniler sizin için artık sıradan ve olağan bir rutine dönüşecek.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Prp Saç Tedavisi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/prp-sac.jpg)
Prp Saç Tedavisi
Prp Saç Tedavisi saç köklerinin yeterli oksijen alması ve beslenmesi, saçın tel yoğunluğu ve kalitesi için son derece önemlidir.
Gün boyu kapalı kalarak yeterli oksijeni alamayan köklere bağlı saç telleri zayıflayarak incelir ve zamanla dökülme başlar.
Saç köklerine uygulanacak prp tedavisi, saça doping etkisi yaparak güçlenmesine ve sağlık kazanmasına neden olur.
PRP sizden alınan kanın trombositlere ayrıştırılması ve tekrar size geri verilmesi işlemi olduğudan, herhangi bir yan etki ya da allerji riski içermez.
Eğer saatler boyunca saç kökleri havayla az temas ediyorsa, uygulanacak bir kaç seans PRP, hem onarım hem de gür ve sağlıklı dolgun saç tellerine kavuşmanızı sağlar.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Aqua Gold Fine Touch
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/aqua-gold.jpg)
Aqua Gold Fine Touch
Aqua Gold Fine Touch ince çizgiler ve kırışıklıklar görünümünüze yıllar katar. AQUAGOLD, yeniden yapılandırılması zor olan geniş alanları tedavi etmenin yeni ve en kolay yoludur.
Özellikle ince çizgiler ve kırışıklıklar, sivilce, yara izi, cilt elastikiyetinin azalması ve yüz hacminin kaybı gibi birçok kozmetik sorununun tedavisi için kullanılan çok amaçlı bir yöntemdir.
AQUAGOLD, cildin kaybettiği nemi hızlıca geri kazandırarak genç ve ışıltılı görünmesini mümkün kılar.
İşlemin en güzel özelliklerinden biri de, kuruluk, ince çizgiler ve kırışıklıklar gibi birden fazla sorunu eşzamanlı olarak ele alarak tek adımda acısız ve hızlıca tedavi edebilmesidir.
Kullanılacak olan anti-aging madde, altın micro iğneler sayesinde cildin alt tabakasına direkt nüfuz eder.
Diğer benzer uygulamalardan farklı olarak, tamamen ağrısızdır ve herhangi kanamaya neden olmaz. Bu nedenle gündelik yaşamı kesintiye uğratmaz ve size sosyal yaşamınıza ara vermeden devam etme imkanı tanır.
AQUAGOLD, ince altın iğneleri sayesinde yüz, boyun ve dekolte bölgesindeki her türlü yaşlanma belirtisini ortadan kaldırmak için konforlu ve güvenli bir tedavi fırsatı sunar.
Uygulanan alana bağlı olarak, birkaç dakika içinde yapılan hızlı ve basit bir tedavidir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dinamik Yüz Askılam
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dinamik-yüz-askısı.jpg)
Dinamik Yüz Askılama
Dinamik Yüz Askılama yeni dönemin en pratik, en hızlı ve zahmetsiz yüz ve boyun askılama yöntemidir.
Sadece yarım saatte yılların yüzünüzde ve boynunuzda oluşmasına neden olan sarkmalardan kurtulabilirsiniz.
Genel anestezi ve uzun işlemler gerektirmeyen bu pratik yöntemi kaşlara, gıdı bölgesine, ve orta yüze hemen uygulamak ve anında inanamayacağınız güzellikte sonuçlar almak mümkün.
İşlem genel anestezi gerektirmeden yarım saatte tamamlanır. Yüz ve boyun germe ameliyatı olmaktan imtina eden, hastane sürecini yaşamak istemeyenlerin tercih ettiği bu yöntemi, silikon askıları ve özel ipi sayesinde 5 yıl süreyle hatta, kendinize iyi bakarsanız daha da uzun süreli kullanım imkanı veren pratik ve çok etkili bir yöntem.
Yüz sinirlerine ve kaslarına hiç bir olumsuz etkisi olmadığından, ifadenizin bozulması yada ya da değişmesi endişelerini de ortadan kaldırıyor.
Yaşınız 35-65 arası ise, yüzde sarkma varsa, çene konturu belirgin değilse ya da bolluk, kaşlarda düşüklük ve/veya gerdan şikayeti varsa, bu işlem için uygunsunuz demektir.
Akne tedavisi için dinamik yüz askılama son derece şaşırtıcı sonuçlar veriyor. İşaret ve orta parmağnızı elmacık kemiklerinin gerisine yerleştirerek yukarı doğru çekin. Bu germe işlemi yüzün görünümünde düzelme sağlıyorsa, siz de bu işlemden faydalanabilirsiniz.
Dinamik askılama (French Lift) tam yeni çağın gereklerine karşılık veren bir uygulama, sağlıklı, pratik, işlevsel anında güzellik.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dolgu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yüz-dolgu.jpg)
Yüz Dolgusu
Yüz Dolgusu yüzdeki derin kırışıklıkların giderilmesinde, Hyaluronik asit kullanmak en popüler yöntemdir.
Doğal olarak dokularda var olan hyalüronik asidin işlevi, deriye suyu taşımak ve sabitlemektir. Sentetik veya hayvan orijinli olan asit, vücut tarafından kolayca kabul edilir. Uygulanacak bölge belirlendikten sonra, anestezik krem ile uyuşturulur ve çizgileri doldurmak için enjekte edilir. Kısa, pratik bir işlemdir. Kalıcı olmayan bu işlemde etki süresi kullanılan dolgu maddesine ve uygulanan bölgeye göre değişmekle birlikte yaklaşık 6-12 aydır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yanak ve Elmacık Kemiği Dolgusu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yanak-ve-elmacık-dolgu.jpg)
Yanak ve Elmacık Kemiği Dolgusu
Yanak ve Elmacık Kemiği Dolgusu hyaluronik asit zaten vücudumuzda var olan bir asit türüdür ve görevi su tutmaktır. Hücre kültürlerinden de elde edilebilen bu madde, yaş almaya bağlı ortaya çıkan hacim kaybını dengelemekte, istenmeyen ince çizgilerin ve yüz hatlarının düzeltilmesinde kullanılır.
Yanak ve elmacık kemiğine enjekte edilebilen hyaluronik asit, bu alanlara dolgunluk kazandırarak hem daha hacimli ve daha sıkı hale getirir, hem de hafif bir lifting etkisi yaratır. Yanak ve elmacık kemiği hatları belirginleşir, yüze daha genç ve orantılı bir görünüm kazandırır.
Kullanılan dolgu maddesinin türüne ve konumuna bağlı olarak sonuçlar 6 ile 18 ay devam eder. Estetik iyileşme sağlayabilmek için bu süre sonunda ya da çizgiler tekrar baş gösterdiğinde işlemi tekrarlamak gerekir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Büyütme Dolgusu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dudak-büyütme-dolgu.jpg)
Dudak Büyütme Dolgusu
Dudak Büyütme Dolgusu dudak kalınlaştırma işlemi 2 şekilde yapılabilir. Bunlar;
1.YAĞ ENJEKSİYONU (LIPOFILLING)
Kişinin kendi vücudundan alınan yağ dokularının birtakım işlemlerden geçirildikten sonra tekrar dudaklara enjekte edilmesidir.
Dolgu maddeleri yumuşaklık ve katlanabilirlik özelliğine sahip olmalıdır. Bu nedenle dudak büyültme işlemini kişinin kendi yağıyla yapmak en doğal ve risksiz yöntemdir. işlem 10 dakika sürer ve hastane şartları gerektirir. İşlem sonrası 2-3 hafta kadar dudaklarda belirgin şişlik olur. Enjekte edilen yağın ortalama %25’i hayat boyu dudaklarda kalır. Bu nedenle kalıcı dolgun dudaklara sahip olmak için ortalama 6 ay arayla yapılacak 3 yada 4 seans yapılması gereklidir.
2.HAZIR DOLGU MADDELERİ
Çeşitli dolgu maddesi bulunmaktadır. Tipine göre kalıcılıkları farklılık gösterir.
Uzun süreli dolgular (2-5 yıl) risk teşkili, komplikasyon ihtimalleri yüksek ve sert dokuları nedeniyle doğallıktan uzaktırlar. Bu nedenle genellikle 6-8 ay kalıcılığı olan hyaluronic acid dolgusu tercih edilir.
İşlem anestezik krem uygulandıktan sonra yapılır.
Üst dudakta iki ayrı bölgeye dolgu yapılmaktadır. Bunlardan birincisi volüm verip dudağı dolgunlaştırmak amaçlı vermillion dediğimiz dudağın kırmızı kısmına yapılan büyültme işlemidir. Diğeri ise white mucucutan line dediğimiz dudak kırmızısıyla deri beyazının birleşim çizgisidir. Bu bölgeye dudağı şekillendirmek, silik birleşim çizgisini yükselterek dudakların daha şekilli ve hoş durmasını sağlamak, ayrıca dudağın M şeklini ortaya çıkarmak amacıyla yapılır.
Dudaklar çok inceyse, tek seferde dolgu maddesinin tamamını kullanmak, halk arasında ördek dudak tabir edilen aşırı gergin bir formun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu istenmeyen durumla karşılaşmaması için önce 1 cc’lik dolgu maddesinin yarısı enjekte edilir, kalan yarısını ise 3 hafta sonra yapılır. Bu sayede dudak ani bir şekilde büyümediği için hem daha doğal bir görünüm elde edilir, hemde hastanın sosyal hayatı kesintiye uğramaz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Nazolabial Çizgilerle Dolgu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/nazolabial-dolgu.jpg)
Nazolabial Çizgilerle Dolgu
Nazolabial Çizgilerle Dolgu derin kırışıklıkların giderilmesinde genellikle Hyaluronik asit kullanılır.
Doğal olarak dokularda var olan hyalüronik asidin işlevi, deriye suyu taşımak ve sabitlemektir. Sentetik veya hayvan orijinli olan asit, vücut tarafından kolayca kabul edilir.
Burun kenarı bölgesi belirlendikten sonra, anestezik krem ile uyuşturulur ve dolgu maddesi çizgileri doldurmak için enjekte edilir.
Kısa, pratik bir işlemdir. Kalıcı olmayan bu işlemde etki süresi kullanılan dolgu maddesine ve kullanılan bölgeye göre değişmekle birlikte yaklaşık 6-12 ay kadardır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Alın Kırışıklıkları Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/alın-kırışık-botox.jpg)
Alın Kırışıklıkları Botox
Alın Kırışıklıkları Botox alın kırışıklıkların gidermesinde en sık tercih edilen tedavi yöntemidir.
Tedavide kullanımı, sinirler ve kaslar arasındaki uyarıları kesintiye uğratmasından kaynaklanır.
Kesintiye uğrayan sinirsel iletim, kasları uyaramaz ve kaslar serbest kalır.
Özetle tedavi, geçici bir süre için kırışık olan bölgeyi paralize eder.
Alın kırışıklıkları, kaş arası çizgileri ve göz çevresi, kaz ayağı kırışıkları gibi yüzün üst kısmındaki kırışıkların tümünün giderilmesinde ya da düzgün bir görünüm almasında kullanılır.
Botoks’un etkisi kalıcı değildir.
Tedavi yaklaşık 10-15 dakika sürer ve uygulamadan sonra kişi normal yaşamına devam eder.
7-8 gün içinde kırışıklıklar azalmaya başlar ve etki süresi 4-6 arası sürer.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Kaş Çatma Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/kaş-çatma-botox.jpg)
Kaş Çatma Botox
Kaş Çatma Botox kısık bakışlar, kaş çatma veya gülme gibi mimik ifadelerinin yanı sıra, çevresel faktörler de kırışıklığın oluşmasına neden olur. Yaş almayla beraber, cilt elastikiyetinin azalması veya göz kenarlarında kaz ayağı kırışıklıkları derinleşir.
Botoks, kaş çatma çizgileri ve göz kenarlarındaki kazayağı görünümünü hafifletir veya yok eder. Ayrıca bu kırışıkların yerleşmesini engeller.
Kaş çatma çizgilerinde en etkili tedavi, botoks tedavisidir. Uygulama düzenli olarak yapıldığında, çizgiler azalır.
İlaç, terbiye edilmesi gereken mimik kaslarının içine ince iğnelerle enjekte edilerek, kasların hareketini minimuma indirir. Böylece kırışıklıklar açılır, ileride oluşacak mimik çizgileri önlemiş olur.
Uygulama sırasında olabilecek hafif acıyı azaltmak için, işlemden 15-20 dakika önce alın, göz kenarları ve kaş arasına anestezik krem sürülür.
Uygulama birkaç dakikada tamamlanır ve işlem sonrası kişi günlük hayatına geri döner.
İlaç, uygulamayı takip eden 3 ile 7 gün içinde tam olarak etkisini gösterir. Ortalama 3-5 aydan sonra etki azalmaya başlar ve 6 ay sonrasında ise tamamen biter.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Üstü Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dudak-üstü-botoks.jpg)
Dudak Üstü Botox
Dudak Üstü Botox dudak üstü cildi, yaşla beraber daha ince ve daha kırışık hale gelir. Dudak çevresindeki çizgiler de derinleşir.
Dudağa şeklini veren yapılardan olan kolajen ve elastin, zamanla hem kalitatif hem de kantitatif olarak değişir. Böylece dudakların üstünde, altında ve çevresine çizgiler oluşmaya başlar. Bu çizgilenmeler ve kırışıklık sigara kullanma alışkanlığı, genetik yatkınlık, mimik kaslarının aktivasyonu ile daha da artar.
Botoks, dudak çizgisinin kenarları boyunca kırışıklıklara neden olabilecek kasları geçici olarak rahatlatarak, konuşurken veya sigara içerken dudak üstünde oluşan çizgileri azaltır ve derinleşmesini önler.
Dudağa yapılan botoks, dudak kalınlaştırma anlamına gelmemektedir. Dudak botoksu dudakta hacim artışına neden olmaz, var olan çizgilerini düzeltir. Ancak zayıf ve kırışık dudak çizgisinin kontörünü iyileştirmek ve dudak dolgunluğunu arttırmak için ek olarak hyalüronik asit dolgusundan faydalanılabilir.
Uygulaması sadece 10 dakika sürer, sonrası hemen normal hayatınıza geri dönebilirsiniz. Botoks sonrası geçici bir kızarıklık oluşur ama 5-6 dakikada düzelir.
Botoksa bağlı kalıcı yan etki yok denecek kadar nadirdir, kızarıklık ve şişlik –eğer oluşmuşsa- kısa sürelidir.
Botoks etkisi 3 günde başlar, 15 günde maksimum etki oluşur. 3-4 aydan sonra etkinliği azalır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Boyun Çizgileri Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/boyun-botox.jpg)
Boyun Çizgileri Botox
Boyun Çizgileri Botox cildimiz ne kadar bakımlı ve genç olsa da boyundaki kırışıklık ve enine çizgiler hoş görünmez.
Göz bölgesi kadar hassas olan boyun derisinde oluşacak yatay çizgilerin ve kırışıkların tedavisi botoks ile mümkündür. Botoks ile ek olarak boynun yan tarafındaki bant şeklindeki görünüme neden olan gergin kaslar da gevşetilerek, daha doğal bir görünümün kazanılması elde edilebilir.
Boyun bölgesine botoks uygulaması şu şekilde yapılmaktadır:
Lokal anestezik krem uygulaması sonrası çizgilenmeye neden olan kasların içine iğneyle belli dozlarda ilaç enjekte edilir. Böylece kırışıklığa neden olan kasların hareketi geçici olarak sınırlandırılmış olur.
Uygulama 5-10 dak içinde tamamlanır ve etki 3-5 gün içinde başlamaktadır.
Özellikle kırışıklıkların başlangıç döneminde tedaviye başlanırsa daha başarılı sonuçlar alınmaktadır. Tedavi sonrası çene daha belirginleşir ve ideal görünüme daha yaklaşılmaktadır. Kaslardaki bu gevşeme 3-6 ay kadar sürer, yani etkinin devamı için işlemin düzenli bir şekilde tekrar edilmesi gerekmektedir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Göz Çevresi Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/göz-çevresi-botox.jpg)
Göz Çevresi Kırışıklıkları (Kaz Ayağı Bölgesi)
Göz Çevresi Botox yıllar geçtikçe daha az çalışan hücreler ve dış etkenlerin yarattığı olumsuz etkiler kendini ilk olarak göz çevresinde göstermeye başlar.
Botoks dışında hiçbir yöntem, kırışıklıkların görünümünü azaltmada bu denli etkili olmamıştır.
Botoks enjeksiyonu, kaygılı ya da yorgun görünümü silmede çok popüler bir yöntemdir ve birkaç dakikada tamamlanır.
Göz çevresindeki sorunlara, sadece ilerleyen yaşımız ve mimiklerimiz neden olmaz.
Uykusuzluk, aşırı kafein tüketimi, bilgisayar ve tablet ekranları, televizyon karşısında geçen uzun saatler, dengesiz beslenmek ya da yeteri kadar uyuyamamak da göz çevremizi yorgun, yıpranmış ve yaşlı gösterir.
Göz çevresinin aşırı hassas oluşu daha çabuk yıpranmasına yol açtığı için, en sık görülen sorunlar da göz çevresi kırışıklığıdır.
Botoks uygulaması, çizgilerin oluşmasına neden olan kasların hareketini minimuma indirir.
Enjeksiyonun etkisi yaklaşık dört gün içinde ortaya çıkmaya başlar, tam sonucun alınması ise bir hafta sürecektir ve işlemin yaklaşık 4 ile 6 ayda bir tekrarlanması gerekir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Göz Çevresi Botox işleminin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dekolte Bölgesi Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dekolte-bölgesi-botox.jpg)
Dekolte Bölgesi Botox
Dekolte Bölgesi Botox kadınlarda boyun estetiği kadar dekolte bölgesi de önemlidir. Sıkılığını kaybeden cilt, güneş ışınlarına maruz kalma, sürekli yüz üstü yatma ve sigara-kafein kullanımı gibi nedenlerle artan kırışıklıklar, boyun ve dekolte bölgesindeki estetik görünümü olumsuz etkiler. Botoks ile dekolte bölgesindeki kırışıklık ve çizgiler azaltılabilir.
Dekolte bölgesindeki tüm çizgilenmeler rahatsız edici bir görüntü yaratır. Buna ek olarak, elastikiyet kaybına yol açan yağ birikmesi ve deri sarkması görülür.
Tedavide, özel dolgu maddeleri kullanılarak daha gergin ve pürüzsüz bir bölge elde edilmesi hedeflenir.
Bu bölgeye uygulanan botoks kırışıklık ve çizgileri azaltarak, daha gergin bir görüntünün ortaya çıkmasını sağlar.
Botoks enjeksiyonu, özel iğnelerle kaslara ilacın verilmesi şeklinde uygulanır.
Enjeksiyon sırasında acı hissedilmemesi için, uygulamadan önce anestezik etkili bir krem sürülür. 10-15 dakika içinde işlem tamamlanır ve sonrasında herhangi bir ödem oluşmaz.
Bir seanstan sonra uygulandığı bölgede kısa sürede iyilik hali görülmeye başlar, tam etkisini ise 3-7 günde gösterir. Ancak bu etki 3-4 ay arasında bir süreçte kaybolur ve tekrarlanması gerekir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Migren Tedavisi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/migren-tedavisi.jpg)
Migren Tedavisi
Migren Tedavisi her 7 kişiden birinde, kronik migren ise her 10 kişiden birinde görülen bir rahatsızlıktır. Baş ağrısı, mide bulantısı-kusma, ses ve kokulara karşı aşırı duyarlılık gibi belirtilerle kendini belli eder.
Estetik tedavinin vazgeçilmezlerinden olan botoks sadece güzellik için değil, dayanılmaz baş ağrılarına sebep olan migren tedavisi için de kullanılmaktadır.
Botoks, sinir-kas geçiş noktalarını bloke ederek kasları gevşetir.
Migrenin tetiklendiği noktalara uygulanan enjeksiyon, kasların gevşemesine neden olur. Böylece hem alın ve şakaklardaki kırışıklıklar giderilir, hem de migren kontrol altına alınmış olur.
10 dakika gibi kısa bir sürede uygulanan botoksun etkisi, yaklaşık 6 ay kadar sürer.
Etki, hem ağrı şiddetinin azalması hem de, nöbet aralıklarının uzaması şeklinde kendini gösterir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Terleme Tedavisi – Koltuk Altı Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/terleme-koltukaltı-botox.jpg)
Terleme Tedavisi – Koltuk Altı Botox
Terleme Tedavisi – Koltuk Altı Botox başta koltuk altı, eller ve ayaklar olmak üzere tüm vücudun aşırı terlemesi ve kişiyi rahatsız etmesi durumuna hiperhidroz denir.
En güvenli, basit ve etkin tedavi seçeneği botoks enjeksiyonudur.
Botulinum toksin, ter bezlerini uyaran sinirlerden gelen kimyasal iletileri geçici olarak bloke ederek, aşırı terleme durumunun kontrol altına alınmasına yardım eder.
Ter bezleri kimyasal iletileri almazsa, şiddetli terleme durur.
İşlem 10 dk. kadar sürer. Acısızdır. Etkisi 3. gün başlar ve kişiye göre değişmekle birlikte 8 ay kadar sürer. Bu süre sonunda enjeksiyon tekrarlanır.
Vücudun ısı dengesini koruyabilmesi için terlemek şarttır. Terleme, sağlıklı her insanda olması gereken ve kontrol edilemeyen fizyolojik bir olaydır. Vücuttaki tuz, su ve ısı dengesini sağlayan terleme, toksinlerin atılmasını sağlar.
Terlemek hem görüntü hem de koku bakımından kişiyi zor durumda bırakan bir durumdur.
İnsan vücudunda 5 milyondan fazla ter bezi vardır. Vücutta normalde metrekare başına dakikada 1 mililitre ter salgılanır. Bazı kişilerde bu miktar, 40 katına kadar çıkabilir. Amaç, ter bezlerine gelen aşırı uyarıyı azaltmak yani, sinir iletimini engelleyerek bloke etmektir.
Enjeksiyon, kas içine değil, cilt altına uygulanır. İşlemden sonraki ilk 7 gün içinde etkisi ortaya çıkar ve 4-7 ay boyunca terleme işlevi geçici olarak, tamamen veya kısmen azalır. Anestezik krem ile ağrı kontrolü sağlandıktan sonra, 10 dakikada işlem tamamlanır. Böylece, kişi nispeten ağrısız ve konforlu bir uygulama geçirmesi sağlanmış olur.
Tedavinin etkisi aşırı terleme şikayeti olanlarda 4 ay, normal seviyede terleyen kişilerde ise 7 ayı bulur.
Aşırı terleme sorunu olanlara yılda 2 seans yaptırmaları tavsiye edilir.
Cilt üzerinde enfeksiyon rahatsızlığı olanlar, hamileler, emziren anneler, kas zayıflığı gibi nörolojik hastalıkları olanlar bu uygulamayı yaptırmamalıdır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Terleme Tedavisi – El ve Ayak Botox
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/terleme-el.jpg)
Terleme Tedavisi – El ve Ayak Botox
Terleme Tedavisi – El ve Ayak Botox Clostridium Botulinum toksininden elde edilen botoks çok geniş bir alanda kullanılmaktadır (kırışıklık, terleme, migren tedavileri vb).
En çok uygulanan alanlar el avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altıdır. Botoks, ter bezlerine giden sinir uyarısını engelleyerek salgılamayı azaltır.
Bu tedavi, aşırı terleme ve buna bağlı ter kokusu şikayeti yaşayan kişilerde olumlu sonuçlar vermektedir.
Terleme, sağlıklı insanlarda olması gereken ve vücudun ısı, su ve tuz dengesini sağlayan fizyolojik bir olaydır. Vücudumuzun %65’i sudan oluştuğu için terleme, metabolizmamızın sağlıklı çalışıyor olduğunun göstergesidir. Terleme ile günde 500 cc civarında sıvı kaybedilebilir. Ancak bazı kişilerde aşırı terleme, özellikle de ter bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde büyük probleme neden olur. Hem görüntü hem de kötü koku nedeniyle özel, sosyal ve iş hayatı olumsuz yönde etkilenebilir.
Doğal bir zehir olan ve seyreltilerek kullanılan botulinum toksini, ter bezlerini çalıştıran sinirlerde felç etkisi yaratarak aşırı terlemeyi durdurur (ya da yavaşlatır).
Uygulama, yaklaşık 10-20 dakika kadar sürer. Lokal anestezik krem uygulandıktan sonra el içi (ayası) veya ayak tabanına ilaç enjekte edilir.
İşlemin etkisi, uygulanmadan sonraki ilk 7 gün içinde ortaya çıkar ve bu etki 3-9 ay arasında, genel olarak ise ortalama 6 ay kadar devam eder (kişisel özellikler süreyi ileri ya da geri alabilir).
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Vaser Lıposuctıon
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/vaser-liposuction.jpg)
Vaser Lıposuctıon
Vaser Liposuction, mevcut en gelişmiş ultrason teknolojisidir. Yağ hücrelerini hedefler ve parçalara ayırarak vücudunuzdan emilim ve doğal boşaltma işlemi ile çıkarır. İşlem sonrasında şekillendirilmiş ve estetik olarak hastanın ihtiyaçlarını karşılayan bir form ortaya çıkmaktadır. Alınan yağ dokusu, vücudun başka yerlerine transfer edilebilirler.
Yeterli ve dengeli beslenme ve egzersiz yapılmasına rağmen birçok kişi, yakılması zor olan vücut yağlarından şikayetçidirler. Kişi ideal kiloda olsa dahi bir türlü yakamadığı yağlar yüzünden estetik endişe duymaktadır. Kadınlar ve erkeklerin ortak sorunlarından biri olan bu durum estetik uygulamalarla çözümlenebilmektedir. Bu uygulamalar arasında en çok tercih edileni ise vaser liposuction işlemidir.
Vaser Liposuction nedir?
Uygulama geleneksel liposuction işlemine göre çok daha gelişmiştir. Bu da çene ve üst kol gibi zor bölgelerin tedavisinde kullanılabileceği anlamına gelir. Aynı zamanda lokal anestezi ya da sedasyon ile de uygulanması mümkündür.
Vaser liposuction tedavisinde uygulama bölgesini çevreleyen alanlar işlemden etkilenmez, bu da daha hızlı iyileşme sağlar. Sonuçlar, geleneksel liposuction yöntemine göre daha hızlıdır.
Bu işlem nasıl yapılır?
Bu teknoloji ultrasonik enerji ürettiği için Vaser liposuction, ultrasonik yağ alma olarak da bilinir. Ses dalgalarıyla yağların sıvılaşması sağlanır. Sıvılaştırılmış yağ dokusu daha sonra ince bir kanül kullanılarak, kesikler yoluyla tahliye edilir.
Bu işlemin faydaları;
Hassas uygulama işlemi
Büyük veya küçük alanlar için uygundur.
Minimal iz bırakır.
Morluk kısa sürelidir ve hızlı iyileşme görülür.
Geleneksel liposuction’tan daha hızlı toparlanma mümkündür.
Güvenli ve etkin uygulamadır.
İşlem sonrası altı aya kadar gelişme gösteren sonuçlar elde edilir.
Lokal anestezi ya da sedasyon ile uygulanabilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Liposuction olacak hastalarımız için hazırladığımız kataloğumuzu aşağıdaki linkten inceleyebilir veya videosunu izleyebilirsiniz.
Liposuction ( Yağ Alma ) Kataloğu
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Lazer Lıposuctıon
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/lazer-liposuction.jpg)
Lazer Lıposuctıon
Lazer Liposuction klasik liposuction’dan farklı olarak lazer enerjisi kullanılarak yağ hücrelerini parçalayan ve ikinci bir dalga boyuyla cildin sıkılaşmasını sağlayan bir yöntemdir. Lazer Liposuction’la deride sıkılaştırma uygulaması sonrası toparlanma daha erken ve daha fazla olur. Bu uygulamada, ortalama aspirasyon miktarı, bir buçuk-iki litreyle sınırlıdır. Operasyon yaklaşık bir buçuk, iki saat kadar sürer. Vücut/kitle indeksi ideale yakın, sınırlı bölgelerde yağ fazlalıkları olanlar için önerilir.
Lokal anestezi ve sedasyon altında operasyon yapılabilir, genel anestezi şart değildir. Ameliyat esnasında cilt sıkılaşmasının da oluşması nedeniyle daha az şişlik ve ağrı gelişir, daha kısa süreli korse kullanımı gerektirir; böylece, günlük hayata dönüşün çok daha hızlı olması sağlanır. Boyun, sırt, abdomen, uyluk, diz, kol, karın ve erkeklerde farklı olarak meme bölgesine kolaylıkla uygulanan lazer liposuction estetikte son teknolojik yöntemlerden biridir.
Lazer Lipoliz kanamayı önleyen, kısa sürede iyileşme vaat eden ve bandajlama süresinin kısa olduğu bir vücut şekillendirme işlemidir. Uygulama için yapılan kesi 1-2 mm. boyutunda olduğu için iz problemi hemen hemen olmaz. İşlem sonrası iş veya sosyal hayata daha kısa sürede dönülür ve sonuç 1-2 ay içinde ortaya çıkar.
Lazer lipolizde lazer ışığının kanülden çıktığı bölgedeki fotomekanik etkisi sonucu bu bölgedeki yağ hücrelerinin zar bütünlüğü bozulur. Ölen yağ dokusu ince bir kanül yardımıyla düşük bir basınçla emilerek dışarı atılır. Fotomekanik etkinin oluştuğu alanın hemen dışındaki alanda, fototermal etki ile bu bölgedeki ince damarlarda pıhtılaşmaya neden olur. Bu etki sonucu işlem sırasında ya da sonrasında kanama engellenerek morarma sınırlandırılmış olur. Fototermal etkinin oluştuğu alanın hemen dışında kalan alanda ise, fotostimülasyon etkisi yaratır. Bu etkinin görüldüğü alanlarda kollajen sentezi uyarılarak yeni bağ dokusu oluşumu sağlanmış olur. Bu etki sonucunda uygulama yapılan ciltte belirgin bir toparlanma ve gerilme elde edilmesi amaçlanır.
Uygulama Sonrası;
Uygulama sonrasında bölgeye göre sadece 2 ile 7 günlük bir sürede korse giyilmesi yeterli olur. Ayrıca klasik liposuction metotlarıyla vücut şekillendirmenin zor olduğu kol içleri, çene altı, boyun, üst karın bölgesi, sırt, ayak bilekleri gibi bölgeler başta olmak üzere tüm vücutta uygulanabilir.
Uygulama sırasında yok edilen yağ hücreleri geri gelmez, ancak hasta ihtiyacından fazla kalori alırsa, kalan yağ hücrelerinde hacim olarak artış olabilir. Bu durumda işlemi tekrarlamak gerekir. Bu nedenle hastalara uygulama sonrası spor yapmaları ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri tavsiye edilir.
Üst Bacaklarda ve Dizlerde Lazer Lipoliz
Üst bacaklarda ve dizlerde oluşan yağlanmalar sorun olmaya başladıysa, bunun sebebi hamilelik ya da menopoz gibi hormonsal değişimler olabilir. Yağlar uyluk bölgesinde birikmeye başladığı zaman kalça, uyluk ve üst bacakların kalınlaştığı görülür ve vücut armut biçimi alır.
Bazı kadınların iç ve dış uyluk bölgelerinde fazladan yağ oluşumu, oldukça sık görülen bir durumdur. Bu bazen genetiktir ve yaşa, dengesiz beslenmeye ve egzersiz yapmamaya bağlı olarak günden güne kötüleşir. Uyluk bölgesi gibi sorunlu bölgelerde yağ dokuları fazla sayıda insülin reseptörü içerir; ne kadar çok reseptör, o kadar çok sorun demektir.
Bu yağlar bazen dış bacaklarınızda oluşarak ikinci bir kalça görünümü yaratır ve dar kıyafetler giydiğinizde parçalara bölünmüş gibi görünür. Bazı durumlarda ise, iç bacaklarda toplanan yağlar bacakların birbirine sürtünmesine sebep olarak tahriş ve kızarıklık gibi huzursuzluk veren durumlara yol açarlar. Bu bölgede biriken yağlara karşı ilk savunma, sağlıklı beslenme ve egzersizdir. Bunlara ek olarak küçük yardımlar da alınabilir. Liposuction, uyluk bölgesinde egzersize karşı koyan bölgelerinizdeki yağları eritmek için uygun bir çözümdür. Ama bu bölgedeki cilt yapısı ince olduğundan, sıkılaştırma etkisi de olan lazer liposuction yöntemini seçilebilir. Lazer liposuction, geleneksel liposuction yönteminden farklı olarak vücuttaki kollajen üretimini tetikler ve ilerleyen aylarda cildinizi sıkılaştırır.
Kalça ve üst bacaklar, yağların rulolar halinde toplanmayı sevdikleri yerlerdir. Bu bölgeye geleneksel liposuction ve lazer liposuction birlikte uygulanabilir ve çok iyi sonuçlar alınır. İşlem sonrasında sonucun iyi olması için, özel yapılmış sıkı korse ya da çorap giyilmesi tavsiye edilir.
Bölgesel Uygulamalar ;
Dizler yağın birikebileceği diğer alanlardır. Bu bölgedeki yağ birikimi bacakları oransız, dizleri de şekilsiz gösterir. Genetik eğiliminiz olsa bile uygun bir beslenme ile sabit kiloyu korumak, buradaki istenmeyen yağ oluşumunu engeller. Diz ya da kasık bölgesinden açılan küçük bir kesi ile bu bölgeye de liposuction uygulanabilir (kasıktan yapılan kesi, uyluk bölgesindeki yağların alımını sağladığı gibi, iyileşme sürecinde daha az şiş olmasını sağlar.)
Bu bölge liposuction ile şekillendirilmeye son derece uygundur ama yağ kesecikleri daha küçük olduğu için konturlar belirgin olabilir. Bu yüzden de işlem çok dikkatle uygulanır. Doğru uygulandığında çok iyi sonuçlar alınır ve gözle algılanması zor bir iz kalır. Ama şişlerin inerek kesin sonucu görebilmek için birkaç hafta beklemek gerekir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Liposuction olacak hastalarımız için hazırladığımız kataloğumuzu aşağıdaki linkten inceleyebilir veya videosunu izleyebilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Diz içi Lıposuctıon
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/diz-içi-liposuction.jpg)
Diz içi Lıposuctıon
Diz içi Liposuction kilo almak estetik bir sorundur ve ameliyatla birden bire Afrodit gibi olmak mümkün değildir. Zayıflamak yeme düzeninin değişmesi ve sporla mümkün olmaktadır. Ancak bütün bunlara rağmen kilo verilse bile bir türlü vücuttan gitmeyen yağlar vardır. Bu yağlar kişi kilo verse bile moralini bozar ve modunu düşürür. Bu durum inatçı yağlara karşı liposuction uygulaması yapılmaktadır. liposuction uygulaması ile yağlar vücuttan dışarı atılmakta ve kişi istediği görünüme kavuşmaktadır.
Liposuction ile sorunlu bölgelerdeki yağlar emilir ve vücuda daha fit bir görünüm sağlanır. Liposuction uygulamasının farklı yöntemleri olduğu gibi farklı alanlara uygulama şekilleri de vardır. Klasik liposuction uygulaması vücudun hemen her bölgesine yapılabilmektedir.
Diz içi liposuction uygulamasında ise dizlerin içinde biriken yağ fazlalıkları hedef alınmaktadır. Bu yağ fazlalıkları bacakların kalçadan ayak bileğine kadar süregelen sütun görüntüsünü bozmakta ve ortaya karışık bir görüntü çıkarmaktadır. Bu uygulamayla bu görünümü tersine çevirmek mümkündür. Aynı zamanda diz içindeki fazla yağlar bacakların çarpık görünmesine de neden olabilmektedir.
Diz içinde bulunan yağlar zor eriyen yağlardandır. Bu nedenle de liposuction uygulaması elzem olmaktadır.
Liposuction uygulaması diz içi yağların alınması için en uygun uygulamadır. Diz içi liposuction uygulamasında lokal anestezi kullanılmaktadır. Kısa sürede yapılan işlemde ince kanüller yardımı ile deri altına girilir ve buradaki fazla yağlar içi boş olan kanülden dışarı çıkarılır.
Böylelikle diz içi yağlardan kurtulmuş olursunuz. Uygulama sonrasında girilen delikler kendiliğinden kapanacak ve herhangi bir iz kalmayacaktır. Bir süre ağrı ve şişlik olması normaldir. Ancak sonrasında dizlerinizdeki o yağlardan eser kalmayacak.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Liposuction olacak hastalarımız için hazırladığımız kataloğumuzu aşağıdaki linkten inceleyebilir veya videosunu izleyebilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
GIDI LIPOSUCTION
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/gıdı-liposuction.jpg)
Gıdı Lıposuctıon
Gıdı Liposuction çene altındaki kas dokusunun gevşemesi, cildin esnekliğini kaybetmesi ve kilo alma sonucunda gıdı liposuction işlemine ihtiyaç duyulabilir.
Bazen ise boyun kaslarının altında da yağlanma oluşur. Aynı operasyonda hem yağlar alınır hem de, eğer kaslar olmaları gereken yerde değillerse bu duruma da müdahale edilerek düzeltilirler.
Lokal anestezi altında yapılan basit ve zahmetsiz bir işlemdir. Belirgin bir iz kalmaz ve aynı gün eve gidebilirsiniz.
İyileşme süreci de hızlıdır, bir hafta içinde sosyal hayatınıza geri dönersiniz.
Operasyon sonrasında işlem gören alan yeniden şekillendirildiğinden, cilt altında küçük yaralar oluşur ve hücre yenilenmesi başlar. İyileşmenin genel işleyişi gereği bu bölgede kanlanma daha yoğun olur. Bu zaman aralığında sigaradan uzak durmak, daha fazla sıvı tüketmek ve özellikle de yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durmak gerekir. Operasyonda yağ dokusunun tamamı alınmaz, bir kısmı bırakılır. Eğer beslenmemiz konusunda hassas davranmazsak, iyileşmenin doğal süreci yağların şişmesine neden olur.
Ayrıca ciltteki elastikiyet tamamen kaybolmuş ve sarkma olmuşsa, liposuction işlemini boyun germe operasyonu ile kombine etmek gerekir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
Liposuction olacak hastalarımız için hazırladığımız kataloğumuzu aşağıdaki linkten inceleyebilir veya videosunu izleyebilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Protezi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-protez.jpg)
Meme Protezi
Meme protezi ameliyatları plastik cerrahide en sık yapılan ameliyatlardan biridir. Op. Dr. Çağrı Sade bu ameliyatta protezleri kas altına veya kas üstüne hastanın vücut şekline uygun bir şekilde yerleştirmektedir.
Meme protezi yapılış şekli bakımından meme altından, meme başından veya koltuk altından protezi yerleştirilmesi mümkündür. Bu ameliyat genel anestezi altında yapılır. Op. Dr. Çağrı Sade alanında en iyi plastik cerrahlar dan biri olduğu için bu tür uzmanlık gereken ameliyatları hastalarımızın yaşam standartlarından uzaklaşmadan kısa sürede tamamlar. Hastalarımız bir gün hastanede kalmaktadır. Mutlaka bu ameliyattan sonra dren kullanıyorum ve genelde ertesi gün bu drenleri çıkarıyor, hastamızı taburcu ediyoruz.
Meme büyütme zor ve zahmetli bir ameliyat değildir ama kas altına materyal kullandığımız hastalarda bir haftalık istirahat önerebiliyoruz.
Protezler firma tarafından ömür boyu garantilidir. Protezle ilgili bir problem olduğunda herhangi bir ücret ödemeden protezin değişimi yapılmaktadır.
Ameliyat sonrasında belli aralıklarla kontroller olacaktır. Bu aralıklar 1 hafta, 2.hafta, 3.hafta, 2.ay, 3.ay ve 1 yıl olarak düzenlenmektedir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme büyütme ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından meme büyütme hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Dikleştirme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-dikleştirme.jpg)
Meme Dikleştirme
Meme Dikleştirme bu işlem, hamilelik veya emzirme sonrası ya da yaş ve yer çekimi nedeniyle sarkmış göğüslere daha iyi bir şekil vermek amacıyla yapılır. Meme büyütme operasyonuyla kombine edilebilir. Hedef, meme dokusuna şekil verilerek üzerindeki cildin daha gergin ve dik olmasını sağlamak ve göğüsleri ideal büyüklüğe kavuşturup simetri kazandırmaktır.
Ameliyat süresi 2,5-3 saat kadardır ve genel anestezi altında yapılır. Sarkıklığın derecesine göre değişik şekillerde iz kalabilir. Genellikle meme ucundan altına doğru, düz olarak uzanan lolipop şekeri şeklinde bir iz olur. Bazı durumlarda, meme çok sarkmamış ise, iz sadece meme başı çevresinde (areola) sınırlı kalabilir. Bu izler ortalama bir-iki yılda daha belirsiz, silik bir hale gelecektir.
Ameliyat sonrası iyileşme genellikle hızlı olur. İlk pansumanınız hastaneden çıkmadan yapılıp, meme üzerine sutyene benzer bir sargı uygulanır. Pansuman 2 gün sonra kontrol edilir. 7 gün sonra da sargılar açılır ve eğer varsa dikişler de alınır. Ameliyat sonrasında 6 hafta boyunca göğüsleri desteklemek amacıyla özel bir sutyen kullanılır. Operasyondan yaklaşık bir hafta sonra, hasta kendisini yormayacak şekilde yürüyüşlere çıkabilir ve işe başlayabilir. 4 ila 6 hafta arasında iyileşme tamamlanmış olur. Yaklaşık 6 ay içinde de ameliyat izleri hafifler ve göğüslerin şekli tam oturarak son halini almış olur.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme Dikleştirme ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Toparlama ve Dikleştirme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-toparlama-dikleştirme.jpg)
Meme Toparlama ve Dikleştirme
Meme Toparlama ve Dikleştirme ameliyatları, meme küçültmede kullanılan teknik ve prensiplere benzer yöntemlerle yapılır fakat meme bezinde küçültme yapmadan, memenin biçiminde yapılan değişiklikleri kapsar.
Memenin kendi dokusunun yeterli olmadığı durumlarda ise, protez desteğinden yararlanılır. Bu konudaki genel bilgilendirme, meme küçültme işleminin anlatıldığı konuda yer almaktadır.
Meme küçültme ameliyatına kıyasla dikleştirme ameliyatları, daha rahat ve iyileşme süreci daha konforlu işlemlerdir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme Toparlama ve Dikleştirme ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Küçültme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-küçültme.jpg)
Meme Küçültme
Meme küçültme ameliyatları kişinin anatomisine uygun olmayan büyük göğüslere uygulanan bir operasyondur. Bu operasyonla hem fazla ağırlıktan kurtulmak mümkün olur, hem de ideal meme görünümü-simetrisi yakalanmış olur. Böylece, fiziksel aktivitelerin daha kolay yapılması, meme ağırlığından dolayı sırt, bel, boyun ağrısı çekenlerin bu ağrılardan kurtulması, yani kısacası hastanın yaşam kalitesinin yükselmesi sağlanır.
Büyük göğüsler, omuzlarda sutyen askılarının iz yapmasına, göğüs altı kıvrımında döküntü olmasına sebebiyet verir ayrıca boyun ve sırt ağrılarına neden olur.
Bu işlem sırasında cilt, yağ ve meme dokusu kaldırılarak meme yeniden şekillendirilir.
Göğüs küçültme ameliyatları belli tekniklerle ve planlamalar doğrultusunda yapılırlar. Doku çıkartılması işlemi klasik olarak dokulara müdahale edilmesi ile yapılabileceği gibi, kimi sınırlı vak’alarda liposuction işlemi ile birlikte de yapılabilmektedir.
Ameliyat esnasında meme dokusu küçültülürken doku fazlası nedeni ile meydana gelen sarkıklık da toparlanır.
Çok büyük ya da sarkık göğüslü hastalarda, ‘Ters T’ şeklinde ‘insizyon’ (kesi hattı) memenin altındaki kıvrım boyunca da uzayabilir. İnsizyon areolayı çevreler, aşağı uzanır ve meme gerisindeki doğal hattı takip eder. Fazla olan meme dokusu, yağ dokusu ve deri çıkarılır, meme başı ve areola yeni yerine, yukarı taşınır. Böylece memenin yeni hatları şekillendirilir.
Çok büyük memelere yapılan operasyonlar, hastanın fonksiyonel ihtiyaçlarına karşılık vermesi nedeniyle estetik bir ameliyat statüsünde değerlendirilmez.
Bu ameliyatta ne tür anestezi yapılır?
Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık olarak 3-4 saat sürer. Ağrı minimaldir. Kol hareketlerinde bir süreliğine kısıtlama olabilir.
Operasyon sırasında, çoğunlukla ilk 1-2 günde birikebilecek kan ve sıvıları dışarı atmak için, her iki memeye dren adı verilen küçük tüpçükler yerleştirilir. Drenler operasyon sonrası 24 ila 72 saat içinde alınır. Göğüsler üzerine sutyene benzer sargı uygulanır veya cerrahi sutyen giydirilir. Hastalar 5 günde normal hayatlarına dönebilmekte, 12 günde dikişler kaynamaktadır.
Ameliyat sonrası doku şişmesi nedeniyle meme başı ve meme derisinde bir miktar his kaybı gelişebilir. Bu durum genellikle 6 hafta içinde kaybolur. Bazı hastalarda bu his kaybı 1 yıl veya daha uzun da sürebilir. Nadiren de, kalıcı olabilir.
Operasyon sonrasında göğüsler daha küçük, daha hafif ve daha sıkı bir hale gelirler. Hasta daha güzel şekle sahip, daha küçük ve vücuduyla orantılı göğüslere kavuşmuş olur. Böylece fazla ağırlıklardan kurtulan bayanlar, daha konforlu bir yaşam sürerler.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme küçültme ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Küçültme ve Dikleştirme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-küçültme-ve-dikleştirme.jpg)
Meme Küçültme ve Dikleştirme
Meme Küçültme ve Dikleştirme ameliyatı estetik bir operasyon olmasının yanı sıra sırt ve boyun ağrıları, meme altı pişikleri, kamburluk, kol ağrıları gibi şikayetleri sonlandıran sağlık amaçlı bir ameliyattır.
Meme küçültme ameliyatı, ailevi yada hormonal nedenlerle fazla büyümüş göğüslerin küçültülme ve dikleştirme işlemidir.
Ameliyat genel anestezi altında yapılır, ortalama 3 saat sürer ve 1 gece hastanede kalmayı gerektirir. Genellikle vertikal mamoplasti isimli teknikle yapılmaktadır. Bu teknik tüm dünyada son yıllarda en çok kullanılan teknik olup, ameliyat sonrasında meme başı çevresinde ve meme başından aşağıya doğru uzanan ince çizgi şeklinde bir iz oluşur. Bu iz ilk aylarda kırmızı ve belirginken, 1. yıldan itibaren silik belli belirsiz bir hal alacaktır.
Ayrıntılı bilgi ;
Memenin gelişimsel, gebelik veya aşırı kilo alımına bağlı büyümesi, sıkça karşılaşılan sorunlardandır. Bu durum sadece estetik bir sorun oluşturmaz, aynı zamanda omuzlarda ağrı, duruş bozuklukları, meme altında kaşıntı ve kızarıklık gibi sıkıntılara da yol açar. Bu tür şikayetlerine çözüm arayanların aşağıdaki bilgileri edinmesinde yarar vardır:
Memelerdeki büyümenin hormonal bir soruna bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır.
Memelerdeki büyümenin devam edip etmediği araştırılmalıdır.
Memede ele gelen ağrılı veya ağrısız bir kitle olup olmadığı araştırılmalıdır.
Memede geçirilmiş bir enfeksiyon veya cerrahi müdahale olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Yukarıda sözü edilen durumlar hakkında size sorular sorulacak ve gerekli bilgiler aktarılacaktır. Genellikle hormonal bir soruna bağlı olmayan, son 6 ay içinde büyümesi durmuş ve küçültülmesi istenen göğüsler için cerrahi girişim düşünülür. Belirli bir yaşın üzerinde ve ele gelen kitlesi olanlarda girişim öncesi mammografi gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanılır. Daha sonra göğüslerin boyutları, deri ve meme bezi özelliklerine göre kullanılması gereken tekniğe karar verilir.
İşlem öncesi bazı laboratuvar tetkikleri ile ayrıntılı bir muayene yapılır, önceden belirlenen tekniğe uygun ameliyat planının çizimi yapılır. Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyat süresi kullanılan tekniğe bağlı olmak üzere 2-4 saat arasında değişir.
Ameliyat Sonrası ;
İşlemden sonra hastanede kalış süresi 1 ya da 2 gündür. Ameliyat sonrası 4. saatte ayağa kalkmanıza ve beslenmenize izin verilir. İlk birkaç gün dren denilen ve ameliyat bölgesinde oluşabilecek kan ve serum sızıntılarını toplayacak vakumlu bir torba kullanılır. Gelen miktara göre bu dren 1-2 gün sonra çıkarılır. Kol hareketlerinin ilk günlerde sınırlandırılmasında fayda vardır. İlk hafta göğsü saran bir bant mevcuttur, 7. gün bu çıkarılır ve sadece dikiş hatlarını örten ince bantlar kullanılır. Bunlar da 1 hafta kalır.
Meme büyüklüğü genellikle sarkma sorunu ile birliktedir. Memenin formu iyi fakat iri ise ve bunun yağlanmaya bağlı olduğu düşünülüyorsa sadece liposuction ile göğüsler bir beden küçültülebilir. Fakat küçültme işlemi ile birlikte aynı zamanda bir form verilmesi de gerekiyorsa, genellikle şu yol izlenir:
Meme başı olması gereken yere yükseltilir.
Meme üst kutbu genellikle sarkmış memelerde boşalmıştır, yeniden form verilirken bu alan doldurulur.
Koltuk altına yayılmış olan göğüs daha dar çaplı bir alana hapsedilir ve bu şekilde daha iyi bir form sağlanır.
Bu işlemler sırasında istenen boyutlara kadar küçültülmek üzere meme dokusu ve deri çıkarılır.
Genellikle çıkarılan dokular patolojik inceleme için incelenir.
Meme küçültme ameliyatlarında kullanılan tekniğe bağlı olarak bazı farklı özellikler söz konusudur. Bazı küçültme ameliyatlarında, iyileşme hızlı ve işlem sonrası hemen normal aktivitelere dönülebilirken, çok iri göğüslerde çıkarılan dokunun durumuna göre bu süreç uzayabilir. Aynı şekilde tekniğe bağlı olarak oluşacak izlerin yeri ve uzunluğu da değişir. Ameliyat izleri ilk aylarda daha belirgin iken, 6. aydan itibaren azalmaya başlar.
Meme başı ile süt kanalları arasındaki ilişkinin bozulmadığı ameliyat teknikleri tercih edilmesine karşın, bazı iri göğüslerde bu ilişkinin bozulduğu ameliyat teknikleri tercih edilebilir. Bu konuda muayeneniz sonrası size ayrıntılı bilgi verilerek karara katılmanız sağlanır.
Ameliyat Sonrası Dönem;
Ameliyat sonrası karşılaşılması muhtemel sorunlar, erken ve geç dönem sorunları olarak ikiye ayrılır.
Erken dönemde kanama, enfeksiyon, yara ayrışması gibi sorunlar son derece nadirdir.
Geç dönem sorunları ize veya şekle bağlı sorunlar olarak karşınıza çıkabilir. İzlerde belirginlik, kızarıklık, kaşıntı (erken dönemde bazı koyu tenli kişilerde) sıkça rastlanabilir ve ilaç tedavisini gerektirebilir.
Şekille ilgili sorunlar genellikle büyüklük ile ilgili sorunlardır. Bu nedenle ameliyat öncesi arzu edilen meme boyutu vücudun diğer özellikleri de göz önüne alınarak net bir şekilde konuşulmalıdır.
Ameliyat sonrası 4. günden itibaren işinize dönebilirsiniz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme küçültme ve dikleştirme ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Başı İnversiyonu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-başı-inversiyonu.jpg)
Meme Başı İnversiyonu
Meme Başı İnversiyonu süt kanallarının açıldığı meme ucunda ve çevresindeki kahverengi pigmentli alanda (areola) olabilen şekil bozuklukları hem estetik hem de fonksiyonel problemleri beraberinde getirir. Genetik faktörler ve doğum sonraları bu yapılarda deformasyon görülebilir. Genç ve doğum yapmamış kadınlarda areola 3,5-4 cm çapında, meme uçları dışarıya yönlü ve simetrik görüntüdedir. Bazen meme ucu içeriye çökük olabilir ki bu, duruma “inverted nipple” denir.
Meme ucu genellikle emzirme ve doğumlardan sonra daha yassı ve daha geniş olur, rengi koyulaşabilir. Projeksiyon zamanla azalır, ancak bazen meme ucu dışarıya doğru da sivrilebilir. En sık gördüğümüz deformasyon meme ucunun büyümesi ve etrafının da genişlemesidir. Meme ucunun büyük oluşu ya da tam tersine içeri çökük olması, kadınları hem olumsuz yönde etkiler, hem de hamilelik sonrası emzirme problemleri ile baş başa bırakır.
Bazen doğum ve emzirme olmasa bile, meme ucu genetik olarak normalden geniş ve yayvan olabilir. Meme ucunun içeriye dönük yani gömülü olması da, genellikle genetiktir.
Ancak bazen bu gibi tatsızlıklar, geçirilmiş meme estetiği komplikasyonu veya apse ve enfeksiyonu sonucu da yaşanabilir. Bu durumlar genellikle tek meme ucunda görülür (sonradan olmuş olgularda meme kanseri ihtimaline dikkat). Meme başı ve ucundaki şekil bozukluğuna göre yapılacak estetik müdahaleler değişmektedir.
Ameliyatı;
Bu sorunun meme başına yapılacak basit bir girişim ile çözümü mümkündür. Ameliyat sırasında süt kanalları korunabiliyorsa daha ileride emzirmede bir problem oluşturmaz, çoğu kez de meme başının normal duyusu korunur, Doğal görünümde ve istenen büyüklükte meme başı elde edilebilir. Ameliyat lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) ile yapılır ve yaklaşık 30 dakika kadar sürer. Hastanede kalmayı gerekmez ve ertesi gün işe gidilebilir.
Göğüsler hamilelik dönemlerinde büyüdükçe, areolanın çapı da genişlemeye başlar. Areolanın genişlemesi memenin büyümesi ile orantılıdır. Areolanın normal olarak kabul edilen çapı ortalama 5 cm’dir. Ancak genişlemiş bir areola 10-12 cm çapa ulaşabilir. Tamamen görünüm açısından hoş olmayan areolanın çapı basit müdahalelerle küçültülebilir. Areolanın 5 cm. olarak kabul edilen çapının dışında kalan cilt, halka şeklinde çıkarılarak daraltılabilir. Hastanın normal yaşamını hiçbir şekilde etkilemeyen bu ameliyat, areola etrafında çember şeklinde hafif bir iz bırakarak iyileşir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme Başı İnversiyonu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Meme Asimetrisi Düzeltilmesi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/meme-asimetrisi-düzeltilmesi.jpg)
Meme Asimetrisi Düzeltilmesi
Meme Asimetrisi Düzeltilmesi iki meme arasında rahatsız edici oranda büyüklük ve/veya şekil farkı olmasına, meme asimetrisi denir. Şunu da akılda bulundurmak gerekir ki vücudumuzda kulak, meme, el, ayak gibi çift organlarda mükemmel bir simetri bulunmaz. Ancak kişiyi rahatsız edecek şiddetteki asimetrileri düzeltmek gerekebilir.
Ameliyat tekniği, asimetrinin şekline göre değişir. İki meme arasında hem büyüklük hem de şekil farkı varsa, meme protezlerinden faydalanılır. Bu durumda ya her iki memeye farklı volümde protez yerleştirilir, ya da büyük memede küçültme işlemi uygulanır.
Silikon protez yerleştirme yöntemi en zararsız, en az iz bırakan metottur. Meme başı kenarı veya meme altında 4 cm uzunluğunda bir iz kalacaktır. Meme büyütme ile diğer memenin aynı olan bir görüntü sağlanmayabilir. Büyük olan memenin küçültülmesinde, meme büyütme ameliyatına göre çok daha fazla iz kalacaktır. Ancak görünüm olarak diğer memeye daha yakın bir sonuç almak mümkün hale gelir.
Meme asimetrisi ameliyatları, kullanılacak anestezi şekli ve ameliyat yöntemlerine göre farklılık gösterir. Ameliyat sonrasında iki memenin tam simetrisi mümkün olmayabilir, az da olsa bir farklılık kalabilir. Aslında bu küçük farklar memelerin daha doğal durmasını sağlayabilir.
Meme başı çevresi çaplarının asimetrisinin düzeltilmesi, lokal anestezi altında yapılabilir. Bu operasyonda normal memenin areola çapı ölçülür ve diğer memenin areolasından bu ölçüye göre deri çıkarılarak simetri yakalanmaya çalışılır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Meme Asimetrisi Düzeltilmesi ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Jınekomastı
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/jinekomasti.jpg)
Jınekomastı
Jinekomasti erkeklerde meme büyümesi olarak bilinir. Bu durum bazı ilaçların kullanımına, hormonlara veya genetik alt yapıya bağlı gelişebilir. Jinekomasti, ergenlik çağında, yaşlılıkta ya da aşırı kilo almaya bağlı olarak yani fizyolojik (bir hastalığa bağlı olmaksızın) olarak görülebilir. Ergenlik çağında, hızlı büyümeyle ortaya çıkan jinekomasti, çoğu kez zamanla geriler. Bu nedenle, bu hastalarda 18 yaşına kadar cerrahi tedaviden kaçınmak gerekir.
Ameliyat, genel anestezi altında gerçekleştirilir ve 2-3 saat kadar sürer. Jinekomastiye karar verilen ve operasyon planlanan hastalarda, vakıaların ağırlığına göre tedavi şekli değişir:
1) Eğer büyüyen meme bezi yumuşak ve yağlı ise sadece liposuction, yani yağ alma ameliyatı yeterli olabilir. Küçük kanüller kullanılarak, yağ dokusu tahliye edilir. Fibrotik doku yoğunsa Vaser-ultrasonik liposuction vb. yöntemler kullanılabilir. Cilt kalitesinin düşük ve meme dokusunun sarkık olduğu durumlarda Lazer Liposuction yöntemi uygulanabilir.
2) Eğer liposuction işleminin yeterli gelmeyeceği düşünülüyorsa (daha büyük göğüslerde) deri-areola birleşim yerinden girilip yağ ve meme dokusu çıkarılır, liposuction da ek olarak uygulanabilir. Bir ay sonra sonuçlar daha gözle görünür hale gelir.
Jinekomasti operasyonu sonrası hasta bir hafta içinde işe dönebilir. Ameliyatın 7. günü dikişler alınır. Meme başında geçici olarak duyu kaybı oluşabilir. Çoğunlukla altı ay içinde bu problem geriler.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Jinekomasti ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Alın ve Kaş Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/alın-kaş-estetiği.jpg)
Alın ve Kaş Estetiği
Alın ve Kaş Estetiği ideal kaşta kaş ortası kalkık, dış kısmı ise gözün dış köşesinin bittiği yerde olmalı, kaşın iç kısmı ise burnun üst yan çizgisinde olmalıdır. Gözün dış köşesi ile göz yuvarlağı arasındaki çizginin tam ortasının üstü kaşın en yüksek olduğu bölgedir.
Kaşlar yaşın ilerlemesiyle dokularda oluşan gevşeme ve yer çekimi etkisiyle ile birlikte normal pozisyonunu kaybederek sarkabilir. Kaş düşüklüğü, yorgun ve üzgün bir yüz ifadeye neden olur.
Tümör ya da yüz felci gibi nedenlerle kaşlar normal görünümünü kaybedebilir. Bazı ileri durumlarda ise görüş alanını engelleyecek derecede sarkma olabilir. Bu durumda kaşlara şekil vermenin en kalıcı yolu, kaş kaldırma operasyonlarıdır.
Kaş kaldırma estetiği, ‘askı yöntemi’ ve ‘endoskopik yöntem’ olarak iki şekilde yapılır.
Askı yöntemi daha basit bir operasyon olmakla birlikte, etkinlik ve kalıcılık açısından yetersiz kalabilir. Endoskopik yöntemde ise, saçların arasından açılan kesiden girilir ve altındaki dokular yukarıya kaldırılır. Etkili ve kalıcılığı olan yöntem, endoskopik yöntemdir.
Kaş kaldırma işlemi genellikle göz kapağı ve alın germe ameliyatı ile birlikte, ya da tek başına uygulanabilir.
Kaşlarda sarkma veya düşüklük söz konusu olan hastalarda, alın germe ameliyatı daha uygun bir seçenektir.
Kaşlarda herhangi bir sarkma söz konusu olmayıp, sadece dış kenarlarının kalkması arzu edildiğinde alın germe işlemine gerek yoktur.
Genel anestezi altında yapılan kaş kaldırma operasyonlarında, hasta ertesi gün taburcu edilebilmektedir. Göz çevresindeki morluk ve şişlikler birkaç gün içinde geçmekte ve hasta ortalama bir hafta sonra gündelik hayatına dönebilmektedir.
Tek başına kaş kaldırma girişimi lokal anestezi altında yapılabilir.
Ameliyattan sonra rahatsızlık verecek derecede ağrı oluşmaz. Ameliyatı takiben 2 gün sonra banyo yapılabilir.
Ameliyat saçlı deri içinden girilerek yapıldığı için, izler dışarıdan bakıldığında görünmez.
Alın ve kaş kaldırma metodları:
1.Metod: Botoks işlemidir. Basit bir enjeksiyonla alındaki kırışıklıklar tamamen düzelir ve kaşlar 1-2 mm. kalkar. Bu yöntemin dezavantajı, 4-5 ayda bir tekrarlamak gerekmektedir.
2.Metod: Endoskopik alın germedir. Genel anesteziyle yapılır. Saçlı deriye yapılan küçük kesilerle ameliyat gerçekleştirildiği için, belirgin bir iz kalmaz. 2 saat kadar sürer ve ameliyat sonrası 1 hafta kadar minimal ödem ve göz kapaklarında morarma olmaktadır.
3.Metod: Daha ağır bir işlemdir. Kırışıklıklar çok derinleşmişse bu teknik kullanılır. Saçlı deride bir kulaktan diğerine uzanan bir kesi yapılır ve kırışıklığa neden olan kaslar çıkarılır ve alın gerilerek dikilir. Genel anesteziyle yapılır. Ameliyattan 12 gün sonra saçlı derideki dikişler alınır. Kesi saçlı deriden yapıldığı için iz gizlidir. Bu ameliyattan sonra da 10 gün kadar süren alın bölgesinde şişlik ve göz kapaklarında morarma olabilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yanak Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yanak-estetiği.jpg)
Yanak Estetiği
Yanak Estetiği yanaklar yüzün estetik ünitelerinden birisidir. Bu bölgenin estetik yapısı temel olarak burun, çene ve elmacık kemikleri ile şekillenir. Yanak estetiğinde, elmacık kemikleri ve yanağın yumuşak doku kitlesine girişim yapılır.
Bazı kişilerde yanaklar gereğinden fazla düz ve çökük, bazılarında ise gereğinden fazla dolgun ve şişkindir ki, her iki durum da şikayete neden olabilir. Genç yaşlarda dolgun ve diri olan yanaklar, yılların etkisiyle daha çökük ve sarkık hale gelir.
Yukarıda da belirtildiği gibi yanak bölgesine yapılan girişimlerden bir kısmı elmacık kemiğini kapsar. Bu kemik, şikayetin şekline göre küçültülebilir veya daha belirgin hale getirilebilir. Çene kemiğinde olduğu gibi elmacık kemiği için de hazırlanan ve istendiği gibi şekil verilerek kullanılan özel protezler vardır. Çıkık, dolgun elmacık ve çene kemiklerinin protezler yardımıyla elde edilmesi, yüz estetiğinde ideal oranların yakalanması açısından çok iyi sonuçlar verebilir.
Diğer müdahale şekli ise yumuşak dokuyu kapsar. Kişinin yanakları gereğinden fazla belirginse, yanağın ortasından az miktarda yağ dokusu alınması, yüzde hemen ve çok etkili bir değişim yaratır. Böylece elmacık kemiklerinin ve çenenin daha da belirginleşmesi sağlanırken, yumuşak kısımda kulak ön bölgesinden başlayarak ağız köşesine doğru bir çukurlaşma elde edilir.
Elmacık kemiği çıkıntılarının olduğu bölge kişinin kendisinden alınan ya da hyalüronik asit gibi dışarıdan verilen dolgular ile desteklenebilir.
Yanak çöküklüğü ve ya sarkması ileri seviyede ise, (ve genç hastalarda) küçük kesiler açılarak (ve bazen endoskopinin de desteğiyle) tedavi sağlanabilir.
Daha ileri yaşlarda, klasik yüz germe gibi daha geniş kapsamlı operasyonlar gerekebilir.
Yüz estetiğinde daha ciddi bir gençleşme istenirse, kalıcı ve radikal bir işlem yapmak gerekir. Bu da anatomik yapıya uygun protezlerle mümkün olur.
Protez kullanılabilir mi?
Konsültasyon sırasında kullanılacak implant kararlaştırılır. Lokal anestezi altında ağız içinden girilerek yerleştirilir ve hastanede kalmayı gerektirmez. İşlem kısa sürer ve iyileşme hızlıdır.
Yüzde hafif şişme olabilir, bu durum birkaç gün içinde kaybolur. 1-2 gün içinde günlük yaşamına dönebilir.
İmplant uygulamasından sonra 3-4 hafta kadar yüzün darbelerden uzak tutulması şarttır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Çene Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/cene-estetiği.jpg)
Çene Estetiği
Çene estetiği, küçük olan çeneyi, yüzünün şekli ve boyutlarıyla dengelemek isteyen hastalar için popüler bir cerrahi seçenektir.
Yüz yapısı oranına çeneyi uyumlu hale getirmek uygulanır. Bu işlem için farklı bir takım teknikler kullanılabilir.
Çene Estetiğini Anlamak
Bu işlem çenenin kısa olduğu durumlarda belirli bir uzunluğu sağlamak ve yüz hatlarının geri kalanını dengelemek için kullanılır.
İşlem yapıldıktan sonra yüze daha iyi bir profil kazandırılır.
Dolgu maddeleri ya da yüz germe gibi diğer cerrahi işlemler, çene estetiği için birer tamamlayıcıdır.
Çene Ameliyatları
Bazen üst ve alt çene olmak üzere yüz kemiklerinin gelişimsel nedenlerle ve ya travmaya bağlı olarak anormal biçimde birbirleriyle doğal olmayan bir ilişki içinde olmaları söz konusudur. Bu durumda, ortodontik değerlendirme ve bazı röntgen analizlerini takiben, ortodontik bir tedavi ve sonrasında cerrahi olarak alt ve üst çeneye ilerletme, geriletme, kısaltma veya uzatmaya yönelik girişimler gerekebilir.
Dramatik değişiklikler sağlayabilen bu girişimler, diş dizilimi ile ilgili sorunların çözümünü de sağlar.
Çok farklı teknikler ve uygulamaları içeren bu işlemlerden sonra, alt ve üst çenenin bazen bir süre birbirine bağlı tutulması gerekebilir ve bu dönemde sıvıyla beslenme rejimi uygulanır.
Ameliyat Öncesi
Yüzün ayrıntılarına ve çenenin rölatif boyutuna bakılarak yeniden şekillendirme için implanta ihtiyaç duyulup duyulmadığı belirlenir.
Prosedür
Ameliyat, genel anestezi altında yapılır. Ağız içi veya çene altından küçük bir kesi açılır. Kemik ya da yağ dokusu kullanılabileceği gibi, implant da kullanılabilir. Diğer durumlarda ise kemik düzeltilebilir, yeniden şekillendirilebilir ya da ilerletilebilir.
Ameliyat Sonrası Bakım
Ameliyat sonrasında hastaya, ağrı kesici ilaç verilir ve enfeksiyon riskini minimalize etmek için antibiyotik tedavisi uygulanır. Ayrıca hastaya bir kaç gün yumuşak yiyecekler ve sıvı tüketmesi tavsiye edilir. Hasta genelde 7-10 gün içinde toparlanır ve günlük yaşamına devam edebilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Kulak Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/kulakestetigi-2-1.jpg)
Kulak Estetiği kepçe ya da büyük kulaklar sadece büyükler için değil, çocuklar için de endişe ve üzüntü kaynağı olabilirler.
Kulak şekillendirme operasyonu için estetik cerraha başvuran ebeveynler, okulda sınıf arkadaşları tarafından alay konusu olan çocuklarının kendilerine kulaklarının düzeltilip düzeltilemeyeceğini sorduklarını anlatırlar.
Kulaklarının görünümünü sevmeyen erişkinler ise, kulaklarını kamufle etmek için saçlarını uzatmak zorunda olmaktan şikayetçidirler.
Otoplasti, yani kulak şekillendirme ameliyatında kulaklar ya kafaya yakınlaştırılır ya da (sorun normalden büyük olmaları ise) küçültülür.
Daha doğal görünümlü kulaklara sahip olmak için gerçekleştirilen bu operasyonda, kulak kıkırdağına yeni bir şekil verilir ve amaçlanan görünüm elde edildikten sonra da kesi izleri kulağın arkasına gizlenir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Kepçe Kulak Düzeltilmesi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/kepce-kulak-düzeltilmesi.jpg)
Kepçe Kulak Düzeltilmesi
Kepçe Kulak Düzeltilmesi, kulak kepçesinin küçülmesi, boyutu, pozisyonunun düzeltilmesi ve şekil verilmesi için otoplasty ameliyatı yapılır.
Otoplasty, doğuştan kulağın kafatasından tek ya da çift taraflı olarak geniş açıyla ayrılmış veya kulak kıvrımının olmadığı kişilere uygulanan bir ameliyattır. Amaç, kulakları yüz ile dengeli hale getirerek doğal bir görünüme kavuşturmaktır.
Sorun, kulak kıkırdaklarının şekli ile ilgilidir. Kulak kıvrımları tek taraflı ya da çift taraflı olarak yeterince oluşmamış olanlar ve kulak görünümünden mutsuz olanlar bu işlemden fayda görebilir.
Bu ameliyat alay konusu olacak derecede büyük kulaklara sahip çocuklar için özellikle önemlidir. 5 yaş üstündeki ve sağlıklı her insan otoplasty yaptırabilir.
Kepçe kulak ameliyatı, çocuklarda derin sedasyonla (yani uyutularak) veya genel anesteziyle, yetişkinlerde ise lokal anestezi (ya da sedasyon) ile gerçekleştir.
Kulak estetiği ameliyatında, kulak arkasından kesi açılır. Fazla deri ve kıkırdak çıkarılır. Kulaklar başa yeterli oranda yaklaştırıldığında, özel bir dikiş tekniğiyle dikilirler ve böylece kulağın kafatası üzerinde yeni pozisyon alması sağlanmış olur. Operasyon 1-2 saat sürer.
Ameliyat sonrasında sargı ile kulaklar koruma altına alınır ve sargılar bir kaç gün kaldıktan sonra çıkarılır. Sargılar çıkarıldıktan sonra bir baş bandı, iyileşme sırasında kulakların pozisyonunu koruması için kullanılır. İyileşme tamamlandıktan sonra kulak arkasında incecik bir iz kalabilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Kulak Memesi Küçültülmesi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/kulak-memesi-küçültmesi.jpg)
Kulak Memesi Küçültülmesi
Kulak Memesi Küçültülmesi kulak estetik uygulamalarında bazı durumlarda yapılması gerekmektedir. Çünkü kulak estetiği, kulakların yüz ile tam uyumunun sağlanması ve estetik bir görünüm elde edebilmek adına yapılan bir işlemdir.
Kepçe kulak ile birlikte, kulak memesinde de estetik girişimlere gereksinim olabilir. Kulak memesi, genellikle ağır küpeler takılması sonucu zaman içerisinde doğal görünümünü kaybeder, sarkmalar ve biçimsiz formlar alabilir. Ağır küpe kullanımı sonucu kulak deliği genişler ya da boylu boyunca yırtılma gerçekleşebilir.
Kulak memesi seklinin düzeltilmesi, yırtıklarının onarılması veya küpe deliğinin daraltılması gibi işlemler lokal anestezi altında yapılabilir ve yaklaşık 30 dk. sürer. Kulak kıvrımında kalacak şekilde bir ameliyat kesisi açılır. Bazen kulaktan parçalar çıkararak kulak memesi küçültülür. Memedeki sarkmalar giderilirken, izler de gizlenir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dudak-estetiği.jpg)
Dudak Estetiği
Dudak Estetiği, dudaklar, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan, yüzümüzün en önemli yapısıdır. Onlara rengini ve ıslaklığını veren mukoza tabakası, belirgin dudaklar için en temel unsurdur.
Dudakların estetik görünmesi için çene, burun ve yüz yapısının bütünü dikkate alınarak planlanmış bir tedavi uygulanmalıdır.
Dolgun dudaklar, gençlik ve güzelliğin simgesi gibidirler.
Zamanla vücuttaki östrojen hormonu azalır ve dudaklar incelir.
Dudak estetiği uygulamaları, ince dudaklı ya da zamanla incelmiş olan ve ya, hacimli dudaklarla ifadesini güçlendirmek isteyen kişiler tarafından tercih edilir.
Dudak Kalınlaştırma işlemi 3 şekilde yapılabilir.
1-Otojen madde kullanımı;
Kişinin kendi vücudundan doku alınarak yapılan kalınlaştırma işlemidir.
Yağ dokusu enjeksiyonları, dermal ve fascial doku implantasyonu.
2-Kalıcı protezler.
3-Dolgu malzemeleri (Hyalüronik Asit).
Bu yöntemlerin her birinin diğerine bazı üstünlükleri ve eksiklikleri olabilir.
Dudak inceltme işlemi ise, cerrahi olarak yapılan bir uygulamadır. Lokal anestezi altında ameliyathane şartlarını gerektirir. Ameliyat sonrası ilk günlerde bir miktar ödem yada morluk oluşabilir. Birkaç gün içerisinde makul bir ölçüye ulaşır.
Kalınlaştırma ya da inceltme işlemleri, gerek görüldüğü takdirde birlikte yapılabilir.
Herhangi nedenle üst ya da alt dudak, diğerinden ince ya da kalın olabilir. Bu gibi durumlarda yalnızca birisine müdahale edilir.
Dudakların kalınlaştırılması ya da inceltilmesi, kişi üzerine pozitif etkilere neden olur ve daha iyi hissetmesini sağlar.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Dolgusu (Hyalüronik Asit) Uygulaması
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/hazır-dolgu-maddesi-ile-dudak-kalınlaştırma.jpg)
Dudak Dolgusu (Hyalüronik Asit) Uygulaması
Dudak Dolgusu (Hyalüronik Asit) Uygulaması dudaklar yüzün estetik görünmesinde önemli bir rol oynar. Dolgun ve diri dudaklar, hem gençliğin hem de çekiciliğin göstergesidir. Dudakların büyüklüğü, ince veya kalın olmaları, yüzün diğer yapılarıyla (burun, yanaklar, gözler, kaşlar, çene, dişler, vb.) uyum ve oranı estetik açıdan dikkat edilen noktalardır.
Dudağın kontörü, üst ve alt dudak arasındaki denge ve dudak-burun arası mesafe gibi detaylar da ayrıca önem taşır.
Dolgu ile dudak büyütme işlemi, itinalı yapıldığında yüzün uyumuna önemli bir katkıda bulunur.
Dolgu işleminde hyalüronik asit içeren ürünlerin en büyük avantajı, aylarca kalıcılıklarını korumaları ve dudaklara doğal bir görünüm sağlamalarıdır.
Dudaklara anestezik krem sürerek uyuşmalarını sağlamak, işlem sırasında hastaya konfor sağlar.
Jel halinde olan dolgu maddesi, çok ince bir iğne ile sadece 10 dakikada dudaklara enjekte edilir. Hasta işlem sonrası günlük hayatına döner.
Dudak Dolgusu (Hyalüronik Asit) Uygulaması dolgunun kalıcılığı, 9 ay kadardır ve bu sürenin sonunda tekrarlanması gerekir.
Hyalüronik asit ile dudakların kenarlarını dikleştirerek belirginleştirmek, kadınlara doğal ve seksi bir görünüm kazandırır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Dudak Dolgusu (Hyalüronik Asit) Uygulaması size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yağ Enjeksiyonu ile Dudak Büyütme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yağ-enjeksiyonu-ile-dudak-büyütme.jpg)
Yağ Enjeksiyonu ile Dudak Büyütme
Yağ Enjeksiyonu ile Dudak Büyütme, Dudak şekli, çekici bir yüzün olmazsa olmazıdır. Dudaklar doğuştan ince ya da zaman içinde dolgunluğunu yitirmiş olabilirler. Basit işlemlerle kalıcı çözümler sunan estetik girişimler iki şekilde uygulanır; geçici dolgu ve yağ dolgusu.
Etkileyici bir görünüm için sadece dudakları değil, yüzün bir parçası olan ağız bölgesinin tamamını kapsayan bir tedavi uygulanmalıdır.
Yaşın ilerleme sürecinde kadınların birçoğu, dudak çevresini yenilemek ister. İşlemde, dudaklarla birlikte ağız çevresinde meydana gelen mimik çizgileri de tedavi edilir.
En doğru uygulamayı, doğal anatomik yapının detaylı değerlendirilmesi belirler.
Vücudunun uygun bölgesinden alınan yağ hücreleri, gerekli işlemden geçirildikten sonra dudaklara ve eğer gerekiyorsa, başka kırışıklıklara mikro kanüller aracılığıyla enjekte edilir. 3-6 ay içinde konulan hücrelerin %50’si eriyip vücut tarafından geri emilecektir.
Bu nedenle yağ enjeksiyonu işlemi, birkaç defa tekrarlandığında tam manasıyla etkisini gösterir. Doku hastanın kendisinden alındığından, alerji gibi riskleri içermez.
İşlem lokal anestezi altında yapılır. Uygulama sonrası 3-4 gün ödem görülebilir. Bazen enjeksiyon yapılan bölgede, (özellikle yüzeysel çizgiler ve kırışıklıkların giderilmesi için yapılmış ise,) morluk da görülebilir.
Yağ enjeksiyonunun avantajı;
Hastanın kendi dokusu olması, Enjeksiyon ile alınıp verilebilir olması ve son olarak, sonuçların dolgu maddelerine göre daha kalıcı olmasıdır.
Hasta tedaviden hemen sonra günlük hayatına döner.
Üç aydan sonra dokunun ne kadar kaldığı az çok belli olur. Yeni enjeksiyon 3,6,12 ay sonra tekrarlanırsa, sonuç daha da memnuniyet verici olacaktır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudağa Hacim Kazandırma
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dudağa-hacim-kazandırma.jpg)
Dudağa Hacim Kazandırma
Dudağa Hacim Kazandırma, kişinin kendi vücudundan alınan yağ dokularının veya bazı dolgu maddelerinin dudaklara enjekte edilerek kalınlaştırılması işlemidir.
Dolgu maddeleri yumuşak ve katlanabilir özelliğe sahip olmalıdır. Kişinin kendi vücudundan alınan yağ dokularıyla dolgu yapmak, en doğal ve risksiz yöntemdir.
Dudaklara yerleştirilen dolgu maddelerinin, bir kaç aydan 1 yıla kadar dayanıklılık süreleri vardır. Bunun nedeni konulan maddenin büyük kısmının vücut tarafından emilmesidir. Bu nedenle kullanılan maddenin ön gördüğü süre sonunda müdahaleyi 2 veya 3 kez daha tekrarlamak gerekir. Bu düzeltmeler sonucunda dudak kalınlığı istenilen ölçüde ve ömür boyu kalıcı hale gelir.
Uygulama Şekli:
Dolgu maddesiyle büyültme yapılacaksa, önce anestezik kremle dudaklar tamamen uyuşturulur. Sonra da 10 dk. gibi kısa bir sürede asit enjekte edilir. Hasta uyanık olduğu için, şekil ve volüm hastaya gösterilerek fikir alışverişi yapmak mümkündür.
Yağ enjeksiyonunda ise, hasta kısa süreli anestezi almak zorundadır. Bunun nedeni, enjekte edilecek yağ hücrelerinin anestezik maddeyle temas etmesi halinde, verilen yağın kalıcılığının azalması riskidir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Dudak Küçültme
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/dudak-kucultme.jpg)
Dudak Küçültme
Dudak Küçültme işlemi dudak estetik uygulamalarında yalnızca kalın dudaklara sahip olmak için yapılmaz. Normalden kalın ya da orantısız dudaklarda, tam tersine inceltme ya da küçültme şeklinde dudak estetiği yapılabilir.
Kalın dudakların küçültülmesi işlemi, dudağın mukozasından (kırmızı renkli kısım) elips şeklinde bir dokunun alınmasıyla gerçekleştirilir. Bu işlem dudağın iç tarafından, dışarıda görünmeyecek bir alan üzerinde yapılır. Böylece operasyon sonrasında görünür bir iz olmaz.
Operasyon yaklaşık olarak 30-40 dk. arasında sürer. Cerrahi işlem sonrasında oluşacak şişlik ve morluklar birkaç gün içerisinde geçecektir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Üst Göz Kapağı Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/Üst-göz-kapağı-estetiği.jpg)
Üst Göz Kapağı Estetiği
Üst Göz Kapağı Estetiği işlemi şu şekilde gerçekleştirilir; göz kapaklarından çıkarılacak deri çizilerek işaretlenir. Ardından lokal anestezik ilaç yapılır. Kapaklardaki fazlalık, elips şeklinde alınarak estetik dikiş atılır.
Bleferoplasti ile, her biri 10’ar dakika süren iki basit müdahale sonunda, 10 yada 20 yıl önceki bakışlara tekrar kavuşmak mümkün.
Dikiş, kapakların kat yerine atıldığı için fark edilir bir iz olmaz.
Göz kapaklarımız vücudumuzun en ince derisine sahiptir. Hem ince deride izler çok çabuk kaybolduğundan, hem de iz tam göz kapağının kat yerine gelecek şekilde yapıldığından, ilk 2 ay hafif kızarıklık olur ancak, ancak 6. aydan itibaren izler silikleşir ve yakından bakıldığında bile görülemeyecek bir hal alır.
Ameliyat bitiminde kapaklara ince birer bant yapıştırılır. (Gözler tamamen kapatılmaz.) Bu bantlar 3 gün sonra çıkartılır ve banyo yapılabilir.
7. gün, dikişler alınır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, 2 ile 5 gün kapaklarda şişlik ve morluk olabilir.
Dikkat:
- Ameliyat sonrası buz kompresi uygulaması titiz ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır.
- Ameliyata gelirken güneş gözlüğü getirilmesi tavsiye edilir. Bu, eve dönüşte sizi hem güneşten, hem de insanların meraklı bakışlarından koruyacaktır.
- Ameliyattan 1 ay sonra yapılacak olan botoks enjeksiyonu, zaten güzel olan sonucu daha da belirgin hale getirecektir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Üst Göz Kapağı Cerrahisi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/Üst-Göz-Kapagı-Cerrahisi.jpg)
Üst Göz Kapağı Cerrahisi (Blepheroplasty)
Üst Göz Kapağı Cerrahisi (Blepheroplasty), zaman geçtikçe üst göz kapağının cilt esnekliği azalır ve sarkmaya başlar. Şeklini kaybederek yumuşar. Sarkan fazla doku, üst yüzde asimetriye neden olur.
Kadınların başlıca rahatsızlıkları arasında, üst gözlerdeki yorgun görünüm, ağırlaşan göz kapakları, fazla derinin içinde lekeler bıraktığı için makyaj yapamama gibi şikayetler vardır.
Çoğu zaman aşırı sarkmış kaş derisi de, göz kapaklarına eklenir.
Bazı hastalarda göz kapaklarının sarkması nedeniyle görme kusuru oluşur ki, bu ciddi bir sorundur.
Üst Göz Kapağı Cerrahisi İşlemleri
Üst göz kapağı işleminde kesikler göz çukuru ve doğal kavislere yapılır. Açılan kesiden deri ve yağ çıkarılır veya yerleri değiştirilir ve kaslar gerilir.
Üst göz kapağı cerrahisinde işlem, kapağın kat yerinden yapılır ve estetik dikiş atılır. Böylece gözler açık olduğu zaman izler görünmez.
Son zamanlarda göz kapağı şikayetinde bulunan erkek hasta sayısı, kadın hasta sayısına yaklaşmıştır.
İşlem yaklaşık 20 dakikada yapılır.
Ameliyatı takip eden hafta süresince göz kapaklarında kızaklık ve şişme olması muhtemeldir.
Operasyon lokal anestezi ile yapılır. Hasta ameliyatın ardından 1 hafta içerisinde çalışma hayatına dönebilir. İyileşmeye yardımcı olması, şişlik ve kızarıklığın kontrol altına alınması amacıyla, sık sık soğuk kompres uygulamak gerekir. Dikişler yaklaşık 3-5 gün içinde alınır.
Üst göz kapağına yapılacak cerrahi bir müdahale, kişiye genç ve dinamik bir bakış kazandıracağı gibi, fazla derinin alınmasıyla hastayı ağırlık hissinden de kurtarır. Böylece, görüş alanını da genişletmiş olur.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Alt Göz Kapağı Cerrahisi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/Alt-göz-kapagı-estetiği.jpg)
Alt Göz Kapağı Cerrahisi
Alt Göz Kapağı Cerrahisi, güzelliğin en önemli göstergesi, gözlerdir. Yaşın ilerlemesi, kalıtsal nedenler, güneş gibi dış etkenler ve daha bir çok olumsuz etmen göz altlarında yorgun bir görünüme, sarkma ya da torbalanma gibi deformasyonlara neden olur.
Alt göz kapağının iç kısmına atılan “görünmez kesi” sayesinde yağ tabakalarına erişilir ve alınır.
Göz Kapağı estetiği yaptırdıktan sonra dinlenmiş ve tazelenmiş göründüğünüzü fark edersiniz.
Cerrah İşlemleri:
Göz Kapağı estetiği, lokal anestezi ile yapılan, kısa süreli bir operasyondur. Şikayete göre sadece alt kapaklar ya her ikisi beraber ameliyat edilebilir.
Alt Göz Kapağı bleforaplastisi lazer tedavisi ile de kombine edilebilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Tam Yüz Germe
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/ortayüzkaldırma-1.jpg)
Tam Yüz Germe
Tam Yüz Germe, yıllar geçtikçe hem yaşın ilerlemesi, hem de yer çekiminin etkisiyle yüzde sarkma oluşabilir. Buna bir de güneş hasarı gibi dış etkenleri ekleyin.
Burun ve ağız arasında derin çizgiler oluşmuş, çene hattı gevşek ve sarkık hale gelmiş, boyunda yağ birikmesi ve katlanması olmuşsa, yüz germe operasyonu sizin için en uygun seçenektir.
Hastaların en rahatsız oldukları alan, genellikle “kukla çizgileri” olarak adlandırılan, ağız ve çene köşelerindeki derin kırışıklık ve sarkıklığın oluştuğu alandır. Bu duruma genellikle, çene ve boyunda “hindi boynu/turkey neck” adı verilen görünüm de eşlik eder.
Yüz germe işlemi, yaşlanma sürecini engelleyemez ama, yaşlılığın yüzde yarattığı olumsuz etkilerin çoğunu silebilir.
Yüz germe ameliyatında sarkmış deri dokusu alınır ve gergin bir hale getirilir; aynı zamanda deri altı destek dokuları ve kaslara da germe işlemi uygulanır.
Çene hattı, yanaklar ve elmacık kemikleri belirginleşirken, boyun konturü eski görünümüne kavuşur. Bugün yapılan yüz germe ameliyatları, genelde yüz ile boyun bölgesindeki kasların sıkılaşmasını sağlayan farklı tekniklerle kombine edilir. Eğer gerekiyorsa, çene altındaki fazla yağın liposuction tekniği ile alınması, yüz ovaline daha genç ve taze bir görünüm verecektir.
Yüz germe ameliyatı, alın germe, göz kapağı estetiği ya da burun estetiği gibi operasyonlar ile birlikte yapılabilir. Böylece çok daha etkili sonuçlar ortaya çıkar. Son yıllarda popülaritesi giderek artan bu yenilikçi yaklaşım, üst yanaklara yapılan yağ ya da dolgu maddesi enjeksiyonu ile, yüzde kaybolan hacmi ve gençlik üçgenini yeniden yaratmayı hedefler.
Yüz Germe Ameliyatı Hastaları;
Yüz germe ameliyatı, yüz ve boyunda sarkma şikayeti olan, deri elastikiyeti yerinde olan, iyi ve güçlü şekilli yüz kemik yapısına sahip herkese uygulanabilir. Yüz germe ameliyatı uygulanan hastaların çoğu 50 ile 60 yaşları arasında (olmasına rağmen), daha genç veya ileri yaştaki insanlara da rahatlıkla yapılabilir.
Amaç;
Daha net tanımlanmış bir çene hattı ile, belirginleşmiş bir yüz-boyun görünümü, kişiye dinlenmiş ve daha genç bir ifade verir.
Ameliyatın Planlanması;
Yüz germe ameliyatları, kişiye özel planlanır.
Muayene esnasında tüm yüz dikkatlice incelendikten sonra, işlemin hangi şikayetler için istendiği, amaç ve beklentiler hakkında görüşler alınır.
Yüz Germe İşlemleri;
Yüz germe operasyonu hastane şartlarında yapılmaktadır. Değişik anestezi tipleriyle yapılması mümkündür (lokal anestezi ile beraber sedasyon veya genel anestezi ile de yapılabilir.)
Günümüzde bu işlem en fazla 2-3 saat içinde yapılabilir ve hasta 1 gün sonra taburcu edilir.
Bu işlem sırasında, kulakların ön ve arka kenarlarındaki doğal kıvrımlara birer kesi açılır. Cilt dikkatli bir şekilde kaldırılır ve yüzün destek yapısı gerginleştirilir. Daha sonra deri yeniden konumlandırılır. Genellikle ameliyatta boyun-çene altından yağ da alınır ve gerilir.
Yüz germe ameliyatlarında bandaj 3-4 gün sonra çıkartılır. Hastalarda 4-6 gün boyunca şişlikler olabilir. Bu işlem diğer yüz gençleştirme işlemlerinin yanı sıra, lazer ile cilt yenileme uygulaması ile de kombine edilebilir.
Destekleyici Tedaviler;
Botoks ve Fraksiyonel Co2 Lazer+PRP
Lipotransfer ve ameliyatsız cilt germe işlemleri (Thermage ve/veya Ulthera)
Göz kapağı estetiği ve alna yağ enjeksiyonu
Rinoplasti (Burun Estetiği)
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Orta Yüz Germe
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/orta-yüz-germe.jpg)
Orta Yüz Germe
Orta Yüz Germe, bu işlem sırasında göz küresini kazalardan korumak için özel bir kontakt lens göze yerleştirilir. Alt göz kapağı veya ağız içerisine bir kesi açılır. Daha sonra buradan elmacık kemiğine kadar işleme devam edilir. Nasolabial kıvrımların aşağısına doğru inilerek, deri ve kas arasındaki bölgede kıvrımların öne doğru gitmesine katkıda bulunur ve cilt rahatlar. Bu işlemden sonra tüm yanak ve orta yüz kısmı yükselmiş ve gözün köşesindeki kemiğin üzerine yeniden bağlanmış olur.
Ameliyat nasıl uygulanır?
Ameliyat, genellikle endoskopi ile ve/veya ağız içi, alt göz kapağı vb. kesilerle uygulanır. Lokal anestezi ya da genel anestezi ile yapılabilir. Saçlı deri içinde her iki tarafta ve simetrik 2 cm.lik kesiler yapılarak alın ve orta yüz dokuları serbest bırakılır. Yanak yağına ulaşılır ve genç yaşlarda olduğu gibi yukarıya asılır. Orta yüz bölgesi gençleşir, ağız kenarındaki oluklar düzeltilir. İşlem yaklaşık 90 dakika sürer ve genelde alt göz kapağı ameliyatı ile kombine edilebilir.
Ameliyat sonrası
Ameliyattan sonraki ilk 24-48 saatlik sürede, yüzde şişlik olabilir. İlk hafta içinde göz kapakları ve yanaklardaki olası şişme ve morarma durumlarına karşı buz kompresi uygulanabilir. Deri içinde yer alan dikişler 10. gün alınır. Yüzün son halini alması 1 ayı bulabilir.
Kişi 1. haftadan sonra işine dönebilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Mini Yüz Germe
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/mini-yüz-germe.jpg)
Mini Yüz Germe
Mini Yüz germe, yüz gençleştirmede ve yüz germe ameliyatları oldukça sadeleştirilmiş durumda. Tüm yüzü ameliyat etmek yerine sadece alt yüz, yanaklar ve gıdıyı başarıyla toparlamak mümkündür.
Mini yüz germe tekniği, klasik yüz germe ameliyatına göre daha az kesi yapılarak hızlı iyileşme sağlayan bir tekniktir.
Boynun sarkmasından ziyade, yanağın sarktığı durumlarda uygulanan, çok yerde kesi açmayı gerektirmeyen, sadece derinin gerdirildiği bir yöntem olan mini yüz germe, yüzdeki sarkma ve yaşlanma belirtilerinin çok ileri düzeye gelmeden daha erken yaşlarda (örneğin 40-50 yaş aralığında) yapılması tavsiye edilir.
Mini Face-Lifting, esnasında sınırlı bir alanda yüz cildini kaldırılığı için, kesileri daha ufaktır ve yüz adale kesilmeden teyel dikişleriyle toplanır, ameliyat süresi kısadır. Bu nedenle kanama, yüzde olmaz, şişlik ise minimaldir.
Mini yüz germe operasyonunda kulak memesinin önünden başlayan, kulak içi kısmına gizlenen ve yukarıya saçlı deriye uzanan 5-7 cm.’lik bir kesi yapılır.
Cilt altında sarkmış olan yüzün yağ yastıkçıklar ve yumuşak dokular, dikişlerin yardımı ile yukarıya, olması gereken yere konumlanır.
Operasyon esnasında kaldırılan yüz cildi, yana doğru değil de, yukarıya doğru çekilir ve çok az fazla deri alınır. Yanak ve alt çenedeki sarkmalar düzeltilir, elmacık kemikleri üzerindeki yağ dokuları toparlanır, burun kenarındaki olukların derinliği azaltılır.
Ameliyat ortalama 2.5 saat süren, genellikle genel anestezi altında, göz torbaları alınması, kaş kaldırma veya yüze yağ enjeksiyonu gibi kombine işlemlerle birlikte gerçekleştirilebilir.
Ameliyat sonrasında morluk ve şişlik çok sınırlıdır. Yaş henüz genç olduğundan, mini yüz germede toparlanma ve dikişlerin iyileşmesi daha kolay ve kısadır. Ameliyat sonrası yüz görünümünde elde edilen gençleşme çevre tarafından daha doğal karşılanır. Bu yöntemle kişinin yüz özellikleri değişmez, sadece daha genç bir görünüm kazanır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yüz ve Boyun Germe
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yüzveboyungerme.jpg)
Yüz ve Boyun Germe
Yüz ve Boyun germe ameliyatı, yaşlanmayla bollaşan yüz derisinin, uygun yerlerden kesi açılarak yüzün yan taraflarından arkaya-yukarı doğru gerilmesi ve fazlalıkların alındıktan sonra, tekrar dikilmesi işlemidir.
Ameliyat izi saçlı deri içinden başlar, kulak hizasında kulağın önüne geçer, sonra aşağıda tekrar saçlı deri içine girer. Kulak önünde kalan bölümü ameliyat sonrasında görülebilecek yegane kısmıdır. Bu nedenle çok ince dikişlerle dikilerek çok az iz kalması amaçlanır.
Yüz germe işlemi tek başına veya alın germe, göz kapağı cerrahisi ya da burun ameliyatları gibi diğer ameliyatlarla kombine edilebilir.
Yüz germe işlemine en çok cildi sarkmaya başlamış, derisi elastik ve kemikleri güçlü olan hastalar ihtiyaç duyarlar.
Ameliyat, yapılacak olan cerrahi tekniğe göre 3-5 saat civarında sürer. Genel anesteziyle yapılabildiği gibi, bazı özel durumlar yada hastanın isteğiyle disosiyatif anestezi (tam narkoz vermeden sakinleştirici yapılarak) gerçekleştirilebilir.
Cerrahi işlem sonrası önemli bir sıkıntı olmaz; olursa, reçetede yazılı ağrı kesici ile azaltılabilir.
Ciltteki bir miktar hissizlik oldukça normaldir; birkaç hafta veya ayda geçecektir. Hastaların çoğu 10 gün ile 2 hafta arasında işine dönebilmektedir.
Sonuç olarak, aynaya bakıldığında 7-10 yaş arasında genç bir görüntü elde edilir. Bu da kendinize olan güveninizi tazeler.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Yüze Doku Enjeksiyonu
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yüze-doku-enjeksiyonu.jpg)
Yüze Doku Enjeksiyonu
Yüze Doku Enjeksiyonu, Yüz ve vücudun çeşitli yerlerinde, hacim arttırmak ve dolgunluk sağlamak için kullanılabilecek yöntemlerden birisi de yağ ve doku enjeksiyonları dır. Yanaklar, alın, yanak-dudak çizgisi, dudaklar, çene ucu, kalça ve bacaklarda çökük alanlar bu uygulamanın yapıldığı yerlere örnek olarak sayılabilir.
Genellikle, kişinin kendisinden alınan yağ, bazı özel işlemlerden geçirilerek enjeksiyona hazır hale getirilir. Eğer kişiye aynı anda bazı başka cerrahi işlemler de yapılacaksa, bu ameliyatlarla elde edilecek dokular da yağ dokusuna eklenerek birlikte enjekte edilebilirler. Kişinin kendisinden alınan dokular olduğu için, istenmeyen bir etki ya da sonuç beklenmez.
Enjekte edilen dokuların bir bölümü vücut tarafından emilerek yok edildiği için, bir süre sonra yeni enjeksiyonlar gerekebilir. Uygulama alanı, verilen miktar, dokuların durumu değerlendirilerek bu işlemin etkinliği ve elde edilebilecek sonuçlar tartışılır. Erime oranı %30 ile %70 arasında değişebilir. Bu konudaki bir diğer uygulama, ilk işlem sırasında gereğinden fazla yağ ve doku ayırıp doku bankasında saklayarak, ileride yapılacak enjeksiyonlar için hazırlık yapmaktır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Burun Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/burun-estetigi.jpg)
Burun Estetiği
Burun estetiğinin amacı, burnun genel görüntüsünde değişiklik yaparak, burnu yüz ile uyumlu bir hale getirmek ve bu arada varsa nefes alma problemini de çözmektir.
Burun estetiği ameliyatı ile burun uzatılıp kısaltılabilir, küçültüp büyütülebilir, burun delikleri ve burun sırtı ya da kemer kısmının şekli değiştirilebilir.
Burun ucu kalkık, dar ya da geniş olacak şekilde yeniden tasarlanabilir.
Kısacası, burun yapısının ve yüzün anatomik özellikleri göz önünde alınarak (burun cildinin izin verdiği ölçüde) değişiklikler yapmak mümkündür.
Burun iç kısmının eğriliği yani septum deviasyonu, toplumda sıkça görülen bir rahatsızlıktır.
Deviasyon derecesi, yeri ve seviyesi kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Eğer hava kanallarını kapatacak derecede sorunlu ise, nefes alma zorluğuna yol açabilir. Böyle bir durumda bu eğrilik burun estetiği operasyonu kapsamında düzeltilebilmektedir ki, bu işleme septoplasti adı verilir.
Burun Estetiği için uygun musunuz?
Burun estetiği için uygun bir kişide aşağıdaki özelliklerden en az bir tanesi bulunmaktadır;
- Burun yüze göre geniş veya uzundur.
- Burun kemiği kırık ya da eğridir.
- Kaza veya darbe gibi bir nedenden dolayı burnun şekli değişmiştir.
- Burunda gözle görülür bir asimetri vardır.
- Yan profilden bakıldığında burun ucu düşüktür.
- Burun delikleri burnun genel şekline uygun değildir.
- Burun ile dudak arasındaki açı çok dar veya çok geniştir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Burun Ucu Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/burun-ucu-estetigi.jpg)
Burun Ucu Estetiği (Tip plasty )
Burun Ucu Estetiği, burunun başka bir yerine dokunmadan sadece uç kısmındaki kıkırdak dokuya yapılan küçük bir müdahaledir.
Burun ucunun çok sivri, eğik, kalın, sarkık, normalden daha geniş olması gibi durumların tümünde uygulanan çok basit bir operasyondur.
Burun Ucu Estetiği, Burnun uç kısmındaki kıkırdaklar bazı kişilerde birbirinden ayrı ve büyük olabilirler. Tıpta bu duruma Bulböz Burun (Bullbous Nose) adı verilir. Karşıdan bakıldığında burun ucu ortadan ayrışmış gibi efekt verir.
Burun kanatlarının aşırı büyük olması, burun deliklerinin de çok geniş gözükmesine neden olur. Ayrıca burun kanatlarında asimetri varsa, bu operasyonla düzeltilebilmektedir.
Eğer burun ucu aşağı doğru meylediyorsa ve bu eğim normal sınırlarının dışındaysa, hastanın nefes almasında sıkıntıya neden olur. Bu durumda da yine tip plasti en uygun çözümdür.
Burun ucu kıkırdaklarının yeniden şekillendirilme işlemi, açık burun ameliyatı denilen basit bir teknikle yapılır. Yaklaşık olarak 20 ila 25 dakika sürer ve lokal anestezi ile ameliyathane koşullarında gerçekleştirilir. Uygun olan hastalarda aynı gün taburcu edilebilir.
Bu teknik burun ve dudak açısını ayarlamak için de en ideal yöntemdir. Alçı ve tampon koymayı bile gerektirmez. Böylece operasyon sonrasında nefes almada hasta sıkıntı yaşamaz. Yüzde morarma olmaz, burunda oluşabilecek ödem de bir kaç gün içerisinde azalır. Operasyondan hemen sonra evinize gidebilir, bir hafta kadar sonra da sosyal hayatınıza geri dönebilirsiniz.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Sekonder Rinoplasti
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/sekonder-rhinoplasti.jpg)
Sekonder Rinoplasti
Sekonder Rhinoplasti ilk ameliyattan beklenen sonucun alınamaması ya da nefes alma sorununun devam ettiği vb. durumlarda, komplikasyonların ve deformasyonun düzeltilmesi için veya revizyon amaçlı uygulanır.
Sekonder Rhinoplasti burun yüzde en çok göze çarpan organdır. Aynı zamanda nefes ve koku almamızı sağladığından yaşamsal bir öneme de sahiptir. Estetik burun ameliyatı, burun şeklinin yüze uyumlu hale getirilmesinin yanı sıra, rahat nefes alma gibi hayati ihtiyaçların da karşılandığı bir operasyondur. Amaç, burnun yüzün ölçülerine uyan ve doğal görünen bir yapıya kavuşmasını sağlamaktır.
Burun şeklen küçültülebilir, büyütülebilir, formu değiştirilebilir, konturü yenilenebilir ve burnun kemik yapısıyla oynanarak daha kavisli bir hava kazandırılabilir. Burun şekillendirme ameliyatı anlamına gelen rinoplasti, doğuştan ya da travma sonrası oluşan deformasyon ve fonksiyon bozukluklarını estetik müdahale ile ortadan kaldıran bir ameliyattır.
İkinci ameliyatın yapılmasında aceleci davranmamak ve ani karar vermemek gerekir. Öncelikle dokuların rahat çalışılabilir hale gelmesini beklemek daha doğrudur. İlk ameliyatın sonucunda oluşan yaraların iyileşme süreci, yaklaşık olarak 6 ay ile 1 yıldır. Bu sürenin sonunda ortaya çıkan durum hala memnuniyetsizlik yaratıyorsa, probleme göre sekonder rinoplasti uygulanması yapılır.
Sekonder Rhinoplasti işlemi burun ucunu düzeltmek ya da kıkırdak ilavesi yapmak için açık cerrahi, gövdedeki bir sorunu düzeltilecekse ve ya burun sırtına müdahale edilecekse kapalı teknik tercih edilir.
Sekonder rinoplastide üç aydan sonra bunun şeklini alır, altı aydan sonra ödemlerde azalma görülür, bir yıl içinde ise tam iyileşme görülür.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Kol Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/kol-estetiği.jpg)
Kol Estetiği
Kol Estetiği üst kollarımız en sorunlu bölgelerimizden biridir, buna rağmen kadınların çoğu kol germe ameliyatları konusunda oldukça isteksiz davranırlar çünkü dirsekten koltuk altına kadar uzanan bir ize sahip olmak istemezler.
Son kol toparlama tekniklerinden biri de, koltuk altına açılan bir kesi ile yapılan uygulamadır.
Bu yöntem, sadece az ya da orta dereceli deri fazlalığı olduğunda işe yarar.
Kol germe işlemi liposuction ile birlikte uygulanacağı zamanlarda, ultrason destekli yöntemler cildi daha da sıkılaştırır. Ameliyat sonrasında Thermage uygulaması da yapılır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatın size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Karın Germe Ameliyatı
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/karın-germe.jpg)
Karın Germe Ameliyatı
Karın germe ameliyatı (Abdominoplasti) bir kozmetik cerrahi işlemidir. Daha sıkı ve gergin bir karna sahip olmak için karın duvarındaki yağ dokusu ve ciltteki fazlalıklar alınır, gerekirse kaslara germe dikişleri atılır. Böylece daha düz bir karın görünümü elde edilir.
Kilo kaybı nedeniyle karın derisinde sarkma çatlama ve gevşeme oluşabilir. Birden fazla doğum yapılması, genetik faktörler, aşırı kilo alıp verme gibi sorunlar neticesinde karın bölgesi derisinde ve kaslarında deformasyon oluşabilir.
Abdominoplasti, bir kilo verme operasyonu değildir, vücut hatlarını düzeltme işlemidir.
Karın germe operasyonu hastane koşullarında, genel anestezi altında gerçekleştirilir ve operasyonun genişliğine bağlı olarak 2-3 saat kadar sürer.
Bir kalçadan diğer kalçaya kadar uzanan ve iç çamaşırı altında gizlenebilen, göbeğin 8-10 cm. altında kalan bir kesi hattında çalışılır.
Göbek çevresine göbek deliği transferi için ikinci bir kesi yapılır. Ancak bazı vak’alarda göbek deliği yerini değiştirmek gerekmeyebilir. Ameliyat sonrası hastaya korse giydirilir.
Eğer sigara kullanıyorsanız, operasyondan 4 hafta önce bırakmanız ve ameliyattan 2 hafta sonrasına kadar da içmemeniz daha olumlu sonuç almanızı sağlar.
Ameliyat Sonrasında
Ameliyat sonrasında şişme ve kanamayı azaltması için karnınızın çevresinde baskılı sargı olacaktır. Cildin altına yerleştirilmiş drenler 1-3 gün içerisinde çıkarılır. Bu drenler içeride toplanan sıvıların dışarı atılmasını sağlayarak iyileşmeyi hızlandırır.
Hastanede kalma süresi 1-3 gün arasında değişir. Hasta, günlük hayatına 2-4 hafta sonra dönebilir. İlk 3-6 ay süresince yara izleri pembe-mor arası bir renkte ve sert kıvamda iken, 9 ay ile bir yıllık süre zarfında düzleşerek soluklaşacaktır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatın size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Mini Karın Germe
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/karın-germe-mini.jpg)
Mini Karın Germe
Mini karın germe ameliyatına göre çok daha sınırlı bir ameliyattır. Mini karın germe, kasık üstüne açılan daha küçük bir kesi ile yapılmaktadır. Bu ameliyat, göbek deliğinin alt kısmında cilt sarkması olan ve sezeryan izinin üstünden biriken fazlalıkları olan hastalar için uygundur.
Operasyon, göbek arası ile kasık üstü bölgesinde yapılmaktadır.
Göbek deliğine dokunulmaz, karın bölgesi gerilip dikiş atıldıktan sonra, göbek deliği biraz aşağı çekilmiş görünmektedir.
Mini karın germe ameliyatı, yapılacak müdahaleye göre lokal anestezi veya genel anestezi altında 1-2 saat arası sürmektedir.
Bu ameliyatta sadece kasıktan geçen kısa bir iz olur. Mini karın germe ameliyatı liposuction başta olmak üzere, farklı operasyonlarla da kombine edilebilir.
Karın Germe Ameliyatı Sonrası İyileşme
Karın germe ameliyatı sonrası, deri altında kan toplanması (hematom), enfeksiyon, yara yeri problemleri nadir fakat olası komplikasyonlardandır. Bu olumsuz ihtimallere karşı alınacak önlemler ise şöyle sıralanabilir;
Opere edilen bölgeye mutlaka diren konulur,
Antibiyotik tedavisi uygulanır,
Yara alanı için uygun pansuman ve destekleyici ilaçlar ile (yara izini düzelten jeller) masaj uygulamalarıdır.
Operasyon sonrası ameliyathaneden özel bir korse ile çıkılır ve bu korse 3 hafta kullanılır. Genelde hastanede 1-2 gün kalınması yeterlidir. Ameliyat sonrasında gerginlik ve hassasiyet 1-2 gün hissedilir. 3. günün sonunda gerginlik hissi azalır. 5-6 gün sonra sosyal ve iş yaşantınıza dönebilir, 6-8 hafta sonrası her türlü spor aktivitesini yapabilirsiniz.
İzler ilerleyen zaman içince azalmaya devam eder ve soluklaşır.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı-İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatın size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Saç Ekimi
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/yuz-sacekimi.png)
Saç Ekimi
Saç nakli (ekimi, transplantasyonu vb.) özellikle erkekler arasında en sık yapılan estetik müdahalelerden birisidir. Saç kaybı 50 yaşındaki her iki kişiden birini etkileyen bir sorundur. Erkeklerde kadınlara göre çok daha yaygındır. Ne yazık ki günümüzde bilimsel geçerliliği kanıtlanmış yöntemler dışında etkili ciddi bir çözüm bulunamamıştır.
Saç dökülmesinin diğer nedenleri ise geçirilmiş cerrahi müdahaleler, çeşitli cilt hastalıkları, kazalar vb. nedenler olabilir. Aslında bu problemden kurtulmak mümkündür. Günümüzde saç dökülmesini ilaç tedavisi ile yavaşlatmak ve dökülen kısımların saç transplantasyonu (saç ekimi) yöntemiyle doğal bir şekilde tekrar yerine konması mümkündür. Eski yoğunluğa kavuşmak her hangi bir teknikle mümkün değildir ancak toplum tarafından kabul edilir bir görünüme kavuşmak mümkündür.
Nakil işleminde, ensede iki kulak arasından sık, sağlıklı ve dökülmeyen saç kökleri cerrahi yöntemle alınarak, micro greftlere yani tekli, ikili saç köklerine ayrılır. Tamamen açılmış ya da seyrelmiş alanlarda cildin altına doğru toplu iğne başı büyüklüğünde ve saçın çıkış yönünde ince kanallar açılarak, içlerine saç kökleri yerleştilir. Kökler canlı olduğu için ekim yapılan yerde, ense üzerinde nasıl uzuyorsa, ayni şekilde uzarlar.
Uzmanlaşmış ekip tarafından gerçekleştirilen işlem, yaklaşık 7 saat sürer.
Lokal anestezi ile tamamen ağrısız gerçekleştirilir. Herhangi bir yan etkisi yoktur.
Saç Ekimi Nedir?
Saçlarda seyrelmenin ya da dökülmenin olduğu bölgelere, daha sık olan bölgelerden alınan saç köklerinin nakledilmesi işlemine saç ekimi denir. Saç ekimi işlemi, erkek tipi kelliğe çözüm olabildiği gibi, cerrahi müdahaleler, travmalar ya da yanıklar sonrasında oluşan saç kaybına da çözüm olmaktadır.
20’li yaşlardan itibaren erkeklerde hormon yapısının belirlenmesiyle, birlikte saç karakteri de belli olur. 20–22 yaşını doldurmuş verici alanı yeterli, ileri derecede saç dökülmesi olan sağlıklı erkeklerin çoğu saç nakli için uygundur.
Köklerin çoğu ikili ya da üçlü gruplar halindedir, bunlara saç ünitesi denir. Ünitelerin %15’i dörtlü ya da beşli gruplar halindedir ve %15’i de tek olarak çıkmaktadır. Operatör, her bir üniteyi saçsız alana naklederek mümkün olan en doğal sonucu elde etmeye çalışır.
Ekim sonrasında 3.gün saçlar özel bir şampuanla yıkanır. Saç nakli sonrasında deride yaklaşık 7–10 gün süren ince kabuklanmalar oluşur. Bu ince kabuklar her gün yıkandıkça biraz daha temizlenerek on gün sonra tamamen kaybolur.
Ekilen saçlar 1 ay sonra dökülür ve 3-6 ay sonra yeniden çıkar. Ancak kesin sonuçlar için 6-12 ay beklemek gerekebilir.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Boyun ve Gıdı Estetiği
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/boyun-gıdı-estetigi.jpg)
Boyun ve Gıdı Estetiği
Boyun ve Gıdı Estetiği, çene altındaki bölgenin deformasyonuna yönelik bir operasyondur. Anatomik yapı, yaş alma, yer çekimi etkisi, cildin bollaşması, boyundaki kasların gevşemesi ve yağ dokusunun sarkması sonucu boyun deforme olur. Kilo almaya bağlı olarak birikmenin göründüğü yerlerden birisi de gıdı bölgesidir.
Bazen anatomik yapı nedeniyle zayıf bedenli kişilerde bile bu tatsız görünüm ortaya çıkabilir. Bütün bunlar yüzün ovalliğini bozarak düzensiz yüz hatlarının oluşmasına sebebiyet verir ve kişiyi yaşlı ya da yorgun bir ifadeye mahkum eder. Ayrıca yüz ve vücut sağlıklı ve genç gösterirken, boyun ve gıdının deforme hali genel portre ile uyumsuzluk yaratır.
Alt yüz bölgesi olarak adlandırılan çene ucundan boyuna kadar olan bölge, 90 dereceye yakın bir açı oluşturur. Geçmişte müdahale edilmesi en zor bölgelerden biri olarak kabul edilen boyun, son zamanlarda operasyon tekniklerindeki ilerlemeler sayesinde artık Estetik ve Plastik Cerrahi’nin sevdiği alanlardan biri haline gelmiştir.
Operasyon Seçenekleri:
Boyundaki ve gıdı bölgesindeki yağlanmalar laser liposuction ile rahatlıkla giderilebilmektedir. Sadece yağ birikmesi olan, deri sarkması sınırlı olan kişilerde ideal bir çözüm sunar.
İleri yaşlarda ise, deri ve deri altı dokularının sarkması da bu tatsız duruma eşlik edeceğinden, lazer liposuction tedavide tek başına yeterli olmayabilir. Tüm sarkan yapıları toparlamak gerekir.
Bazen deri gevşekliği çok olmayabilir. Bu durumlarda daha az iz bırakarak kulak arkasından açılan 1-2 cm.lik kesilerle boyun askıya alınır.
Operasyon:
Salt yağ fazlası sorunu olan kişilerde, bu bölgeye lazer liposuction yapmak yeterli olmaktadır. Boyun germe işlemi ise 1-1,5 saat kadar sürer ve hasta bir hafta içinde sosyal hayatına geri döner.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu ameliyat hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Hıfu ( Ulthera )
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/hifu-ulthera.jpg)
Hıfu ( Ulthera )
Hifu; Yaşlanma karşıtı etkisi ile devrim niteliğindeki Yüksek Yoğunluklu Odaklı Ultrason tedavisi günümüzde en çok uygulanan işlemlerden biridir.
Kısa süren işlem süresi ve uzun süreli etkin sonuçlar sunan HIFU tedavisi ile ameliyatsız gençleşmek mümkün.
Herkes zaman içerisinde cildinde yaşlanma etkilerini fark etmeye başlar. Genişlemiş çene bölgesi, kaz ayakları, büyümüş gözenekler veya sarkık boyun bunlardan bazılarıdır.
Bireysel yaşlanma sürecinden bağımsız olarak çoğu kadın ve erkek, Bu tedaviden faydalanmaktadır.
Yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason teknolojisine sahip olan bu yöntem, cildi sıkılaştırarak ameliyatsız gençleşme imkanı sunar.
Kozmetik cerrahi ve lazer tedavilerinin aksine, HIFU cildin yüzeyinde değil alt tabakasında işlem yapar.
Bu tedavide ultrason enerjisi kullanılır ve son derece hassas termal ses dalgaları ile ciltteki kollajen üretimini harekete geçirir.
Terapide derinlik çok önemlidir. 1.5 mm’de HIFU kırışıklıkları pürüzsüzleştirir. 3 mm’de ise kollajeni artırarak cilt kusurlarını en aza indirir ve 4.5mm’de cildin sıkılaşmasını sağlar.
Elde edilen kollajen takviyesi gençleşmiş bir yüz ovali oluşturur ve göz çevresi, kaş, yanaklar, boyun, göz çevresi ve dekolte bölgesi gibi alanları sıkılaştırır.
Daha da iyisi, HIFU sonraki altı ile 12 hafta boyunca kollajen üretimini tetikleyerek, etkinin tedaviden aylar sonra devam etmesine neden olur.
HIFU tedavisi yaklaşık 30 dakika sürer ve cilt sorunlarına bağlı olarak birden fazla seans gerekebilir.
Seans aralıkları 1 ay olmakla beraber etkileri 2 yıla kadar sürebilir. Böylelikle cerrahi olmadan cildin gençleşmesi mümkün olur.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu işlemin size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından bu işlem hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer Uygulamalarımız
Orta Yüz Kaldırma
![](https://cagrisade.com.tr/wp-content/uploads/ortayüzkaldırma-1.jpg)
Orta Yüz Kaldırma
Göz kenarlarıyla ağız kenarları arasındaki bölgeye orta yüz denmektedir. Bu bölgedeki cilt altı dokuları yılların ve yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru meyleder. Bu yaşlarda yüz gençliğin görüntüsü olan gençlik üçgeni kaybolarak, dikdörtgen bir form alır.
Cilt abartılı bir şekilde kırışmamışsa, orta yüz ameliyatlarıyla mükemmel görüntü elde edilir.
Bu ameliyat, ağız içerisinden ve saçlı deriden yapılan kesiler le yüzün aşağı doğru yer değiştiren kısmının yukarıya alınması ve beraberinde kaşların kaldırılıp alının da bir miktar gerilmesi işlemidir.
1-1.5 saat süren genel anesteziyle yapılan bir işlem olup, bir gece hastanede kalmayı gerektirir.
Orta yüz kaldırma ameliyatı sayesinde yüz dikdörtgen formdan, tekrar üçgen forma dönüştürülür.
Op. Dr. Çağrı Sade hastalarını Nişantaşı – İstanbul da bulunan kendi özel kliniğinde görmektedir. Bu ameliyatının size uygun olup olmadığını öğrenmek için randevu telefonlarımızdan görüşme randevusu alabilirsiniz.
Görüşmeye geldiğinizde Op. Dr. Çağrı Sade tarafından kulak estetiği hakkında tüm merak ettiğiniz konularda bilgilendirilirsiniz.